Baştan Çıkarıcı Evlılık - NOVEL

43

Normal bir durumda, onun müstehcen sözlerini duysaydı, belki kızardı. Utançtan gelen erotik sözler, onu tatsız bir şekilde titretmesine neden olabilirdi. Ancak Leah şu anda herhangi bir tepki gösteremedi. Tam şu anda tahtadaydı.

İshakan'ın yoğun saldırısının verdiği ezici haz beynini uyuşturmuş, onu puding haline getirmiş gibi hissettim. Zayıflamış haldeyken, sadece titreyen elleriyle elbisesinin etek ucunu güçsüzce kavrayabiliyordu.

Kızıl palmiye baskıları, solgun, güçsüz kalçalarını süslüyordu. Hâlâ bilinmeyen Ishakan etini sertçe dudakları arasından emdi ve göze batan başka bir iz bıraktı.

Oyun o kadar çılgıncaydı ki aşağıya baktığında, uyluklarının içi onun izleriyle noktalı olarak görülebiliyordu. Açık bir anlamdı.

Sen Benimsin.

Yorgun ve tamamen güçsüz olan Leah aniden geri çekildi. Onun tarafından hayranlık duyulurken, gözü yanlışlıkla onu gördü. Barbar kral, pantolonunun bel kısmından yeni çıkardığı şeyi eline aldı.

Uyuşturucunun neden olduğu, puslu halindeyken bile gördüğü böylesine bir canavarlıkla, uyumunun çok fazla olacağını düşünerek, hatta dayanılmaz olduğunu düşünerek huzursuzdu.

Kalın üyesinde derin, zengin bir şarabın gölgesinde şişkin kan damarları vardı. Tıkanmış haldeyken, sonuna kadar akan taze kan gözle görülür bir şekilde titreşir. Gen * tal * a'nın ham boyutunun genç bir canavarın başı kadar büyük olduğunu söylemek abartı değildi.

Ishakan'ın parmakları onun yapraklarını ovuşturdu ve kalın uzunluğunun başını onun girişine dokundurdu. Onları bir araya getiren eylem, kalp atışını hızlandırdı.

Damarlarındaki ilaçla konuşmakta zorlanıyordu - konuşması bozuktu, sözleri onun kontrolü dışında geveliyordu. Yine de dilinin ağırlığına karşı savaştı.

"Çok büyük ... O, sığmayacak ..." Kelimeler kekeleyerek dudaklarından kaçtı.

Ishakan'ın uzaktan gelen kıkırdaması kulaklarını sıyırdı. "Geçen sefer uyuyordu. Şimdiden unuttun mu? "

Az önce söylediğinin aksine, ateşli karşılaşmalarını unutmasının hiçbir yolu yoktu. Nasıl yapabildi? Leah'ın hayatındaki en şok edici deneyim olmuştu. Bununla birlikte, tepkisiz ifadesini gören Ishakan, kendisi tarafından gerçekten unutulmuş olduğu sonucuna vardı.

Boğazından hafif bir homurdanma çıktı ve yaramaz bir şekilde güldü. "O zaman sık sık takmam gerekecek, böylece unutmayacaksın."

Leah yanıt olarak herhangi bir şey söyleyemeden, Ishakan kendini onun içine itti. Yardım edemedi, ancak kalın üyesi içeri girer girmez haykırdı - muazzam zevk ve onunla birlikte gelen kaçınılmaz acı çok kuvvetliydi.

Şaftı, vücudunun kolayca yerleştirebileceği bir şey değildi. Onu parmaklarıyla özenle gevşetmiş olmasına rağmen, alt kısmı onu sıkıca sıktı, yabancı cismi geri itmek için zayıf bir girişimdi.

Midesi ağzına kadar dolmuştu, hafif bir şişkinlik görülebiliyordu. Tükürük ile karışık gözyaşları çenesinden aşağı süzüldü.

Tam o sırada belini biraz ileri geri hareket ettirmeye başladı, sonra Leah'ın belini sıkıca kavradı ve geri kalanını acımasızca tek bir hareketle onun içinde itti. Farkında olmadan ona dalmış olan değneği aniden en iç kısmına çarptı.

Bu sefer çığlık bile atamadı. Leah sadece titreyebilir ve kısa süreli nefesini kesmeyi ve ağlamayı başarabilirdi. Islak ve yapışkan iç kısımları, büyük davetsiz misafirde çiğnenerek sarsıldı.

"Siktir, Leah ..." Ishakan'dan içgüdüsel bir inilti geldi.

Ademinin elması kısıldı ve titreyen bir ses yükseldi.

"Ugh ... çok sıkı kenetleniyorsun ..."

Leah'ın havada çaresizce dalgalanan ayakları neredeyse yere değiyordu. Ishakan ayak bileklerini kavradı ve kaldırdı.

Ayaklarınıza dikkat edin.

Ancak o zaman ayak tabanlarında yaralar olduğunu hatırladı. Sendikaları onu çılgına çevirmişti. Heyecandan acıyı hissetmeyecek kadar sarhoştu. Ishakan, Leah'ın bacağını omzunun genişliğine tünedi. Kalçaları kaldırılırken, beli arkaya doğru bükülerek elbisesinin serbestçe aşağı akmasına izin vererek cildini daha da açığa çıkardı.

İshakan kaşlarını çattı, belki de elbisenin çok hantal olmasından, elleriyle tuttuğunda bile hala yoluna çıkmasıydı. Elbisesindeki karmaşık kurdeleleri ve düğümleri ince bir şekilde çözecek kadar sabırlı değildi. Mümkün olan en hızlı şekilde tamamen çıkarması gerekiyordu.

Elindeki damarlar, rahatsız edici giysilerini kurtarmak için ne kadar gergin olduğunu gösterdi. Parmakları yumuşak ipek ve organzaya takıldı ve çok az çabayla elbisesini tamamen yırttı.

Kumaşın yırtılma sesi karşısında aklından bir endişe geçti. Ancak, bu endişe geldiği kadar hızlı kaybolduğu için kısa sürdü. Ishakan onu kalçalarının arkasından tutarak kaldırdı. Vücudu eğilirken bacakları havada sallandı.

Kaslar güçle sıkıca sıkıldı. Rahatlayacağını sandı, aniden tüm ağırlığını tek bir keskin hareketle bastırdı. Yukarıdan acımasızca ona vurmaya başladı.

Uzunluğu ona girip çıkarken hızlı, ağır hareketler onu yere doğru deldi. Leah şiddetli saldırısında gözlerini fal taşı gibi açtı ve yüzünden yaşlandı.

Vücudu artık ona ait değildi. Onunla eşzamanlı olarak, hızlı ritmini salladı, kılıcının ağırlık taşıyan ucu karnını deliyordu. Nefes alamıyordu ve gözleri çılgınca kırpıştı.

"Ah! Ah!…"

Sıcak vücudu onu aptalca aldı. Leah sarsılarak orada yattı, bir santim bile hareket edemeyecek kadar sarsıldı. Sürekli çınlayan yüksek sesle inlemeleri Ishakan'ın kulaklarına müzik gibiydi.

Leah'ı o kadar uzağa itti ki, dışarıda olsalar bile skandallı inlemelerini durdurmayı düşünmesi için yer verilmedi.