SİYAH BEYAZ AŞK

ÖZÜR DİLERİM

Murat: Sen?!

Bu kişi Asude'ydi.

Asude: Murat?!
Murat: Tesadüfe bak ya..
Asude: Tesadüf diye bir şey yok.
Murat: Yani bunun bir anlamı var?
Asude: Bırak bunu şimdi!

Murat ve Asude araçtaki küçük bir zarar için kavga eden taksicileri ayırdılar. Asude taksiye binecek iken;

Murat: Asude dur!
Asude: Hı?
Murat: Bi dk bekle.
Asude: Evet??
Murat: Özür dilerim herşey için. Büyük bir suç işledim ben.

Murat cebindeki cüzdanı çıkardı. Cüzdanı açtı. İçindeki fotoğrafı aldı ve Asude'ye gösterdi. Bu fotoğraf Asude'nin yere atıp kırdığı çerçevedeki fotoğraftı.

Asude: Bunun sende ne işi var?!
Murat: Bu fotoğraftaki gibi tekrar b--
Asude (sözünü keser) : Sakın Murat sakın bunu söyleme!
Murat: Ama ben...
Asude: Muraatt!
Murat: Efendim?
Asude (derin bir nefes aldı) : İnceldiği yerden kopsun...

Diyerek taksiye binip gitti. Murat öylece kaldı. Taksici yanına geldi.

Taksici: Abi iyi misin?
Murat: Heh efendim?
Taksici: İyi misiniz diyorum?
Murat: Şey iyiyim. Gidelim.

Murat taksiye bindi. Yol boyunca dışarı baktı.

Taksici: Pardon abi ya bir şey sormak istiyorum ama?
Murat: Buyrun.
Taksici: Üstüme vazife değil belki ama neyse. Bugünkü şu kız sizin sevgilinizdi galiba.
Murat: Hangi kız?
Taksici: Küçük bir kaza yaptığımız taksideki.
Murat: Şey...
Taksici: Anlaşılan öyle. Küsmüş besbelli. Abi sen Murat Dalkılıç değil misin? En güzel hediye ona şarkı yapmanız bence.
Murat: Ne, nasıl!
Taksici: Bayağı be güzel abim. İçinden ne gelirse bir şarkı yap. Affeder eminim.
Murat: Bilmem ki.
Taksici: Siz yine de bunu bir düşünün.
***
Murat o akşam İstanbul'a geri döndüklerinde evdeyken Oğuzhan'a danıştı bu şarkı yazma konusu ile ilgili. Sonra da gece boyu oturdu ve içindekileri şarkıya döktü. Bitmişti. Koşarak aşağı indi. Oğuzhan'ın eline gitarı verdi. Kendisi de piyanonun başına oturdu. Anıl ve Oğuzhan hiçbir şey anlamadılar.

Anıl: Ne oluyor Murat?
Murat Oğuzhan'a beste kağıdını verir.

Oğuzhan: Şarkıyı yazdın mı, ne çabuk?
Anıl: Ne şarkısı?
Oğuzhan: Murat, Asude için şarkı yazacaktı da.
Murat: Çok konuşmayın. Hadi başlıyoruz üç deyince. Bir, iki, üç...

Ve Murat piyano çalarak şarkıyı söyler. Oğuzhan da ona gitar ile eşlik eder. Şarkı biter.

Oğuzhan: Oha yuh abi ya..
Murat: Niye olmamış mı?
Oğuzhan: Oğlum mükemmel.
Anıl: Ogi'ye katılıyorum.
Murat: Çok sağolun. Ama adını bulamadım bir türlü.
Anıl: Bence 'kırk yılda bir gibisin' olsun.
Oğuzhan-Murat: Harika bir fikir.
***
Ertesi gün Murat Dalkılıç ve Oğuzhan Koç akşam bir programa katılacaklardı. Murat'ın planı; bu yeni şarkısını programın sonunda söyleyecek, şarkı bitince Asude'den özür dileyecekti. Ama Asude'nin bu programı izlemesi gerekiyordu. Bunun için Pınar devreye girdi. Pınar sabah erkenden Asude'nin yanına gitti Bursa'ya. Asude bir arkadaşında kalıyordu...

Akşam olmuştu. Program başlamıştı. Pınar ve Asude evdeydiler. Asude'nin arkadaşı eve daha gelmemişti geç geliyordu. Pınar televizyonu açtı. Asude mutfaktaydı. Odaya girdi. Pınar'a çay verdi. Televizyonda Murat'ı gördü.

Asude: Pınar televizyonu kapatır mısın?!
Pınar: Niyeymiş, sen ona küs olabilirsin ama o benim patronum abim sayılır. Ben izleyeceğim. İstemiyorsan kafanı çevir.

Program başlayalı 1 saat olmuştu. Asude kafasını çevirmişti ama göz ucuyla televizyona bakıyordu. Pınar bunun farkında idi. Sonunda Murat şarkı söylemek için ayağa kalktı. Şarkıya başlamadan önce "bu şarkı en değerlim için" dedi ve (multideki) şarkıyı söyledi. Bitince yerine oturdu. Sunucu sorular sormaya başladı bu şarkı ile ilgili.

Sunucu: Muhteşemdi. Yeni değil mi?
Murat: Evet dün gece yazdım.
Sunucu: Şarkıya başlamadan önce 'en değerlim' için dediniz merak ettik kim bu?
Murat: Asude için.
Sunucu: Şu son günlerdeki haberlerde siz varsınız o bayan mı?
Murat: Evet o.

Asude pür dikkat televizyona odaklanmış Murat'ı dinliyordu.

Sunucu: Bir şey söyleyecek misiniz peki?
Murat: Evet. Asude, beni dinliyorsun eminim. Affet beni. Senden çokça özür diliyorum meleğim. Bu şarkı senin içindi. Lütfen affet, seni çok seviyorum.
Oğuzhan (mikrofonu alır) : Asude nolur affet onu.

O sırada Asude'nin telefonu çaldı. Açtı arayan Murat'ın şu anda canlı yayında bulunduğu programdı.

Sunucu: Şu an bir telefon bağlantımız var. Reji sürpriz yapıp Asude Hanımı telefona bağlatmış.
Murat: Öyle mi?..
Sunucu: Asude hanım.
Asude (tel.bağ.) : Efendim.
Murat: Asude beni affeder misin?
Asude (tel.bağ.) : Murat bak, şey...

Sizce cevabı ne olacak? (Biraz saçma olmuş olabilir...)