O sabah havanın sıcak olmasına rağmen, benim için buz kesiyordu. Dünkü akşamdan hâlâ kendimde değildim. Normalde yemek yemeği çok sevmeme rağmen, sabah bi lokma bişey boğazımdan geçmedi.. Ve en kötüsüde, bu akşam bir balayı düzenlenecekti. Lancelot'u öldürmek için dövüş öğrenmem gerekiyordu. Ve işin güzel yanı Yin dövüşmeyi biliyordu. Bana öğretebilirdi. Balayına o da geliyordu. Hazırlanıp, aşağıdaki muhafızın yanına gittim.
Novaria "Senden bir ricam olacak. Bana dövüşmeyi öğretir misin? "
Muhafız "Dövüşmek ve siz mi? Hahaha! Efendim siz kızsınız. Dövüşemezsiniz ki? "
Novaria "Ne?! Kim demiş dövüşemem diye! "
Muhafız "Efendim dövüşmek yerine, dans etmeyi öğrenseniz daha iyi olur. (Kıkırdar) "
Novaria "Pekala. Bende kendim öğrenirim! " muhafıza resmen sinir olmuştum. Ne cüretle bana bunu demeye hakkı vardı. 2. Kurban belli oldu. Elime bir kılıç aldım ve Mirana ormanına gittim. Ağaca yumruk atıyordum fakat her defasında ağaç, gâlip geliyordu. Sonra arkamda bir el hissettim.
Zhaks "Yardım etmemi ister misin, prenses? "
Novaria "Hayır! Tek yaparım."
Zhaks "Ağacı tek başına ikiye bölüp, ateş yakamazsın ki? (Kıkırdama) ayrıca dövüşemezsinde. "
Novaria "S1kr1r git, Zhaks.. " oradan hemen koşarak uzaklaştım. Arkamdan bağırıyordu, 'Nereye!? ' diye. Fakat, gram umrumda değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARAYIN GÖZDESİ 𝟏
FantasíaSahte aşklar, yalanlar, ihanetler Le dolup taşan ve artık hayatından nefret eden Novaria, kaderi için bir oyuna girdi. Peki, sizce bu bir oyun mu? Yoksa ilizyon mu?