SİYAH BEYAZ AŞK

BİLEKLİK

Hemşire, Murat'a bakıp "Başınız sağolsun" dedi...
Murat bu söz üzerine yıkıldı...
***
Uğur, abisini uyandırmaya çalışıyordu. Murat oturduğu yerden sıçrayarak uyandı. Uğur'a baktı. Boncuk boncuk terlemişti. Uğur onu böyle görünce endişelendi.

Uğur: Abi iyi misin? Nefes nefese kalmışsın!
Murat: Hıı...
Uğur: Hı ne? İyi misin diyorum??
Murat: İ-iyiyim...
Uğur: Ne oldu rüya mı gördün?
Murat: Ne rüyası kabustan beterdi!!
Uğur: Ee?!
Murat: Boşver anlatmak istemiyorum.
Uğur: Peki sen bilirsin. Kahve getirdim. Al biraz iç. Su ister misin?
Murat: Yok kahve yeter, sağol.

Uğur ve Murat kahvelerini içerken doktor yoğun bakıma girdi, çıkınca Murat'ın yanına uğradı. Murat ayağa kalktı hemen.

Doktor: Murat bey?
Murat: Buyrun bir şey mi oldu?
Doktor: Yok bir şey olmadı. Sadece Asude hanımı kontrol ettim. Elime geçen bazı tetkiklere göre Asude hanımın 2. bir beyin kanaması geçirme riski yüksek.
Murat: Aman Allah'ım hayır hayıır!.
Doktor: Ne olur ne olmaz ailesine haber verin. İyi günler..

Murat istemsizce tekrar geri oturdu. Uğur da yanına oturdu.

Uğur: Ailesi nerede?
Murat: Şehir dışında yaşıyor ailesi. Sorun da bu!
Uğur: Yapma ya!
Murat: Ailesine haber veremem.
Uğur: Ee ne yapacaksın peki?
Murat: Elif'in yanına gitmeliyim. Sen burada kalır mısın?
Uğur: Tabiki de, sorma bile. Sen git söyle hadi. Ben buradayım. Bir şey olursa haber veririm.
Murat: Tamam. Görüşürüz.
...
Murat hastaneden çıktı. Arabasına bindi. Önce kendi evine uğrayıp üstünü değiştirecekti.

Murat evine geldi. Evde kimse yoktu. Anıl büyük ihtimalle çekimlerdeydi. Doğru odasına çıkıp üstünü değiştirdi. Telefonun şarj aletini aramaya başladı. Yatağının altına baktığında bir bilezik gördü. Uzandı ve bileziği aldı. Bu, Asude'nin idi. Gözleri doldu. Avucunun içine koydu ve avucunu sıktı. Odadan çıkıp mutfağa yöneldi. Dolabı açtı. İçki şişesini gördü. Aldı ve bir bardağa koydu. Tam içecekken Asude geldi aklına. Bardağı masaya koydu. Vazgeçti. Asude içkiye karşı biriydi. Hatta ona çok kızmıştı bu konuda. Bu düşüncelerinden sıyrılıp tüm alkollü içecekleri çöpe attı.

Sonra evden çıkıp arabasına bindi. Elif'in evine gelmişti. Kapıyı çaldı. Kapıyı açan hastanede Elif'in yanındaki tanımadığı adamdı.

Murat: Elif'e bakmıştım?
Adam: Elif evde, bu arada ben Elif'in kocası Bekir.
Murat: Ben de Murat.
Bekir: Dalkılıç.
Murat (gülümser) : Evet.
Bekir: Buyrun.

Murat içeri geçer. Salondaki bir kanepeye oturur. Kanepenin karşısındaki şöminenin üstündeki çerçeveleri görür. Bazılarında Elif ve Asude, bazılarında evlilik fotoğrafları vardı. Murat dayanamadı. Önüne baktı. Bir süre sonra Elif geldi salona. Olan biten herşeyi anlattı ona.

Elif: İyi de teyzemi çağıramayız ki buraya.
Murat: Neden?
Elif: Teyzem ve annem beraber yaşıyorlar. Teyzem bu haber üzerine mahvolur, annem desen dayanamaz hasta olur. Bunu yapamayız. En iyisi Ömer'i çağırmak.
Murat: Abisini mi?
Elif: Evet?
Murat: Olmaz!
Elif: Niye?!
Murat: 2 hafta sonra buraya taşınmaya gelecekler.
Elif: Ne?! Sen nereden biliyorsun?
Murat: O gün Asude'yi aradı ben açtım yemekteyiz o da lavaboda dedim öyle işte.
Elif: Off..
Murat: Senin gözlerine ne oldu?
Elif: Ne olmuş?
Murat: Şişmiş ağladın mı sen?
Elif: Boşver şimdi.
Murat: Neyse ben kalkayım, Uğur'u bıraktım hastanede. Gideyim..
Elif: Tamam görüşürüz. Akşam geliriz belki.
Murat: Tamam.

Murat tekrar yola koyuldu. Hastaneye gidiyordu. Dörtyolda kırmızı ışık yanınca durdu. Önündeki otomobil de durmuştu. Sonra bir kadın farketti. Önünde duran arabadaki kişiye gül satmaya çalışıyordu anlaşılan. Murat bir an eski günleri hatırladı. Birbirlerine aşklarını itiraf etmeden önce de böyle bir hatıra yaşamışlardı. Hatta gül satan kadın, Asude'ye "Bu adamı kaçırma" demiş, kendilerini sevgili sanmıştı. Yüzü gülümsedi. Arkadaki otomobilin korna sesiyle kendine geldi. Yeşil ışık yanmıştı. Gaza basıp devam etti.

Yapamıyordu sürekli eski günleri hatırlıyordu. Kaza yapmaktan korkuyordu. Ama Asude ile ilgili yaşadıkları gözünün önünden gitmiyordu. Daraldı. Hemen arabasını kenara çekti. Kendini dışarı zor attı. Sahil yolunda gittiği için sahil kenarında durdurmuştu arabasını. Hava almak için sahile doğru yürüdü. Denizin kenarına gelince derin bir nefes aldı. Bir süre uzaklara daldı. Sonra geri döndü. Asude'nin bilekliği geldi aklına; cebini yokladı. Bir "Ohh" çekti. Bilekliği cebinden çıkardı tam o sırada yere düşürdü. Eğildi almak için ama ondan önce biri aldı bilekliği. Murat başını hafifçe kaldırıp karşısındaki kişiye baktı...