KEŞKE...

131 12 2
                                    

Anıl duvara yumruğunu vura vura bağırıyordu.
Anıl: Abi be gitme bırakma biziiii...

Doktor: Şok cihazını ayarlayın.
Hemşire: Hazır.
Gibi odadan sesler geliyordu. Ama olmuyordu. Murat geri gelmiyordu. Vee kalbi durdu...

Pınar ise ağlıyordu. Asude'yi uyandırmaya çalışıyordu. Asude ise yarı baygındı. Olanları duyuyordu.
İçinden "Hadi nolur beni bırakma. Ya beni de al ya da burada kal" diye geçirdi.
Anıl ekrana bakıyordu. Hala çizgiydi. Ama son anda kalbi tekrar çalışmaya başladı. Odadan sevinç çığlıkları geliyordu. Anıl ve Pınar mutluluktan ağlıyorlardı...
***
Asude uyandı. Bir odadaydı. Doğruldu. Odaya Pınar girdi.
Asude: Neler oldu?
Pınar: Bayıldın. Hemşire ile bu odaya getirdik seni.
Asude: Murat?
Pınar: Dur, merak etme. O çok iyi..
Asude (ağlayarak) : Allâh'ım sana şükürler olsun... Nerde o, onu görmek istiyorum.
Pınar: Hadi o zaman gel.

Pınar, Asude'yi Murat'ın yattığı odanın önüne getirdi.

Asude: Hala yoğun bakımda mı?
Pınar (üzülerek) : Evet.

O sırada Asude'nin telefonu çaldı.

Komiser: Asude hanım iyi günler rahatsız ediyorum kusura bakmayın. Ben komiser Ali.
Asude: A şey, buyrun Ali bey.
Komiser: Murat Bey'in geçirdiği kazayı araştırmamızı istemiştiniz.
Asude: Evet. Sonuç nedir?
Komiser: Şoförü yakaladık. İfadesine göre bilerek yapılmış bir kaza. Yani ona çarpan kamyonet Murat Bey'i öldürmeye çalışmış.
Asude: Peki kim bu?
Komiser: Şoför kendisini tutan kişinin Mustafa isminde biri olduğunu söyledi. Başka bir şey bilmiyoruz maalesef.
Asude: Peki çok teşekkür ederim.
Ve telefonu kapattı.
Pınar: Kimmiş?
Asude: Polis.
Pınar: Polis mi?
Asude: Evet. Murat'a çarpan şahıs bulunmuş ve o kişiyi de Mustafa tutmuş.
Pınar: Sen ne diyorsun?!
Asude: Bilmiyorum. Bildiğim tek şey Murat'ın şu halinden ben sorumluyum benim yüzümden bu halde.
Pınar: Saçmalama. Seninle hiçbir ilgisi yok.

O sırada bir hemşire içeriden çıktı.
Asude: Pardon, onu görebilir miyim lütfen?
Hemşire: Tabi. Ama 5 dk dan fazla olmasın.
Asude: Peki.
Dedi ve odaya girdi. Murat'a baktı. Yanına geldi. Elini Murat'ın elinin üzerine koydu. Ona baktı tekrar. Derin bir nefes aldı ve kısık sesle;

Asude: Ah be Murat.. Keşke hiç gelmeseydim Silivri'ye, hiç karşılaşmazdık o zaman. Bunlar olmazdı mesela. Sen bu durumda olmazdın. Seni şu halde görmek mahvediyor beni. Sana bir şey olunca ölüp ölüp diriliyorum. Korkuyorum. Ama bundan sonra seninle hiç karşılaşmayacağız, çünkü gidiyorum ben; sana daha fazla zarar vermeden. Elveda Murat'ım kendine iyi bak.

Diyerek ayağa kalktı Asude. Tam elini çekecekken Murat onun elini sıktı.

Murat (zorlanarak) : Asude...

SİYAH BEYAZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin