SÜRPRİZ

39 8 37
                                    

Şarkı önerisi : xcho

Sabah olmuştu ama ben hayla yatağımda yatarak tavanı izliyordum. Boş gözlerle etrafa bakıp duruyordum. Mira daha uyanmamıştı.

Ona minnettardım. Dün odama geldiğinde bana her şeyi anlatmış ve ses kaydını Ege ve Barın'a dinlettiğini söylemişti. Aslında ilk önce bana dinleticekmiş ama daha sonra bundan vazgeçmiş. Bide şu Kaan meseleside var tabi.

Bana Ege ve Barın'ın pişman suratlarını anlatarak kahkaha atmıştı ve bir şekilde beni de güldürmeyi başarmıştı.

Cem'in gönderdiği kremi sırtıma sürmemede yardım etmişti. Yani ona her şekilde minnettardım. O hiçbir şekilde üzülmeyi haketmiyordu. Ve üzülmemeliydi de.

Oflayarak ayağa kalktım ve Mira'nın yanına gittim. Onu dürttüğümde değişik sesler çıkarmış ama ayılamamıştı.

"Aden, sen misin?" Diye sordu halsız bir şekilde.

"Evet, benimde sen iyi misin Mira?" Diye sordum endişeyle.

"Sıkıntı yok sadece biraz halsiz hissediyorum. Hadi sen hazırlan geç kalıcaksın bak. " dediğine kafamı salladım ve hazırlanmaya başladım.

Hazırlanırken arada bir Mira'ya bakıp iyi olduğuna emin oluyordum. Tamamen hazırlandığımda Mira'nın yanağına bir öpücük kondurup bir sorun olursa bana haber vermesi ile ilgili tembihledim.

Odadan çıkıp kapıyı arkamdan kapattım. İçime derin bir nefes çekip adımlarımı merdivenlere çevirdim.

İlk dersimiz iksir dersiydi. İksirlerle karışımlar yapıcaktık. Bu derste herkes ikili gruplara ayrılıyordu ve bunu prefosör seçiyordu. Benim önceki sersimizde Cem ile benim özel isteğimiz sonucu bir kereliğine ikimiz eşleşmiştik. Aslında Cem ile baya eğlenceli bir ders olmuştu.

Merdivenleri zıplıyarak iniyordum. Berfin olayı gerçekliğine kavuşmuştu bu yüzden mutluydum.

Sınıfın önüne geldiğimde kendimi rahatlatmaya çalışarak kapıyı açtım. Kapıyı aralayıp içeri baktığımda birçok kişinin burda olduğunu gördüm.

İçeri girdiğimde gözlerim sınıfta gezindi. Gözlerim en son Barın'ın gözlerinde durduğunda kaşlarımı çatarak gözlerimizi ayırdım.

Ona kırılmıştım. Evet, bu kızgınlık değil kırgınlıktı ve herkes bilir ki kırgınlık kızgınlıktan çok daha beterdir.

Kendimi toparlayıp boş bir sıraya geçip oturdum. Zaten birkaç dakika sonra prefosörde sınıfa girmişti. Kısa bir selamlaşmadan sonra direk derse başladık.

Prefosör bize hangi iksiri ve nasıl yapacağını anlatırken üzerimde bir çift göz hissediyordum ve bu gözlerin kime ait olduğunu biliyordum. Ama dönüp bakmadım.

Her şeyin bu kadar basit olacağını düşünüyorsa yanılıyordu. Önce Ege'nin hem fiziksel hem de psikolojik bir şekilde canımı yakmasını hiçbir şey demeden izlemiş sonra da kırıcı bir şekilde beni tanımadığını ve güvenmediğini söylemişti.

Prefosör anlattıklarını bitirdikten sonra yeni eşleri açıklamaya başladı. Tanımadığım isimlere aldırmazken aklımda kalan isimler şunlardı;

Berfin ve Nazlı
Cem ve Ege
Aden ve Barın

Ne ne ne ne??

Bu bir şaka olmalı değil mi?

Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken Cem'in sinirli ve huzursuz bir şekilde homurdandığını duydum.

"Evet, çocuklar herkes eşleriyle birlikte sıralara yerleşsin." Dedi prefosör.( fesat anlamicam. Fesat anlamicam. Hayır tamamen fesat anladım NDIENDJHEUD)

ANKA ATEŞİ: SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin