SEN BANA NE YAPTIN?

126 9 5
                                    

İmza için yanına gelen bir hayranı yaklaştı ona ve;
Hayranı: Üzülme.. Herşey düzelecek.
Diyince Murat dönüp ona baktı vee...
***
Bu küçük bir kızdı. Murat "Asude'ye ne kadar da benziyor" diye geçirdi içinden.
Murat: Senin adın ne?
Hayranı: Aslı Deniz.
Murat: Oy, kaç yaşındasın sen?
Hayranı: 5 yaşındayım. Merak etme herşey düzelir..
Murat: Canım benim.
Diyerek Murat, kızın yanağından öptü. Sonra fotoğraf çekilip resmi imzaladı. Murat o küçük kızda Asude'nin simasını görmüştü. İçi erimişti...
Bu süreç böyle devam etti.
***
Asude hastaneye kaldırılalı 6 gün oldu. Bugün Murat erkenden kalkıp hastaneye gitti. Doktorun yanına uğradı önce. Kapıyı tıklayıp içeri girerken;
Doktor: Hoşgeldiniz Murat bey. Ben de sizi arayacaktım.
Murat: Hoşbulduk. Bir gelişme var mı diye geldim ama?
Doktor: Buyrun oturun. Asude hanım riski atlattı sayılır. Normal odaya alınıp 24 saat boyunca gözlem altında kalacak. Ertesi gün de taburcu olabilir.
Murat: Bu harika bir haber..
Doktor: Evet ama taburcu olduktan sonra bazı sorunlar olabilir.
Murat: Nasıl yani?
Doktor: Evet Asude hanım büyük bir risk atlattı ama kanama için verdiğimiz ilaçlar beynini yordu. Bu yüzden taburcu olduktan sonra bazı şeyleri hatırlamayabilir. Hafıza kaybı değil ama sadece bazı anıları hatırlamakta zorluk çekecektir. O yüzden onu zorlamamanızı ve heyecan verici olaylardan uzak tutmanızı söylemeliyim.
Murat: Anladım teşekkürler.
Doktor: Geçmiş olsun.

Murat doktorun odasından çıkıp Asude'nin odasına gitti. Sonunda Asude yoğun bakımdan çıkmıştı ama uyutulmaya devam edilecekti. Murat yanıbaşına oturdu. Asude'nin saçlarını okşamaya başladı. Yutkundu. Derin bir nefes aldı. Hiçbir şey demeden çıktı. Karşısında Elif vardı.

Elif: Murat iyi misin?
Murat: İyiyim. Asude içeride. Ama...
Elif: Ama ne?
Murat: Hala uyutuluyor.
Elif: Ne?!
Murat: Neyse benim gitmem gerekiyor. Gelirim yine.
Elif: Ta-tamam.

Murat hastaneden çıkıp evine gitti. Dinlenmesi gerekiyordu. Yatağa yatar yatmaz uyudu.
Sabah erkenden kalktı. Saate baktı daha erkendi. Tam yatağına geri yatacaktı ki aklına bugün kü şarkı çalışması geldi. Bugün yeni şarkısı çıkacaktı. Son düzenlemeler için şirkete gitmesi gerekiyordu. Oflaya puflaya üstünü değiştirip müzik şirketine gitti. Gerekli çalışmaları yaptı.

"Değerini bilirsin istersen
Sevgiye aittir seven
Birileri duysun istersen
Kalbinden seslen, kalbinden!
KALBİNİ DİNLESEN... "

Son ayarlar da yapıldı. Şarkı hazırdı ve yayına sürüldü. Murat şirketten Oğuzhan ile çıktı arabaya bindiler beraber ve hastaneye doğru yol almaya başladılar.

Oğuzhan: Kanka iyi değilsin sen? Yeni şarkın çıktı. Bu surat?.
Murat: Nasıl olayım?
Oğuzhan: Sana ne oldu böyle?
Murat: Ben de bilmiyorum bana ne oldu?
Oğuzhan: Ben biliyorum. Sen aşık oldun! Asude'yi bu kadar seveceğini hiç tahmin etmezdim ne yalan söyleyeyim..
Murat: Evet. Asude...
Oğuzhan: Asude bugün çıkıyor hastaneden?...
Murat: Ogi Asude hastaneden çıksa bile bazı şeyleri hatırlamayacak ama.
Oğuzhan: Tamam düşünme bunları.
Murat: Geldik zaten...

Oğuzhan ve Murat hastaneye geldiler. Murat odaya girdi. Asude hazırlanmıştı şimdiden. Elif yanındaydı. Asude'yi karşısında görünce şaşırdı ve mutlu oldu.

Murat: Asude?
Asude: Murat. (gülümser)
Murat: Asude'mm (sarılır)
Asude: Murat dur, bir kaç gün daha kırılan kemiklerim yüzünden kalacağım hastanede şimdi..
Murat: Şey.. Ne yapayım, seni çok özledim...
Asude: Seni çok seviyorum.. Ben de özlemişim. Kaç gündür buradayım. Ne oldu anlamadım? Elif anlatmıyor.

Murat önce Elif'e baktı. Elif "anlatma" dercesine kaşlarını kaldırınca Murat, Asude'ye döndü.

Murat: Boşver şimdi bunları sonra anlatırım.
Asude: Öyle olsun.

Odaya Oğuzhan girer.

Oğuzhan: Taburcu işlemleri tamamdır. Hadi çıkalım artık bir an önce.
Murat: Aynen haydi.
Elif: Siz gidin benim bir yere uğramam gerek. Asude iyi, ayrıca onu size emanet ediyorum. Gözüm arkada değil. Olur mu?
Murat: Tamam.
Asude: Olur.
Oğuzhan: Haydi o zaman..
Murat: Asude sen benimle kal istersen. Tek başına kalma.
Asude: Tamam.

Murat yolda, Oğuzhan'ı eve bırakır. Sonra da Asude ile kendi evine gelirler. Eve girerler. Asude salona geçip oturur. Murat da gelir.
Murat: Ben bir bitki çayı yapıp geliyorum.
Asude: Tamam canım.

Murat mutfağa gider. Asude de oturduğu çekyatta uzanır. Ve uyumuştu. Murat elinde çaylar ile salona girdi.
Murat: Çaylar da geldi.

Murat, Asude'nin uyuduğunu görünce gülümsedi. Elindeki çayları sehpanın üzerine koydu. Çekyatın kenarındaki battaniyeyi alıp Asude'nin üstüne örttü. Sonra da Asude'ye baktı.

Murat: Sen bana ne yaptın böyle?..
***
Asude uyandı. Murat yoktu. Doğruldu. O sırada Murat içeriye girdi elinde tepsi ile..
Asude: Bu ne?
Murat: Şehriye çorbası.

Murat, Asude'nin yanına oturdu. Tepsiyi de Asude'ye verdi.
Murat: Bak bakalım beğenecek misin?
Asude yavaş yavaş çorbayı içmeye başladı.
Asude: Bunu gerçekten sen mi yaptın?
Murat (güldü) : Evet.
Asude (şaşırır ve gülümser) : Eline sağlık. Ben kırk yıl uğraşsam bu kadar güzel yapamam.
Murat: Afiyet olsun.

Tam o sırada kapı çalar. Murat kapıyı açmak için ayağa kalkar. Kapıyı açar. Karşısında elinde silahla Mustafa duruyordu...

SİYAH BEYAZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin