Baştan Çıkarıcı Evlılık - NOVEL

Bölüm 151

Leah şaşkın bir halde ona baktı. Bundan sonra? Zaten ne yapıyorlardı?

Tabii şimdi düşününce İshakan yalnızca bir kez gelmişti. Öte yandan o birkaç kez doruğa ulaşmıştı. İshakan geceliğini çıkarıp geniş yatağın bir köşesine atarak onu düşüncelerinden kurtardı.

Ona doğru ilerlerken yavaşça hareket etti, gözleri birbirine kilitlenmişti. Erkekliği yavaş yavaş iç duvarlarına doğru ilerledi, onu ürpertti, tamamen onun içine girene kadar nefesini tuttu. İçini çekerek birlikte titreyen gözleriyle buluştu.

"......"

Ishakan sessizce kadının kalçalarını ellerinin arasına öyle güçlü sıktı ki parmak izleri kaldı. Geç de olsa ne yaptığını anladı ve onu serbest bırakarak erkekliğini ona daha da fazla batırdı.

Bir canavarla karşılaştırılamazdı bile. Adam dayanamayacağı kadar sert ve sert bir şekilde saldırdı ve elleri bağlı olduğundan vücudu üzerinde hiçbir kontrolü yoktu. Adam ona çarptığında ürperdi, vücudunun sesi yüksek ve sert şaplak sesiyle çarpışıyordu. Kızgın vücudu bunu memnuniyetle kabul etti. Çok geçmeden yeniden doruğa ulaştı, gözleri acı dolu bir zevkle sımsıkı kapandı.

"Hımm, ah...!"

Kasları kasılırken tüm vücudu titriyordu. Ancak İshakan durmadı. Devam etti, ona dinlenme fırsatı bile vermedi ve onu art arda hızla bir dizi zirveye zorladı. Erkekliği ona girip çıktığında doruğa ulaşıyordu, yüzü ve dili zevkten uyuşuyordu. Ona durmasını söylemek istiyordu ama adını bile söylemekte zorlanıyordu. Sonunda konuşacak gücü buldu.

"Ah, Ish, Ishakan..." dedi kafası karışmış bir halde ve adam dilini parmaklarının arasına alıp tükürüğünün dudaklarına akmasını sağlamak için ovuşturdu.

"Doğru konuşmalısın."

"Ah, mm, ah...!"

"Sizin için ne yapabilirim?"

Parmağını ısırdı. Ama tabii ki sert derisinde hiçbir iz yoktu ve tekrar ittiğinde kadın titreyerek inledi. Sanki bedeninin sınırına ulaşmış gibi hissetti ama hâlâ ne istediğini söyleyemedi. Acımasız zevkin saldırısı devam ederken, onun fısıltısını belli belirsiz duydu.

"Hala korkuyor musun, Leah?"

Leah gözlerinden yaşları kırpıştırdı. Bir noktada, yüksek sesle takırdamalarına rağmen zincirlerinin sesini fark etmeyi bırakmıştı. Bunu fark ettiği anda tüm duyuları daha canlı hissetti; iç duvarlarını geren ateşli erkekliğinin hissi, teninin sıcaklığı, nefes verişlerindeki tatlı hava ve ona bakan altın rengi gözleri.

Konuşamıyordu. Tekrar hareket ederken cevabını beklemedi ve kadın onun erkekliğinin tam şeklini içinde hissedebildiğini düşündü, vücudunun alt kısmı sanki ateş alıyormuş gibi ısındı, derinlerde bir karıncalanma oldu.

Bu daha önce hissettiği bir duyguydu; sıcak, akıcı ve patlayıcıydı ve utanmasına rağmen hareket edemiyordu. Karnının alt kısmı kasılmıştı ve ellerini hareket ettirmeye çalıştı ama manşetlerini tenteye bağlayan gergin zincir yüzünden yüzünü bile gizleyemedi.

Onu uzaklaştırmaya çalıştı ama gücü yoktu ama bu onu durdurmaya yetti.

"Ah, yapamam..." diye başladı Leah çaresizce.

Ishakan sanki kelimeleri açıkça söylemediği sürece onu duymayacakmış gibi ona baktı. Bu utanç verici sözleri söylerken yüzü kızarmıştı.

"Sanırım geleceğim..." Cevap yok. Leah'nın sesi yalvarır gibi yükseldi. "Lütfen...! Ha...!"

Ama o sadece bacaklarını daha da birbirinden ayırdı ve kadın onları bir arada tutmaya çalışsa da onun tutuşunun üstesinden gelmenin bir yolu yoktu. Klitorisi tamamen açığa çıkmıştı.

Konuşamıyordu bile. Yapabildiği tek şey bağlı bileklerini boş yere çekmek, zincir tıngırdamaktı. Tek yapmak istediği onu uzaklaştıramayacaksa yüzünü saklamaktı ama ne kadar bağlı olsa da bunu bile yapamıyordu.