Baştan Çıkarıcı Evlılık - NOVEL

Bölüm 177

Devam eden endişe parmak uçlarında bir kıymık gibiydi. Görünmüyordu ama tamamen unutması imkansız olan sürekli bir rahatsızlıktı.

Düğün günü yaklaştıkça kalbinin köşesindeki endişe gölgesi giderek daha da büyüyordu. Leah, görmezden gelmeye çalıştığı için düğün hazırlıklarıyla meşguldü, ancak Kurkan geleneklerine aşina olmadığı için hazırlıkların çoğu Ishakan'ın sorumluluğundaydı.

Diğer çalışmalarının yanı sıra, garip bir şekilde sesli harflerin olmadığı, yalnızca ünsüz harflerin bulunduğu Kurkan dilini de inceledi. İlk başta kafası karışmıştı ama biraz çaba harcayarak beceriksizce okuyabildi.

Mura ara sıra onun çabalarını övüyor, Kurkan dilini yabancılar için öğrenmenin zor olduğunu ve bu kadar çabuk okumayı öğrenen birini görmediğini anlatıyordu. Leah övgü karşısında her zaman utançla dudaklarını büzüyordu. Yaptığı şeylerden dolayı övülmeye alışkın değildi.

Yoğun günler hızla geçti ve sonunda düğün geldi. Kurkan düğünleri, beş gece süren bir törenle başlayıp, evlilik yeminiyle sona erdi. Leah, düğün sabahı uyanır uyanmaz kırmızı yaprakları yedi, sonra bunlarla dolu bir küvette yıkandı, kendini titizlikle ovaladı ve uzun saçlarını kuruttu.

Banyosunun ardından kahvaltıya indi. Estia'da bir olay olsa bile önceki gün hep aç kalırdı ama Kurkan'da durum tam tersiydi. Hanımları, ona gerekli olduğunu düşündükleri kadar yemek yediremedikleri için endişeleniyorlardı. Mura onu her lokmayla cesaretlendiriyordu.

"İyi gidiyorsun! İlk geceden önce biraz daha güç kazanman gerekiyor, lütfen daha çok dene!"

Leah midesinin patlayacağını düşünene kadar yedi ve sonunda vazgeçerek daha fazla yiyemeyeceği konusunda ısrar etti. Mura diğer hanımların yardımıyla onu giydirirken çeşitli Kurkan geleneklerini anlattı.

"Bugünden itibaren konuklar bir ziyafetin tadını çıkaracaklar. İshakan'ın şarabı ve yemeği içinde domuzlar gibi yuvarlanacaklar. Ama onları görmeyeceksin."

İki Kurkan evlendiğinde misafirleri ikisi de karşılardı. Ancak bir Kıta Avrupası bir Kurkan ile evlendiğinde misafirleri yalnızca Kurkan ortağı karşılardı. Continental, konukları yalnızca son gün, yani evlilik yeminlerini ettiklerinde görüyordu.

"Ahhh..." Mura, Leah'nın saçını düzenlerken içini çekti ve diğer hanımlar da onu tekrarladılar. "Gerçekten endişeliyim. Kesinlikle vahşi bir canavar gibi davranacaktır..."

"Ne yapmalıyım?" Leah, Morga'nın kendisi için hazırladığı özel besleyici iksiri içerken mırıldandı. "Belki de bir doktor çağırmalıyım..."

Acı tadım iksirini yudumlarken ifadesi ciddiydi, diğer eli tırnaklarını kesmelerine izin vermek için uzanıyordu. Mura bardağı boşalınca aldı.

"Güvenlik tedbirlerini oluşturacağız. Tehlikeli olduğunu düşünüyorsan kaç."

Mura, Leah'yı giydirmeye devam ederken bunu defalarca tekrarladı. Bugün elbisesi, çıplak karnını zarif bir şekilde çerçeveleyen ayrı üst ve alt kısmı olan kırmızı, yüksek kaliteli kumaştan olacaktı. Cildinin bu kadar açığa çıkmasına alışkın değildi ve çekinerek elini çıplak alanın üzerinde gezdirdi.

Ayrıca alnında, boynunda, el ve ayak bileklerinde altın işlemeli ince bir duvak ve mücevherler vardı. Kötü enerjileri uzak tutmak için yürürken el ve ayak bileklerindeki mücevherlerin yanı sıra küçük çanlar da sallanıyordu ve hafif bir ses çıkarıyordu.

Leah giyindiğinde güneş batmıştı ve dışarısı tamamen karanlıktı. Dolunayın konumuna bir göz attıktan sonra Mura ve diğer hanımlar Leah'yı yalnız bırakarak oradan ayrıldılar. Onlar olmadan sessizdi. Leah aynada kısa bir süre kendini inceledi ve ardından pencereden dışarı bakmaya gitti.

"......"

Uzaklardan sesler, müzik ve yüksek kahkahalar duyabiliyordu. Düğün ziyafeti tüm hızıyla devam ediyormuş gibi görünüyordu.

Saraya bakarken elini yavaşça pencere çerçevesinin üzerinde gezdirdi, sert ve soğuk dokusunu hissetti. Bu ona Estia'yı hatırlattı ve Kral'ın cenazesinin bitip bitmediğini merak etti. Tamamen tesadüf eseri babasının cenazesiyle düğün tarihleri ​​çakışmıştı.

Garip hissettim.