Titreyen sesi ağladığını belli ederken benimde gözlerimin pek farkı yoktu ondan. Ama ben ve o yeniden biz olamazdık. Olmamalıydık, bana göre.
"Yongbok biz ayrıldık."
İç çekmesini işitirken derin bir nefes alıp geri konuştu hızlıca.
"Bunları konuşmayalım. Sen içeriye geç , bende bunu yapıp geliyorum."
Görmeyeceğini bile bile kafamı iki yana sallayarak konuştum. Benimde sesim titriyordu.
"Yongbok gitmeliyim ben."
Burada daha fazla kalamazdım. Beni aldatan birisinin evinde duramazdım , üstelik aradan geçen bir yıldan sonra.
"Haneul... bak şuan anlatamam belki ama lütfen... lütfen beni anla."
Mutfaktan çıkmak için geriye doğru bir adım atarken yanagımdan süzülen bir damla yeri boylamıştı bile.
"Yongbok ben seni anlayamam. Ben ihanet etmeyi bilmem. Bunu yapamazdım ve bunu yapan birinede anlayış gösteremem."
İç çekmeleri artarken ikimizinde ağladığından emindim. Daha fazla konuşmamak adına hızlıca evden çıktım. Arkamdan kapıyı kapattıktan sonra ıslanan saçlarım ile yağmur yağdığını fark etmiştim.
Yağmur ağladığımı gizlemek ister gibi hızla yağıyordu. Hava kararmış, gökyüzünde kalan bulutlar bizim içimizi okuyarak deli gibi ağlıyordu. Bizim için ağlıyordu. Ayaklarım hareket etmeyi reddederken şiddetli yağmurla çoktan sırılsıklam olmuştum. Sıcak gözyaşlarım soğuk yağmurla birlikte yere ulaşıyordu. Gözlerimi kapatarak bu anın tadını çıkarmaya çalıştım. Dışarıdan beni gören birisi bana deli diyebilirdi. Ama bu benim umurumda değildi . Islanmaya devam ediyordum arkamdaki bedene kadar.
Arkamdan bana hızlıca sarılan beden ile gözlerim hızla açıldı. Onun çenesi ise omzuma yaslanmış ve soğuk yağmura tezat sıcacık nefesini boynuma üflemişti.
"Hasta olacaksın, sadece bu seferlik."
Ve beni kolumdan tutarak biraz önce ağlayarak çıktığım eve geri sokmuştu. Eve girdiğimizde tüm sesler geri susmuştu. Sessizlik içinde derin sesini işittim.
"Üzerini değiştirmelisin, benimle gel."
Arkasından ilerlediğimde beni odasına getirmişti. Dolabını açıp benim için birkaç parça çıkartıp yatağa koydu.
"Bunları giyip aşağı inebilirsin sütlerimizi ısıtacağım."
Arkasını dönüp gideceği sırada ufakça gülümsedim. Kendi üzeride sırılsıklamdı.
"Yongbok"
Bana döndüğünde üzerini işaret edip konuştum.
"Sende üzerini değiştirmelisin."
Sanki yeni fark etmiş gibi bir ses çıkarıp hızlıca dolabından kendinede birşeyler çıkarıp banyoya ilerledi.
"Ben banyoda değiştireceğim."
Onu onaylayıp o gittiğinde hızlıca üzerimi değiştirdim . Kıyafetlerimi bir kenara koyup aşağı inerken seslendim.
"Ben aşağı iniyorum!"
Aşağı indiğimde mutfağa girdim. Browni halen hazır değildi. O yokken gerekli malzemeleri onun tarifi ile hazırladım. Browni yapmayı ondan öğrenmiştim. Tepsiyi fırına attığım sırada o da gelmişti.
"Kıyafetlerini yıkamaya attım."
Onu başımla onaylarken ısınan sütü ocaktan alıp bardaklara aktardım. Tekini ona uzatırken konuştum. Hiçbir şey olmamış gibi davranmak en iyisiydi.
"Beni burada tuttuğuna göre iyi bir film seçmelisin."
...
Film bittiğinde çoktan gece olmuştu. İkimizinde uykusu gelirken yağmur hala durmamıştı. Barajların dolduğuna eminim. Yongbok tabakları koymaya gitmişti. Geri geldiğinde ise ellerinde battaniye ve yastık vardı.
"Benim odamda uyu sen, ben burada uyuyacağım. Bir şey olursa seslenebilirsin."
O ayakta beklerken ellerinden yastık ve battaniyeyi alıp kanepeye serdim. Birde onu yatağından edemezdim. Israr edeceğini bildiğimden uzanırken konuştum.
"İyi uykular Yongbok-ah."
"İyi uykular."
...
Sabah uyandığımda daha Yongbok uyanmamış olmalıydı. O uyanmadan gitmek en iyisiydi. Akşamdan kurutucuya attığı kıyafetlerimi hızlıca giyinip çıkardıklarımı kirliye attıktan sonra telefonumuda alıp sessizce evden çıktım. Kendi evime yol alırken yüzümde belirsiz bir ifade vardı.
Ne mutluydum , ne de üzgün. Ne sinirli hissediyordum ne de sakin. Duygularım karman çorman olmuş, birbirlerine girmişti resmen.
•
Oy sınırı ; 5 oy
Okuyupta oy vermeyenler gerçekten çok kırıcısınız .
Yongbok un şimdilik söyleyemediği ne acaba?
Bol oy ve okunma dileği ile
Kendinize iyi bakın
Öpüldünüzzzz <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEEP END || LEE YONGBOK
FanfictionBir ' Anka Kuşu ' misali . Mecburiyet üzerine yalanlarla yıkılan bir ilişkinin tüm doğrularla yeniden doğuşu.