SİYAH BEYAZ AŞK

ŞEHİR DIŞI

Murat: Asude ne?! Mustafa Demir'i tanıyor musun sen şimdi?
Asude: Murat ben..
Polis: Asude hanım kundaklama yangını yapan kişi ile aynı kişi. Söylenmedi mi size?
Murat: Ne yangını ne kundaklaması? Neler oluyor?

Polisin telsizinden acil durum ihbarı gelince "gitmek zorunda olduklarını" söyleyerek polisler odadan ayrıldılar. Asude ve Murat tek kaldılar.

Murat: Asude? Niye bana söylemedin?
Asude: Korkt---
Murat: Herşeyi anlatmalıydın. Ona göre bir şeyler ayarlardık. Olmadı Asude hiç olmadı..
Asude: Bak, Mustafa benim eski bir arkadaşımdı. Ama o beni sevdi yani. Ben de bu yüzden onunla irtibatımı kopardım. Ama bizi bir arada görmüş ve bir şekilde buldu. Bana açıldığın o gece var ya.
Murat: Evet şu Merve yüzünden terk ettiğin gece...
Asude: Ben o gece İstanbul sınırında bulunan yazlığa gitmiştim. Takip etmiş beni. Evi yaktı bi şekilde.
Murat: Ama sabah yanına geldiğimde hiçbir şey söylemedin.
Asude: Sonra anlatacaktım.
Murat: Ben bütün olanları polisten duyunca mı?
Asude: Bak..
Murat (sözünü keser) : Hani ben yoğun bakımdayken gitmek istediğini söylemiştin ya.
Asude: Evet?

O sırada içeri Anıl ve Oğuzhan girer.

Murat: Git Asude, giitt? Güvenimi kaybettin!
Oğuzhan-Anıl (aynı anda) : Ne?!

Asude odadan ağlayarak hızlıca çıkar. Pınar görür onu.

Pınar: Kuzum noldu bu ne hal?
Asude: Herşeyi biliyor artık?
Pınar: Sen niye ağlıyorsun?
Asude: Ayrıldık biz..
diyerek koşarak hastaneden çıkar. Pınar ise Murat'ın yanına gider.

Pınar: Neler oluyor burada?
***
Asude hemen eve gider. Elif arar ama açmaz. Mesaj atar {ben seni sonra ararım} yazarak.
Odasına girdi Asude. Bavulunu topladı bazı eşyaları aldı. Sonra komidinin üstündeki çerçeveyi gördü. Murat ile beraber çekildiği fotoğraf vardı. Yüzü gülümsedi. Ama sonra çerçeveyi alıp yere attı. Sonra da evden çıktı. Bir taksiye atlayıp havaalanına gitti.
***
Pınar: Murat bunu nasıl yaparsın?
Murat: Anlatmadı bana anlıyor musun?!
Pınar (bağırarak) : Çünkü korkuyordu. Senin onu sevmemenden seni kaybetmekten. Mustafa'dan tehdit aldı o. Anlatamadı işte.
Murat: Nasıl yani?
Pınar: Bayağı.
Anıl: Ah Murat!
Oğuzhan: Kardeşim yanlış yaptın. O kız çok iyi birine benziyordu. Ne olursa olsun herkes ikinci bir şansı hakeder.
Anıl: Ve, Asude üçüncü bir şansı bile hakedecek birisiydi.
Murat: Ne olursa olsun, düşünmem lazım..
***
Aradan 5 gün geçer. Murat Dalkılıç hastaneden taburcu olur.
***
Murat evdedir ve Asude'yi arar ama telefonu açılmaz. Pınar'ı arar.
Murat: Alo.
Pınar: Efendim Murat?
Murat: Asude'ye ulaşamıyorum. Evine gitsek mi?
Pınar: Murat, Asude çoktan gitti.
Murat: Nereye?
Pınar: Şehir dışına..
Murat: Off ya!! Peki sende onun evinin anahtarı var mı?
Pınar: Evet var. Komşusu bana verdi.
Murat: Tamam o zaman. Yarım saat sonra orda buluşalım.
Pınar: Ne!
Murat: Lütfen..
Pınar: Peki.
....
Oğuzhan: Nereye lan?
Murat: Pınar ile beraber Asude'nin evine.
Oğuzhan (Pınar'ı duyunca) : Ben de geliyorum.
Murat: Senin ne işin var?
Oğuzhan: Geliyorum işte. Bir yardımım dokunur.
Murat: İyi hadi.
***
Pınar, Asude'nin evinin önünde bekliyordu. Murat ve Oğuzhan da yanına geldi.

Murat: E hadi Pınar..
Pınar: Olmaz ya resmen haneye tecavüz.
Murat: Sana anahtarı vermiş olduğuna göre. Hadi ya.
Pınar: Tamam ama şunu bil, bu saatten sonra pişmanlığın hiçbir yararı yok.

Murat, Oğuzhan ve Pınar eve girerler. Pınar etrafa bakar. Murat merdivenlerden yukarı çıkar. Asude'nin odasına girer. Peşinden de Oğuzhan ve Pınar girer.

Pınar (gardırobu açar) : Tüm kıyafetlerini almamış.
Oğuzhan: Geri gelecek demek ki.

Murat yerde kırık olan çerçeveye bakar. Fotoğrafı eline alır. Ve gözünden bir damla yaş akar.

Murat: Ben, ben ne yaptım?
...