Baştan Çıkarıcı Evlılık - NOVEL

Bölüm 180

Leah göğüslerini yalarken titreyen elleriyle elbisesinin eteğini çözdü ve yavaşça ayağa kalktı. Etek, Ishakan'ın kalçalarını kapatacak şekilde kaydı ve iç çamaşırları da üstüne düştü. Uzun duvağına uzandığında İshakan hızla yüzünü bacaklarının arasına gömdü. Leah şaşkınlıkla geriye doğru kıvrandı.

"Ah hayır, henüz değil... Perdeyi çıkarmam gerekiyor..."

"Devam et. En azından bir giysi parçasını bırakmanın en iyisi olduğunu düşünüyorum." Onu takip edemediğinden boğuk bir sesle fısıldadı: "Buraya gel, Leah."

Yavaşça kalçalarını öne doğru hareket ettirdi.

"Hımm... biraz daha yaklaş" dedi Ishakan, kadının kalçalarını yalarken. "Şimdi bacaklarını aç..."

Leah elleriyle ne yapacağını bilmiyordu. Ancak kafası bacaklarının arasındaki yarığa doğru hareket ettiğinde ve şişen klitorisini nazikçe yalamaya başladığında, kadın onun saçını yakaladı ve dilini güçlü bir şekilde ona doğru itti. Ağzından kontrol edilemeyen bir inleme çıktı.

"Ahhh...!" Güç onları terk ettiğinde kalçaları titriyordu ama dik durmaya çalıştı. Ishakan hiç durmadı, açıklığının her santimini yaladı, ondan damlamaya başlayan sıvıları emdi.

Ahlaksız sesler kulaklarını doldurdu. İnlerken kalçaları tekrar tekrar kasılıp açılıyordu.

"Ah, İshakan, hımm..."

Acımasızca klitorisine eziyet etti ve duyular yoğunlaştıkça gözlerinin beyazlaşmasına neden oldu. Leah onun saçını tuttu.

"Hımm, ah, ah...!" Sırtı kavisliydi, dilini içine sokarken içinden bir titreme geçti.

"Daha yeni başlıyoruz" diye mırıldandı ama Leah daha fazla dayanamıyordu. Bacakları yere çöktü ve ıslak alt dudakları Ishakan'ın uyluğuna dokundu.

Leah ona bakarken dudağını ısırdı. Yeterli değildi. Daha fazlasını, daha sert bir şeyi istiyordu. Kendi düşünceleri onu şok etti. Kadın ürpererek onu gülümsetti, dudakları kendi sıvılarıyla ıslanmıştı.

"Sana bunu tek başına yapmayı öğrettim, bu da farklı değil. Bunu yapabilirsin, değil mi?"

Bu soru üzerine bornozunun alt kısmını çözerek iç çamaşırlarını ortaya çıkardı. Sanki güçlü erkekliği kumaşı yırtacakmış gibi görünüyordu. Çıkardığında erkekliği daha da sertleşti, damarları gerildi. Normalde onun gaddarlığından korkarak tereddüt ederdi ama bu sefer yapmadı. Belki de ona vereceği zevki bildiği içindi.

Ellerini omuzlarına koyarak yavaşça yere çöktü. Erkekliği ona dokunduğunda Ishakan ürperdi ve yavaşça nefes verdi.

"Haa..."

Sadece gözlerinin ucunu sokmak biraz acı vericiydi. Ama yavaş hareket etmesine rağmen adam sabırlıydı.

"Ah, aferin..." Göğüslerini emerken mırıldandı. Erkekliği çok sıcaktı, çok büyüktü. Onun dokusunu, gözlerinin kıvrımlı şeklini, kalın, atan damarları hissedebiliyordu. Leah gözlerini sımsıkı kapattı ve kendini tamamen ona doğru indirdi.

"......!"

Erkekliği onun derinliklerine ulaşıp şişip büyüdükçe bedeni sertleşti.

"Leah..." Ishakan boynunu ısırarak adını zorlukla söyledi. İnledi. Erkekliğinin üzerine kazığa oturmuş, omuzlarını kavradı. Bu adam onun için kendisini zincirlemelerine izin vermişti. Bugün işi yapması gerekecekti.

Kalçasını kaldırdığında ayak parmaklarına kadar uzanan bir karıncalanma hissetti. Bir anda yere yığıldı, kalçaları ona çarpıyor ve gözleri yaşlarla doluyor. Daha hızlı hareket etmeye çalışarak bunu bir kez daha yaptı. Her harekette uzun perde hışırdadı ve çanları çınladı.

"Hımm, ah..."

Klitorisinin alt karnına sürtünmesi onu titretti ama Leah hareket etmeye devam etti; zorlu bir tempo, pantolonunun ağzının zevkten açılmasına neden oluyordu. Ishakan'ın dişleri boynuna battı ve sanki buna dayanamıyormuş gibi yüzünü ona sürttü.

Gözlerini kapatan kumaş aşağı kaydı ve Leah onun gözlerini neden gizlediğini anladı.

Altın gözleri bir canavarınki gibiydi. Niyetli ve ezici, yayılan gaddarlık. Sanki yakında yutacağı bir av yaratığını izliyormuş gibi kısılmış gözlerle Leah'ya baktı. Tüm içgüdüleri onu kaçmaya zorluyordu ama geri çekilmeye çalıştığı anda Ishakan kalçalarını sert bir şekilde kaldırdı.

"......!"

Onun üzerine düştüğünde gözleri büyüdü ve sanki tam olarak bunu bekliyormuş gibi ona doğru ilerlemeye başladı. Saldırıları Leah'nın çabalarıyla karşılaştırıldığında çok hızlı ve güçlüydü.

"Ishakan, hımm, ah..." Vücudu sanki dörtnala giden bir ata biniyormuş gibi sallandı ve çaresizce ona seslendi. "Ah, İshakan, bekle...!"

Ama İshakan dinlemiyordu.

"Neden kaçmaya çalıştın Leah?" Gülümserken gözleri kısıldı. "Hamile kalman lazım."