TÜKENDİ

37 7 22
                                    

Şarkı önerisi: Anıl Emre Daldal-M

Parti gecesi, Mira'nın ağzından...

Aden'in yanından ayrıldıktan sonra hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Bugün içimde nedense kötü bir his vardı. Tarif edemediğim...

Salonun köşesindeki içecek bölümüne geldiğimde bir seçim yapmak zorundaydım. Elim şarap şişesine giderken beynim bunu reddediyordu. Sanki...

Sanki en başından beri burda olmam hataymış gibi. Sinirle güldüm. Şuan resmen eski sevgilimin sevgilisinin doğum günü partisindeydim. Buraya sadece Aden'i üzmemek için gelmiştim ancak ben artık yorulduğumu hatta bitap düştüğümü hissediyordum.

Belki size gayet basit gelicek ama ben aşıktım. Hiç olmadığı kadar hem de. Bunu kendime itiraf edebiliyordum çünkü bu his insanın bütün kontrolünü ele geçiriyordu.

İnsanlara yarattığım imajın arkasına saklanıyordum. Aslında bu bir imajda değildi. Bu bir gerçekti çünkü ben Kaan beni terk etmeden önce tam olarak böyle biriydim.

Neşeli, umursamaz, yardımsever ve saf Mira...

İlayda ile Kaan'ı her fırsatta izliyordum çünkü bir bakıma bir yanım bilerek acı çekmek istiyordu. Ya da kendime onu unutma fırsatı vermiyordum. Hayır vermek istemiyordum.

Çünkü ben onu unutmak istemiyordum. Hani gece uyumadan önce insanlar farklı farklı şeyler düşünür ya. Belki bana kızacaksınız ama ben onu düşünüyorum.

Bu benim isteyerek yaptığım bir şey değil. Sanki duygularım beynimi etkisiz hale getirmiş gibi.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Aldığım her nefes sanki boğazımda yeni bir düğüm daha oluşmasına neden oluyordu. Gözlerimi açtım ve hiçbir şeyi umursamadan elimi şarap şişesine attım. Bir bardağa koyduktan sonra tekrar eski yerine bıraktım.

Elimdeki bardakla belki de hiç yapmayacağım bir şey yaparak Berfin'in yanına doğru ilerlemeye başladım.

Gözlerim Aden'i bulduğunda yanında Barın olduğunu gördüm. Yüzümde istemsi Bir gülünseme oluşurken içimden en azından onun mutlu olmasını diledim çünkü Berfin ve benim aksime aşk onun yüzüne gülüyordu. O nasıl bir karar vericekti bilmiyorum ama bunu o değil kalbindeki duygular belli edicekti.

Adımlarımı hızlandırıp içmekten sorhoşluk derecesine gelmiş olan Berfin'in yanına ulaştım. Önce bana anlamaz bakışlar atsada daha sonra pek umursadığını sanmıyordum.

Berfin buydu işte: umursamaz...

Onun masasına bardağımı bıraktım ve doğruca yüzüne kenetledim gözlerimi. Bakışlarımı farketmiş olmalıki bana doğru döndü kafasını iki yana' ne var 'anlamında salladı.

Bir yudum daha şarap içip sinirle güldüm.

"Mutlu musun?" Diye sordum bir anda. İlk önce kaşları çatılsa da daha sonra toparladı. Gözleri el ele piste çıkan Aden ile Barın'ı buldu.

"Sence?" dedi boğuk bir sesle. "Kaderimiz aynı biliyor olman lazım."

"Doğru." Diye mırıldandım. O Aden ile Barın'ın dansını seyrederken bir yandan da içkisini kafasına dikiyordu.

Durdurmadım. Durduramadım...

Kaan'ın boynuna sarılan İlayda'yı buldu gözlerim. Ama bu umrumda değildi.

Tek odağım Kaan'dı. Üzerinde ilk üç düğmesi açık beyaz gömlek ve siyah bir pantalon vardı. Bir an için İlayda'yı buldu gözlerim daha sonra kendimi. Benden çok daha güzel gözüktüğü kesindi. Acıyla güldüm.

ANKA ATEŞİ: SIRLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin