Baştan Çıkarıcı Evlılık - NOVEL

Bölüm 152

Leah kendini dizginlemeye çalışırken ayak parmakları kıvrıldı ama Ishakan'ın erkekliği içine işlemeye devam ederken bunu yapamadı. Her hamle şişmiş klitorisine sürtünüyordu.

Artık buna dayanamıyordu. Vücudunun alt kısmındaki tüm güç gitmişti ve ağlayarak başını yana çevirdi. Ishakan onu yüzüne bakmaya zorladığında güçlü bir el çenesini tuttu.

"Ah, ah... ahh!"

Vücudu sarsıldı, göğüsleri vücuduna yaptığı vuruşların şiddetiyle sallanıyordu ve ondan bronzlaşmış karnına bir sıvı fışkırarak aşağı doğru damlamaya başladı. Zayıflık tüm vücuduna yayıldı ve Leah inleyemedi bile.

Göğüsleri sallanırken koyu pembe meme uçları titriyordu. Dinlenecek zaman yoktu, onu saran sarsıntılar devam ediyordu. Ishakan saldırısında hiç duraksamadı, kalçaları ona doğru ilerliyor, vahşice ona nüfuz ediyordu. Gözleri dikkatliydi, onu istila ederken yüzünü izliyor, onu memnun ediyordu. O altın bakışın altında inledi, gözleri bulanıklaştı.

"Ah, mm, ah, ah, ah...!"

Erkekliğini ona her soktuğunda görüşü titriyordu. Ishakan onun titreyen gözlerini görmezden geldi ve itmeye devam etti, o geldikten sonra bile ondan daha zayıf sıvı atımları göndererek vücutlarının alt kısımlarını ıslattı. Ondan başka bir şey çıkmayınca, onu öpmek için eğildi ama Leah zayıfça ağlayarak başını çevirdi.

O sıvı yine ondan çıkmıştı. Bunun ne olduğunu bilmiyordu, idrar değildi ama alışamadı ve utanmaya dayanamadı. Ama gülümsüyordu.

Kadın ona kızgınlık ve anlamazlıkla bakarken bile, "Ne kadar seksi" dedi. "Ne tatlı. Sana neden defalarca eziyet etmek istediğimi anlamıyorum. Bana garip bir hobi kazandıracağından korkuyorum..."

Boynunun arkasını öpmek için vücudunu çevirdi, elleriyle göğüslerini kavradı ve sıkıca sıktı. Erkekliğini arkadan içeri sokarken nazikçe meme uçlarını ovuşturdu. Leah'nın yüzü yastığa gömülmüştü ama o yastığa kaldırdı ve kalçalarını kaldırdı, kısa bir inilti kaçtı. Parmağını bile kaldırabileceğini düşünmemişti ama vücudu refleks olarak hareket ediyordu. İshakan boynunu emerek kırmızı izler bıraktı.

Vücudunu onunkine bastırdı ve göğüslerini ovuştururken kalçalarını hareket ettirdi. Sesi baştan çıkarıcı bir şekilde kulağına fısıldadı.

"Bana iyi hissettirdiğini söyle, Leah..."

Artık hiçbir şeyi saklayacak gücü yoktu. Kelimelerini filtreleme yeteneğini çoktan kaybetmişti, aldığı zevk çok yoğundu. Bir kez olsun ona hissettirdiklerine dair gerçeği anlattı.

"Ah, harika, ah, ahhh..."

Sanki onu ödüllendiriyormuş gibi, erkekliğini onun derinliklerine itti. Ürperdi.

"Mm, çok iyi, Ishakan..."

"... Adımı daha fazla söyle."

"Ahh, Ishakan, Ishakan, Ishakan, Ishakan... ah, hoşuma gitti... çok..."

Adını defalarca söyleyerek kalçalarını onunla buluşmak için kaldırdı. Adını her söylediğinde bir zevk dalgası hissediyordu ve bacaklarının arasında o sıvının yeniden patladığını hissediyordu ama artık umursamıyordu.

"Hımm, Leah..."

Burnu boynunu sıyırdı, keskin dişleri onu ısırdı ve bu acı bile zevke dönüştü. Adam ona fısıldarken inledi, ilkel zevkinde kaybolmuştu.

"Hiçbir şeyin sana acı çektirmeyeceğinden emin olacağım, Leah..."

Ishakan, büyük elleri kalçalarını kavradığında alçak, şiddetli bir inilti çıkardı ve uyluk kasları gerilirken vücudunu aşağı doğru itti. Keskin dişleri onun ensesini ısırdı ve sıcak tohumunu ona dökerken altın rengi gözleri parladı. Sanki kendi bölgesini işaretliyormuş gibi, onun içini ve dışını beyaz bir sıvıyla lekeledi.

"Ahh, argg...!" Ondan fışkıran inilti o kadar yüksekti ki, tüm vücudu mutluluktan titrerken onu bile şaşırttı. Görüşü kararırken Ishakan ona sarıldı ve bilincini kaybetti.

Tamamen karanlığa gömülmeden önce aklından son bir düşünce geçti.

Artık hiçbir şeyden korkmuyorum.