YENİ HAYAT

55 14 29
                                    

Şarkı önerisi : lia shine - Aden p2

Ormanın girişinde beklerken derin bir nefes almıştım. Öğrediğime göre bu sihir okulları gizli bir şekilde ormanların derinliklerinde hayat buluyormuş.

Babamla birlikte ormanın girişinde bekliyorduk. Arkamı döndüm ve belki de son kez baktım eski hayatıma.

Annemle vedalaşmıştım, şimdi sıra babamdaydı. Temelli değildi ama yine de insan üzülüyordu.

Elimdeki buvulu kenara koyup babama sıkıca sarıldım.

Ayrıldığımızda kalbimde hayla bir burukluk vardı.

" Görüşürüz baba" dedim sesimin titrememesine özen göstererek.

" Görüşeceğiz kızım en yakın zamanda. Kimsenin kalbini kırmasına izin verme.
Buranın gerçek sahibinin kimin kızı olduğunu göster." Babamın son söylediğine yüzümde buruk bir gülümseme oluşmuştu.

Bavulu tekrar elime aldım babama el sallayarak ormanın içine doğru ilerlemeye başladım. Nedense babama tekrar bakıcak gücü kendimde bulamamıştım.

Ormanda yeterince ilerledikten sonra önüme kamufulaj kalkanıyla kaplanmış bir yer çıktı. Çok ustaca bir taktikti ,burdan geçen normal biri burayı kesinlikle fark etmezdi ama ben sihirli olduğum için görebiliyordum sanırım.

Okulun tam önüne geldiğimde kamufulaj kalkanında benim geçebileceğim büyüklükte bir delik açıldı.

İçeri girdiğimde arkamdan kalkanın kapandığını gördüm. Etrafa baktığımda
büyük harflerle LURASİALE yazısı dikkatimi çekmişti. Etrafta benim yaşımda öğrenciler vardı. Ben içeri girdiğimde çoğunun gözü benim üzerime çevrilmişti.

Onları umursamadan okula doğru ilerledim. Bir yandan da okulu inceliyordum. Duvarlarında siyah ağırlıklı koyu renkler tercih edilmişti.
Okul toplam dört katlıydı. Dışardan bir saraya çok benziyordu.

İçerisinin de gösterişli olduğunu fark ettiğimde hiçbir şey bilmeden ilerliyordum.

Etrafa bakarken birden bir şeye çarpıp yeri boyladığımda
" Önüne baksana " diye sert bir ses duymuştum. Kafamı kaldırdığımda bunun siyah saçlı , mavi gözlü ve benim yaşlarımda bir çocuk olduğunu görmüştüm.

" Asıl sen baksana be önüne. Davar gibi geçiyorsun koridordan." Dediğimde yerden kalkmaya çalışıyordum.

Elini sinirle saçından geçirdi ve "çattık ya" dedi . Bana sinirli bakışlar attıktan sonra ellerini cebine koyarak gitti.

Bir yandan o çocuğa saydırırken bir yandan da bana yardımcı olabilecek birini arıyordum.

En sonunda gözüm kenarda tek başına oturup kitap okuyan siyah saçlı kıza takıldı. Yavaş adımlarla kızın yanına geldiğimde boğazımı temizledim. Dönüp bana bakmadığında omzuna dokunmuştum.

Kafasını rahatsız edici bir yavaşlıkta bana doğru çevirdiğinde bana sinirle baktığını gördüm. Hayır yani amaç ne ben onu anlamadım.

O sinirle bana bakarken tam konuya gireceğim sırada omzumda bir el hissettim. Arkamı döndüğüm bunun kahveringi şaçlı , ela gözlü bir çocuk olduğunu gördüm. Bana gülümseyerek bakıyordu. Sanırım onu şimdiden sevmiştim.

" Aden ,öyle değil mi?" Dediĝinde kafamı salladım.

" Gel sana okulu gezdireyim."

" Tamam ,zaten bende bana yardımcı olucak birini arıyordum." Dediĝimde kız tekrar kitabına dönmüştü.

Çocukla yan yana ilerlemeye başladığımızda bana " Ben Cem bu arada ." Dedi.

" Memnun oldum." Demekle yetindim.

Bana yaklaşık bir saat boyunca tüm okulu gezdirmişti. Farklı farklı derslikler vardı. Okul zaten dört kattan oluşuyordu. Dördüncü kat yatakhaneler için ayrılmıştı. Her katta aynı tür derslikler vardı.

Herkes kendi dersiliğine göre katta bulunuyordu ve benim katım üçüncü kattı. Bu benim için bir yandan kolaylık demekti. Dördüncü kat kız ve erkek yatakhanesi olarak ikiye ayrılmıştı.

Her katta meditasyon , dövüş, iksir ve kütüphane gibi bölümler bulunuyordu.

Şansıma Cem ile aynı kattaydım. Bu benim için çok daha iyi olmuştu. Her odada iki kişi kalıyordu ve benim oda arkadaşımın Mira adlı bir kız olduğunu öğrenmiştim.

Cem ile dördüncü kata vardığımızda bana odamı gösterdi.

" Çok teşekkür ederim Cem. Sen olmasaydın hayla aşağıda birilerini arıyor olurdum." Dediğimde gülümsemesi sırıtışa dönüşmüştü.

" Ne demek. Yarın görüşelim mutlaka olur mu?" Diye sorduğunda " Tabii" diye cevap vermiştim.

Cem'in gözlerini üzerimde hissettiğimde ona doğru döndüm. Beni Baştan aşağı incelediğini gördüğümde kaşlarımı çatarak ona bakmıştım. Benim ona baktığımı görünce elini ensesine koydu ve kaşıdı.

" Şey..." Bi dakika yüzü mü kızarmıştı? Bu çocuk gerçekten bazen çok tatlı gözüküyordu.

Onu daha fazla zor durumda bırakmamak için bavulumu elime aldım ve kapıyı açtım.

" Yarın görüşürüz Cem." Dedim içeriye girmeden.

Kapıyı kapatmadan hemen önce " Görüşelim." Diye mırıldandığını duymuştum.

İçeri geçtiğimde sarışın bir kızın- ki bu Mira- film izlediğini gördüm.

Ben içeri girer girmez  hızla koşarak yanıma geldi. " Hoşgeldiiiiin Aden" diye bağırarak boynuma atladı.

Bende ona sarıldığımda gülümsüyordum. Sanırım ben bu kızı sevicektim.

Ayrıldığımızda " İyi ki geldin. Sen olmadan bu koskaca odada ruh gibi yaşayıp gidiyordum." Dedi.

" Hoşbuldum Mira." Dediğimde bana tekrar sarılmıştı. Ben ne kadar  sıcakkanlı olmasamda sıcakkanlı insanları severdim.

"Hadi gel dolabına eşyalarına yerleştilerim" kafamla onu onayladım ve eşyalarımı yerleştirdik.

Her şey bittiĝinde pijamalarımızı giymiştik.

Annemle her şeyin yolunda olduğuyla ilgili kısa bir konuşma yaptıktan sonra yatağıma uzanmıştım.

Yarın yeni okulumun ilk günüydü ve benim beni nasıl bir hayat beklediğiyle ilgili hiçbir fikrim yoktu.

Gözlerimi kapattığımda içimden yarının güzel bir gün olmasını ve güçlerimi bir an önce bulmayı diledim...

Tekraaar ben.

Eee nasıl buldunuz umarım beğeniyordunuzdur.

Tekrar ama tekrar söylüyorum sizi çooook seviyorum.

Bays...

ANKA ATEŞİ: SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin