ORMANDAKİ GİZEM

41 13 2
                                    

Şarkı önerisi: Gansta paradise

Gece 04.45 suları...

Duydugum değişik sesler ile uykum bölünmüştü. Bu sesler dışarıdan geliyordu. Bir süre kendime gelmemi bekledim.

Mira'ya baktıĝımda hayla uyuyor olduğunu gördüm. Ses çıkarmamaya dikkat ederek ayaklandım. Üstümde pijama takımım vardı. Onun üstüne ince bir sabahlık alıp yavaşça kapıyı açtım.

Kapıyı dikkatle kapatıp parmak uçlarımda yürümeye başladım.

Okul çıkış kapısına geldiğimde kapı kulpuna elimi koymuştum.

" Aden ne yapıyorsun?" Duyduğum ses ile arkamı döndüm. Barın ayakta durmuş şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.

" Hiç , sadece dışarıdan garip sesler duydum. Sen ne yapıyorsun?"

" Bende o sesleri duydum. Bakmaya gidiyordum. E hadi ne duruyoruz gidelim." Onu kafamı sallayarak onayladım ve birlikte okulun kapısından çıktık.

Okulun arkasında kamufulaj kalkanıyla koruma altına alınmış bir ağaçlık yer vardı. Sesler oradan geliyordu.

" Oraya gitmekte kararlı mısın?"

" Evet, orada ne olduğunu öğrenmeliyiz." Barın bu kararlı duruşum karşısında şaşırmıştı.

Birlikte ağaçlık bölgeye girdiğimizde sesler daha net duyulmaya başlamıştı.

" Barın oradaki ışığı görüyor musun?" Yaklaşık bir 50 metre ilerimizda sarı bir ışık yanıp sönüyordu.

" Evet"

" Hadi gel o zaman." Birlikte ışığa doğru ilerlemeye başlamıştık. Bunun ne olduğunu gitgide daha da merak ediyordum.

Sonunda ışığın kaynağının olduğu noktaya vardığımızda ışığın kaynağının yanına geldimve dizlerimin üstüne çöktüm.

Barın ise arkamda meraklı bakışlar ile bana bakıyordu.

" Aden , emin misin? Lanetli ya da büyülü bir şey olabilir." Dediğine aldırmadan ışık kaynağını elime aldım. Ona dokunur dokunmaz bütün ışığı sönmüştü.

"Buda ne?" Barın yanıma geldiğinde bu soruyu sormuştu.

" Bu bir anka kuşu tüyü Barın." Dediğim şeyle Barın'ın kaşları havalanmıştı.

" Ama nasıl olur. Burda anka kuşu bulunmaz."

" Bilmiyorum Barın. Bilmiyorum. Bunu profesöre soracağım merak etme."

" Tamam hadi gidelim o zaman . Bizi merak etmesinler." Dediğine kafamı sallayarak onaylamıştım.

Okula doğru tekrardan yol alırken Barın'ın gözlerini ustümde hissediyordum. Sinirle kafamı ona dönüp " Ne oldu yine Barın ? Ne var?" Dedim.

Yine sırıtıp " Beklediğimin aksine korkak değilmişsin." Dedi.

" Çok sağol ya" dediğimde beni kolumdan tutarak durdurmuş ve " dün konuştuğumuz meseleyi kabul ediyor musun?" Demişti.

" Bu konunun dün kapandığını sanıyordum Barın." Dediğimde beni kendine doğru çekerek yüzlerimizi yakınlaştırmıştı. Nefeslerimiz birbirine karışırken konuştu.

" Benim sabrımı zorlama istersen Aden."

Sertçe kolumu ondan kurtardım ve işaret parmağımı ona doğru gösterdim.

" Eğer benimle bir daha bu şekilde konuşursan Barın olacaklardan ben sorumlu değilim." Dedikten sonra hızla okula dogru ilerlemeye başlamıştım.

ANKA ATEŞİ: SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin