Baştan Çıkarıcı Evlılık - NOVEL

Adsız Bölüm 174

Morga, Estian sarayının karmaşık kat planını ezberlemesinden harita çizimine ve toplantıda söylediği diğer her şeye kadar onu defalarca övdü.

"Ayrıca Byun Gyeongbaek'i casusunuz yaptığınızı da duydum." Bir iksirin etkileri hakkında yalan söylemeyi düşünmesine şaşırmıştı.

Leah utanarak dudağını ısırdı. İltifatlara alışkın değildi ve övgüler devam ettikçe Morga'nın aklı ancak gecikerek kendine geldi.

"Henüz hazır değil, lütfen biraz bekleyin."

Mangalın üzerine sıcak su dolu bir tencere koyarak, yakınlarda düzgün bir şekilde dizilmiş olan malzemeleri dikkatlice koymaya başladı. Bunları tencereye eklemeden önce terazide tarttı.

"Bir iksir yapıyorum. Şimdi tam zamanı..." Her nasılsa, biraz emin değilmiş gibi görünüyordu. Son malzemeyi de tencereye eklerken şöyle açıkladı: "Büyücülüğün işe yarayacağını söyleyen bir kanun yok. Duruma göre değişir. Bir iksirde aynı malzemeler kullanılsa bile, gök cisimlerinin konumuna, büyücünün durumuna veya başka faktörlere bağlı olarak sonuç değişebilir."

Çömleği izlerken, büyücü ne kadar yetenekliyse tutarlı sonuçlar elde etme ihtimalinin de o kadar yüksek olduğunu açıkladı.

"Aşk iksirleri var mı?" Leah merakla sordu. Onun açıklamalarını dinlemek ona bir şeyi hatırlatmıştı.

Morga, tenceredeki sıvıyı bir spatulayla karıştırarak, "Teorik olarak öyle," diye yanıtladı. "Fakat iksiri kimin yaptığına bağlı olarak etkiler değişecek. Aşk iksirleri duyguları etkilemeye çalıştığı için...benim durumumda yalnızca afrodizyak yapabiliyorum."

Ama Tomarilerin sattığı aşk iksirleri sahteydi. Geçmişte böyle bir iksirin etkilerini deneyimleyen Leah sessizce dinledi.

Morga, "Yalnızca büyük güce sahip bir büyücü gerçek aşk iksiri yapabilir" diye açıkladı. "Ama o seviyedeki bir büyücü her şeyi yapabilir." Duraklayarak birkaç iğde meyvesi aldı ve onları oraya ekledi ve tekrar karıştırdı. "Tarih boyunca bu kadar güçlü yalnızca bir büyücü olmuştur."

"...Anlıyorum." Leah rahatladı. Cerdina'yı düşünüyordu.

"Kraliçe için endişeleniyor musun?" Morga ona dikkatle baktı. Onun gözlerindeki duyguyu görebiliyordu.

Leah tereddüt etti.

Söylemek istemediği şeyi itiraf ederek, "Ara sıra işitsel halüsinasyonlar duyuyorum" diye itiraf etti. "Hala bağlantı halinde olduğumuzu hissedebiliyorum."

Sözünü kesti ama Morga onun ne demek istediğini anladı.

"Umarım törenden sonra bu belirtiler biraz azalacaktır. Lütfen biraz daha orada kalın."

Leah yavaşça başını salladı.

"Endişelenme, Lea." Kesin bir dille söyledi. "Seni koruyacağız."

***

Bu sefer yaptığı büyü o kadar güçlü değildi, bu yüzden Morga günlerce uyumayacağını ama hâlâ çok yorgun olduğunu söyledi. Leah odasına döner dönmez uykuya daldı. Yanında birisinin ona sarıldığını hissederek uyandı ve uykulu bir şekilde seslendi.

"İshakan..."

"Uyumaya devam et, Leah." Fısıldadı.

Ancak onu yarım günden fazla bir süredir görmemişti ve onunla konuşmak için arkasını döndü. Saçları yeni yıkamadan dolayı nemliydi.

"Akşam yemeğinde hangi yemeği yedin?" O sordu.

"Kuzu eti ve daha birçok şey... Çok yedim. Nedimelerim bana çok iyi hizmet etti. Peki sen?"

Ama cevap vermek yerine vücuduna dokundu, eli karnını okşuyordu.

"Fazla yemek yemiş gibi görünmüyorsun" dedi. Büyük eli onun arkasını kavradı. "Düğün için elbiseyi yakın zamanda seçmelisin. Çok zayıf olduğun için onu giyemezsin.

"Daha fazla yemeye çalışacağım."

Sormak istediği başka bir şeyi hatırlayana kadar bir süre düğün hakkında konuştular.

"Töreni yaparsak hamile kalır mıyım?" Zayıflamış vücudunun bir çocuğu taşıyacak kadar güçlü olmayacağından korkuyordu ama bunu ona bile itiraf etmek istemiyordu. Sesi sıradandı. "Sizden yalnızca zihinsel olarak kendimi hazırlamanızı istiyorum."

Ishakan gecikmeli bir şekilde cevap vermeden önce bir süre ona baktı.

"Eğer istemiyorsan hayır."

Cevabını duyar duymaz gerçeği anladı.

Yüzü sertleşti. Leah umursamaz görünmeye çalışarak yüzüne zorla bir gülümseme yerleştirdi.

"...Hamile kalamam," diye fısıldadı yavaşça.