Kitabı kütüphanenin bir köşesine bıraktım. Teyzemin böyle güçlere sahip olduğunu hiç bilmiyordum.
Değişikti. Çok değişik... Ve Hilda kim? Yıldızların efendisi falan.. Aman ya! Sadece odama gidip, balayı için hazırlanacağım. Güzel bir elbise seçmek istiyordum.. Klasik bir beyaz elbise seçtim. Yıldız işaretli bir elbise.
Aşağıya indim. Annem siyah ve turkuaz desenli bir elbise giymişti. Onun ve şu piçle (Lancelotla) gittik. Balayında herkes vardı. Ve a! Şanslı isim.. Yin! Also prensi.. Ona bana dövüş öğretmesi için yanına gittim. Fakat tam o sırada, yanına gelip hemen koluna giren. Guinevere... Moniyan prensesi. Koluna girdi ve bana anlamsızca bir surat yaptı. Neden yaptığını asla anlamdım. Muhafızlardan izin aldım ve Mirana ormanına gittim..
Yumen nehirin de durdum. Zhaks'i görmeyi umuyordum. Ve bir anda arkadan iki el benim sırtımı kavradı...
Zhaks "Prensesim gelmiş. "
Novaria "Aa! Zhaks! Korktum. Sen miydin? "
Zhaks "Başkasını bekliyorsan, bıçaklarım hazır. Hangi ölüm şeklini sever o? "
Novaria "Zhaks! Deme öyle.. Birisini de öldürmeni istemiyorum! "
Zhaks "Sen nasıl istersen leydim. Öldürmem kimseyi bidaha. " onun omuzlarını tuttum. Cidden güzel bir histi...Zhaks "Omuzlarıma dokunman... Kendimi harika hissettirdi.. "
Novaria "A- şey.. Öyle mi? "
Zhaks "Varlığın bile bana yetiyor, biliyormusun? Gülüşünün kıyısında, hayallerim var.. " cidden çok utandım.. Onun böyle güzel sözleri, söylemesi... Beni cezbediyor..Birbirimizin gözlerinde resmen kayboluyorduk.. Bana sevgiyle bakıyordu, bende ona öyle bakıyordum. Zhaks'in kollarında olmak, balayında olmaktan daha iyi hissettiriyordu...
Novaria "Zhaks, biliyor musun? Senin kollarında olmak, balayında olmaktan daha güzel hissiyat veriyor. "
Zhaks "Öyleyse, sonsuza kadar seni böyle tutarım ben. Ölene dek. Böyle kalıp, seni herşeyden korurum. "
Novaria "Cidden. Çok güzel sözler.. "
Zhaks "Novaria, ben sana bişey diyeceğim. Ama yani bilemiyorum.. "
Novaria "Ne diyeceksin? " Zhaks'in kızardığını gördüm. Gözlerini benden kaçırıyordu.
Novaria "Kızarınca çok tatlı oluyorsun. "
Zhaks "Ben... Ben... " artık çok kızarmıştı. Hatta benim belimi tutan ellerinin gevşediğini hissettim. Sonra bana baktı ve beni kendine çekti. Öyle böyle, değil. Çok sıkı tutuyordu. Sonra yüzlerimiz daha çok yaklaştı. Dudaklarımız tam birbirini bulacakken, bir ses geldi. Zhaks beni hemen arkasına aldı, ve kılıcını çekti.
Novaria "Belki, kedi falandır? "
Zhaks "Sanmam. O ses bi kılıca benziyordu.. Benimle gel. " daha ben bişey demeden benim elimden tutup, koşturdu. Bir eve geldik. Ve oraya girdik.
Novaria "Zhaks, korkuyorum. "
Zhaks "Ben ölürüm ama senin ölmene izin vermem. Benim için çok önemlisin. Sana kendimden çok değer veriyorum. Bunu bil. Ve bir sorun olduğunda ormana gel. Seni her zaman bekleyeceğim... "
Novaria "Zhaks, ben.. Yani.. "
Zhaks "Sen ne? Bana ait olduğunu söyleyeceksen. Söyleme. Bunu çok iyi biliyorum.. "
Novaria "Zhaks, o kırmızı gözlerin... Bir kalbi anımsatıyor- Ahh! Afedersin! Sesli mi söyledim? Öyle demek istemedim.. "
Zhaks sadece bana baktı ve güldü.. Gülüşü bile çok güzel ve vahşi...
Zhaks "Eğer bir gün, kalbimin derinlikteki dikenlerin içinde bir çiçek açarsa... O sensin.. " bana bu sefer cidden çok farklı bakıyordu..
Novaria "(ağlayarak) Z-zhaks.... "
Zhaks "(deriden sesle) Novariam.. " birbirimize sarıldık. Gerisini hatırlamıyorum. Onun kucağında uyumuşum.
Zhaks "Tanrım.. Neden... Novaria... Sana aşığım.. (Novaria'ya yaklaşır ve dudağından öper. Saçlarını okşar ve evden çıkar. Kapıyıda kilitler..) "
Uyandığımda hiç bişey hatırlamıyordum. Fakat Zhaks'in yatağındaydım. Dışarı çıkmak istediğimde, kapı kilitliydi. Anlık bir korkuyla...Novaria "İMDAAAT! YARDIM EDİN.. NOLURRR! "
Zhaks "(kapıyı açar.) Ne oldu? Novaria!.. Neden ağlıyorsun!? "
Novaria "Beni neden tek bıraktın... "
Zhaks "Sevgil- ee.. Yani Novariacım. Sadece meyve toplamak için gittim. "
Novaria "Bana kaldı mı meyvelerden? "
Zhaks "Zaten senin için topladım. Al ye. Afiyet olsun, "
Novaria "Sende ye! "
Zhaks "Ahh, hayır. Ben yedim. "
Novaria "Ne yedin? Dayak mı? Yemediysen onuda yiyeceksin. Al ye şunları! "
Zhaks "Yemeyeceğim. Prenses. "
Novaria "Yiyeceksin! " ona bağırdım. Çünki onu önemsiyordum. Sonra bana ölümcül bir bakış attı ve tek hamlede duvara yasladı. Meyveler yere düştü. Ziyan oldu..
Zhaks "Bana bidaha bağırırsan.. "
Novaria "Ne yaparsın? Seni önemsiyorum! Aç kalma diye ye diyorum! "
Zhaks "Aç değilim.. Bağırma bana.. " dedi.. Tekrar birbirimize baktık. Yine yüzlerimiz yakınlaşıyordu. Dudaklarımız, tam birbirini bulacakken bir ses geldi.. Yine?
Zhaks "Şu sesi hangi g0tveren çıkarıyo? Koduğumun pezevengi.. "
Novaria "Sakin ol. Şaka yapıyolardır herhalde. "
Zhaks "Ben onlara gerçek şakayı göstericem ama.. Neyse.. Senin hatrına bişey yapmayacağım. Artık insanalrı öldürme demiştin. "
Novaria "Evet.. Balayı! Geç kaldım.. Annem beni mahvedecek! Gitmem gerek! "
Zhaks "Benden izin al. Öyle. "
Novaria "Zhaks! Yalvarırım.. "
Zhaks yaklaştı ve yanağımı öptü.
Zhaks "O yanağını asla silme. Peki.. Gidebilirsin. "
Novaria "Sağol! " diyip bende onu öptüm. Kapıyı açtı ve hemen koştum. O ise şok içinde yanağını tutuyordu... Ne tatlı ama?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARAYIN GÖZDESİ 𝟏
FantasiSahte aşklar, yalanlar, ihanetler Le dolup taşan ve artık hayatından nefret eden Novaria, kaderi için bir oyuna girdi. Peki, sizce bu bir oyun mu? Yoksa ilizyon mu?