Baştan Çıkarıcı Evlılık - NOVEL

38

İlk bakışta, Ishakan'ın fakir bir dansçı olduğu varsayılırdı. Ancak, onun müzikle bu kadar zarif hareket ettiğine tanık olmak, Leah'ın aksini düşünmesine neden oldu. Estia'nın dansını önceden öğretmiş gibiydi. Ancak, Leah kendini ...

Görünüşe göre belayı çekmekte ustasın. dedi, sonunda aralarındaki sessizliği bozdu. Döndüklerinde Leah'ın eteği, çiçek açan bir çiçek gibi etrafında çırpındı ve ardından zarif bir şekilde ayaklarının etrafına düştü. Ishakan bu ifadede ona kaşlarını çattı ...

Dans ederken prenses oynamakta gerçekten ısrar edecek misin?

Ayağını basma dürtüsüyle savaştı. Ama o kudretli tekme üzerine sahip olduğu her şeyi koysa bile, kalın derisiyle, onun bunu yaptığını hissedeceğinden şüphe ediyor. Sanki derisinin altında demirden yapılmış iskeleti vardı. Ona sırıtışını gören Leah yardım edemedi ama ona sertçe vurdu ...

"Neden her seferinde başımı belaya sokmakta ısrar ediyorsun?" Ona şaşkınlıkla sordu ve ona daha da sırıttı.

"Muhtemelen seni çok sinirlendirdiği için." dedi kendini beğenmiş bir şekilde ve Leah ona bir bakışla baktı.

Hâlâ bunu kast edip etmediğine ya da onunla dalga geçip geçmediğine karar veriyordu. Doğru bir cevap alamadığını hisseden Ishakan kendini beğenmiş bir sırıtışla bir kez daha kovdu ...

Nişanlını seviyor musun? Byun Gyongbaek? " Leah kaşlarını çattıkça ona sırıttıkça derinleşirken, alaycı bir merakla sordu.

Bu adam, kızgınlıkla, ona bedensel zarar vermek için artan dürtüyle mücadele ettiğini düşünüyor. Şimdi onun içinde bulunduğu durumdan zevk aldığı belliydi.

"Bu konudaki hislerim alakasız." Diplomatik olarak cevapladı, "Bir prenses olarak onunla evlenmek benim görevim."

Ah, çok naziksin prenses. onunla alay etti ve kulağına fısıldayarak onu yaklaştırdı. Biraz gevşemen gerektiğini düşünmüyor musun?

Leah, Estia'ya gelememesini tercih ederdi, bu yüzden etrafta olmaması, ne yazık ki, gerçek o kadar da şanslı değildi. Leah ona bir cevap vermek yerine konuyu değiştirmeyi seçti.

Estia'nın dansı çok iyi dans ediyor, nasıl oluyor? Ona sordu.

"Küçüklüğümden beri çeşitli danslarda ne yapacağım konusunda çok sıkı dersler aldım." Doğru cevap verdi, ama Leah onu şüpheci bir gözle izledi. Çocukluğundan beri böyle bir şey yaptığına inanamıyordu. Onun tavrıyla dans derslerine girmeyi bırakın, nasıl bir çocukluk geçireceğini hayal bile edemiyordu.

"Meraklı?" gülümsedi ve homurdanarak homurdandı.

"Bir bit değil."

"Ne kadar mükemmel bir yalancı."

"Lütfen beni yalnız bırak." Rahatsızlık içinde içini çekti, sakinliğini korumaya dikkat etti. Yine de görünüşünü sürdürmesi gerekiyordu. İshakan, dudaklarının titremeye başladığını izlerken gözleri ona doğru kısıldı, "Neden her zaman ısrar ediyorsun?" Dedi, devam etmeden önce kendini durdurup ondan uzaklaşmadan önce boğuk bir sesle. Ancak, onu daha sıkı kavradı ve bunu yapmasını engelledi.

Ishakan bir kez daha yaklaştı ve ona fısıltıyla sordu ...

Hala ölmek istiyor musun?

Ve hiç tereddüt etmeden, Leah kesin bir şekilde cevapladı ...

"Evet."

Müzik durdu ve bir diğeri başladı. Leah nihayet kendini Ishakan'dan çıkarmayı başardı ve ona sahte bir iddiayla zarifçe gülümsedi ...