PROVA

42 11 29
                                    

Şarkı önerisi: Hadise: Küçük Bir Yol

Odanın içinde bir ileri bir geri giderek elimdeki kolyeye bakıyordum. Bu kolyeyi Barın'ın çantama koyduğunu çok iyi biliyordum. Demek bu yüzden peşinden Ege'yi de sürükleyip kaçarcasına çıkmıştı.

"Aden, biraz sakin olur musun?" Dedi Mira.

Yatağında bağdaş kurmuş bir şekilde oturuyor ve beni izliyordu.

"Anlamıyorum Mira. Barın'ın bu yaptıkları kafamı karıştırmaktan başka bir şeye yaramıyor." Dedim ve en sonunda bende yatağıma oturdum.

"Biliyorum." Dedi ve ofladı. Sonra hızla kafasını yukarı kaldırdı ve gülmeye başladı. Sırıtarak kolyeyi işaret etti.

"Takıcak mısın?"

"Yok daha neler Mira. Tabi ki onu bu kadar çabuk affetmiyeceğim." Dedim.

"Elinde sonunda Affediceksin yani?" Sorgular tavrı karşısında kafamı yastığa gömdüm.

"Bilmiyorum Mira.... bilmiyorum..." diye mırıldandım kısık bir sesle.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Duyduğum konuşma sesleri ile zar zor gözlerimi araladım.
İçlerinden Mira'nın sesini ayırt edebilmiştim ama diğer kızı tanıyamamıştım.
Birkaç saniye sonra kendime geldiğimde konuşulanları ayırt edebilecek hale gelmiştim.

"Tamam İlayda, ben Aden'e söylerim. Görüşürüz." Dedi Mira. Sesinden bariz bir şekilde huzursuzluk akıyordu.

"Birde kov istersen Mira. Biraz nazik olur musun? " bir iç çektikten sonra devam etti. "Ah o zamanlar Kaan'ın sen de ne bulduğunu anlamıyorum. "

Hafifçe doğrulduğumda Mira'yı kapıda dikilmiş bur şekilde ve İlayda denen kızı ise karşısında gördüm. Mira sinirli bir şekilde kıza bakıyor ve tuttuğu kapı kulunu sıkıyordu.

"Hayır yani mal olduğun her tarafından anlaşılıyor." İlayda sözlerini tamamlayıp bir kahkaha attığında Mira dayanamamış olmalıki kapıyı sertçe İlayda'nın yüzüne kapattı.

Kapattığı gibi kapının eşiğine çöktü ve kafasını elleri arasına aldı. Ayağa kalktım ve onun yanına gittim.

Yanına otururken "Ne oldu kim bu kız?" Diye sormuştum.

Sinirle güldü. "Kaan'ın sevgilisi."

Kaan Mira'nın eski sevgilisiydi. Bana kalırsa Kaan Mira'yı bir gram haketmiyordu. Bu yüzden ona canını sıkmamasını söylemiştim ama Mira beni dinlememiş ve her ders çıkışı bir köşeye çekilip onların mutlu hallerini izlemeyi bırakmamıştı.

Elimi omzuna koydum ve hafifçe okşadım.
"İnan bana kendini bir avuç salak için üzmeye deymez Mira." Dedim. Bana ufak bir gülümsemeyle karşılık verdi.
Kendini toparlayıp birden ayağa kalktı.

" ay neyse ya. Boşverelim be. Sana ne dicektim. Bugün Lurasiale'nin büyü basketi provası varmış seni çağırıyorlar. Bu salakta bunu söylemeye gelmiş." Dedi Mira.

Dudağımı bükerek ayağa kalktım. Mira yanıma yaklaşıp omzumu tuttu."ne oldu gitmek istemiyor musun?" Diye sordu. Huzursuzca bir iç çektim ve omzumu silktim.

"Bilmiyorum, kimsenin yüzünü görmek istemiyorum sanırım. Ama gidicem merak etme." Dedim ve dolaptan formalarımı aramaya başladım.

"Oradaki tek kız olmak seni geriyor mu? İstersen seni izlemeye gelebilirim."dedi. Mira buydu işte;

Çok temiz kalpli ...
Yardım sever...
Ve bütün sorunlara çözüm bulmaya çalışan...

Acaba her sorunu çözemeyeceğini ne zaman farkedicek? Dedi iç sesim.

ANKA ATEŞİ: SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin