YANGIN

169 17 6
                                    

Asude: Murat ben de seni çok seviyorum. Seni görünce kelebekler uçuşuyor ruhumda...
Murat: (ayağa kalkıp) Biliyordum!
Asude: Ama...
Murat: Ama?
Asude: Ama daha dün - -

Merve Boluğur çıkar ortaya. Asude'nin sözünü keser.

Merve: Ama bu iş olmaz Murat değil mi Asude?!
Murat: Merve, senin ne işin var burada?
Asude: Murat neler oluyor?
Merve: Biz sevgiliyiz canım. Bunu söylemek istedim.
Murat: Merve!
Merve: Şimdi çekil git buradan Asude!
Murat: Merve ne yapıyorsun sen!?
Asude: Önemli değil. Ben giderim.

Ve Asude restauranttan çıkıp bir taksiye bindi. Murat peşinden koştu ama yetişemedi.

Taksici: Nereye hanımefendi?
Asude düşünüyordu. Eve giderse Murat oraya gelebilirdi. Onu görmek istemiyordu. Ama İstanbul'un sınırında bir yazlık evi vardı. Oraya gitmeye karar verdi. Ve şoföre söyledi.
Bu arada Anıl arabasıyla restaurantın yakınlarında onları takip ediyordu. Asude'nin çıktığını görünce arabasını çalıştırdı ve taksinin peşine düştü.
...
Murat geri döndü. Merve oturmuş onu bekliyordu.
Murat: Senin amacın ne? Seni tanıyamadım az önce!
Merve: Sadece seviyorum seni, kıskanıyorum işte. Anlasana!
Murat: Anlamıyorum Merve tamam mı seni anlamak da istemiyorum.
Merve (ayağa kalkıp) : Murat dur.
Murat: Sakın yaklaşma bana, uzak dur benden de Asude'den de..
Murat çıktı ve arabasına bindi. Asude'nin evinin yolunu tuttu. Yoldayken de onu arıyordu. Ama Asude açmadı. Bir süre sonra da Asude telefonunu kapatmıştı.
...
Asude yazlık evine gelmişti. Borcunu ödedikten sonra taksiden indi. Evine doğru ilerledi. İçeri girdi. Çok yorgundu. Hemen odasına çıktı. Yatağına uzandı. Ağlıyordu. "Ben Murat'ı bu kadar severken... Dur bakalım Asude, onun sevgilisi var baksana. Ayrılmamış demek ki onlar. Ne aptalmışım, ona inanmıştım. Beni sevdiğini sanmıştım ama ama..." diye düşünürken derin bir uykuya daldı.
...
Anıl Asude'nin takibini kaybetmişti. Yolu bulmaya çalışıyordu. Taksinin geri döndüğünü görünce o yoldan gitti. Yolun sonunda bir ev vardı. Burada olduğunu düşünerek arabadan indi. Ama hiçbir ışık yanmıyordu. Arabaya geri bindi, sabaha kadar beklemeye karar verdi. Bu sırada da uyumuştu...
Anıl uyurken bir anda sıçradı ve uyandığında evin alev alev yandığını gördü. Şaşkınlıkla arabadan indi ve eve doğru koştu. Kapıyı kırarak içeri girdi. Her yer yanıyordu. Etrafa bakındı. "Asude, Asude!.." diye bağırıyordu. Yoktu, üst kata çıktı. İlk girdiği odadaydı ama Asude baygındı. Anıl hemen Asude'yi kucakladı ve evden çıkarmaya çalıştı. Ama çatıdan düşen parçalar buna engel oluyordu. Güçlükle onu dışarı çıkardı. Hemen Asude'yi yere yatırdı. Arabadan su getirdi. Uyandırmaya çalışıyordu. Ama nafile, Asude bir türlü uyanmıyordu... Sonunda öksürerek uyandı. Anıl hemen su içirdi. Bu sırada da itfaiyeyi aradı. Asude evine baktı. Ağlamaya başladı, şok geçiriyordu.
Anıl: Tamam canım sakin ol, rahatla. Hiçbir şey yok, ben burdayım korkma.
Asude biraz rahatlamıştı.

İtfaiye geldi ve yangını söndürdü. Anıl, Asude'yi arabasına bindirdi ve onu beklemesini söyledi. İtfaiyecilerden birinin yanına geldi.
Anıl: Olayı anladınız mı, yangın neden çıkmış?
İtfaiyeci: Tam olarak bir şey söyleyemeyiz ama büyük ihtimalle kundaklama.
Anıl: Peki, teşekkürler.
Diyerek arabasına doğru yöneldi. Düşünüyordu, kim yapardı ki böyle bir şeyi. Bunu Asude'ye şu anda söyleyemezdi. Arabasına bindi.
Asude: Anıl, niye çıkmış yangın?
Anıl: Bilmiyorum, tam bir şey söyleyemeyiz dediler araştırma yapmadan. Bakalım?
Asude (ağlamaklı bir şekilde) : Peki..
Anıl: Neyse seni evine bırakayım ben.
Ve yola çıktı. Asude arabada uyumuştu. Uyandığında daha hala yoldaydılar. Kafasına takılan bir şey vardı. Anıl'a döndü.
Asude: Anıl bir şey sorabilir miyim?
Anıl: Tabi.
Asude: Beni kurtardığın için çok teşekkür ederim. Ama benim anlamadığım; senin o sırada orada ne işin vardı?
Anıl: Şey...

SİYAH BEYAZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin