SARAYIN GÖZDESİ 𝟏

11

Saray'a geldim. Balayı bir 10 dakika sonra bitmişti. Yukarı çıktım ve üstümü değiştirirken bir elin beni sardığını hissettim..

Lancelot "Tatlım? "
Novaria "Ne istiyorsun sapık! "
Lancelot "Ben sana dedim. Balayından sonra eğleneceğiz diye.. Ve şimdi eğleneceğiz.. Hazır ol. "
Novaria "N-ne... İmdat! Yard-" eliyle ağzımı kapattı. Ben orada öyle ağlıyordum ki.. Ne yapacağımı bilemiyordum.
Lancelot "İstediğin kadar bağır. Kimse seni duyamaz.. " (Ağzını kapattın çünkü, mal Lancelot. Kız nasıl bağırsın. Yeminlen gerizekalı! ) o gece cidden sert bir şekilde benimle oldu. Katil bu adamı ne zaman öldürecek? Keşke hemen öldürse... Sabah şiddetli bir yıldırım sesiyle uyandım. Yağmur yağıyordu.

Üstümü değiştirip, bir kapşon geçirdim. Sonra hızlıca dışarı çıktım. Mirana ormanına doğru yürümeye başladım. Giderken ağaçtan düşen sıvıyı su zan ettim. Oysaki, öylemi?

Novaria "Ah! Bune? " elime bir damla kan düştüğünde çığlık attım. Yukarıdaki ağaçtan kanlar damla damla akıyordu. En sonunda aşağı baktığımda bir kan gölü oluşmuştu. Ağaca öyle odaklanmıştım ki, önüme düşen ceseti zor gördüm.. Evet önümde kanlara bulanmış bir ceset vardı. Cesete ilkte dokunmak istemedim fakat sonrasında kolunu yan çevirdiğimde, bileğine bişey kazınmıştı. Keskin bir âletle..

Ceset çıplaktı ve çıklaplığından onun bir erkek olduğunu anladım. Çok garip ve korkutucuydu. İğrenç kokuyordu. Bir sığır gibi...
Novaria "B-bunu Zhaks mi yaptı, yoksa başkası mı? Tanrım... Koluna kazılan işaret... Ne? Bu annemin işareti!? Bir dakika.. Bu adamı annem mi katletti? Siktir.. "

Sanırsam bu adamcağızın kâtili annemdi. Fakat başkası adamı öldürüp rastgele kazımış olabilirdi. Ama bu kâtil kim? Üzerinde yıldız işareti bile yoktu. Dehşet verici bir zamandayım. Nedense.. Kanı tâze görünüyor.. Sanki, yarım saattir burada.

Kâtil burada olabilir. Ama ağaçta başka cesetler varmı merak ediyorum. Gidip baksam bişey olamaz herhalde. (Aynen bacım aynen iyi bok yiyin. Ağaca çıkda seni mokoko yapsınlar.)