Baştan Çıkarıcı Evlılık - NOVEL

86

Erkekliğinin şiştiğini hissedebiliyordu. Onun içinde zonklayıp sendeleyerek, onun en yumuşak kısımlarına bastırarak, patlayacağını düşünene kadar organlarına iterken bu his canlı ve rahatsız ediciydi. Acı nefesini kesti, iç duvarları sanki yırtılacakmış gibi gerildi ve Leah çığlık attı.

"Agh ... acıyor ...!"

Ishakan çığlıklarına sağırdı, nefesi sert ve ağırdı. Er3ksiyonu bir yılan gibi kıvranırken keskin dişleri boynunun arkasına battı ve kendini onun içine boşalttı. Sıcak, viskoz komşusu iç duvarlarını kapladı. Bir damlanın kaçmasına izin vermemeye kararlı görünüyordu, daha derine iterdi ve Leah onun hassas kanalının derinliklerine inen hamleleriyle onu doldurduğunu hissedebiliyordu.

İnsanlık dışı görünüyordu. Leah'ın yeteneklerinin çok ötesinde. Uyarıyı hatırladı, Dolunayda bir Kurkan'a karşı koyamayacaksın. Şimdi nihayet ne anlama geldiğini, her kelimenin ardındaki korkunç ağırlığı anladı. Acıyı hareket ettirmeye, değiştirmeye ve hafifletmeye çalışarak bocaladı ve sonra Kürtlerin hamileliği tetiklemek için belirli koşulları yerine getirmeleri gerektiğini hatırladı. Gözleri büyüdü.

Hayır. Hiçbir yolu yoktu ...

Dehşet içinde gözlerini kırpıştırarak, ona karşı mücadele ederek onu uzaklaştırmaya çalıştı.

"Ah! Hayır, yapamazsınız ... "

Bu sefer gerçekten hamile kalabilir. İçindeki s3men sayısı göz önüne alındığında, hamile kalmaması imkansız görünüyordu. Dehşete kapılıp onu itmeye, ondan uzaklaşmaya çalıştı ama erkekliğini kıpırdatmayı reddetti.

"Lütfen Ishakan, çıkar şunu!" Kadın çığlık attı, hıçkıra hıçkıra ağladı ve sonunda onu duyularına döndürdü. Ishakan bir büyüden çıkmış gibi sarsıldı, dişleri boynundaki dişlerini serbest bıraktı.

"Heuk ... pardon, Leah ..."

Onu kollarının arasına alarak yere yatırdı ve Leah kucağında bir çocuk gibi ağladı.

"Çok mu acıtıyor? Ağlama ... "

"Çıkarın, çıkarın ..."

"... Hayır, şimdi çekersem, seni yırtar."

Şişmiş karnını okşayarak, ona sarıldı ve yanaklarını öptü, dili boynunda bıraktığı ısırık izlerini nazikçe yalıyordu.

"Biraz daha bekle," diye rahatladı. "Yakında bitecek."

"Ama eğer ... eğer onu içeride tutarsan .... Hamile kalırım ... ugh, lütfen ..."

"Hayır, sorun değil," diye güvence verdi ona. "Bu doğru değil."

Ağlamalarını bastırmaya çalışarak onu sakinleştirmeye devam etti. Yalan söylediğinden emindi, erimesi yumuşama belirtisi göstermedi. Sanki hiç bitmeyecekmiş ve bu şekilde kapana kısılmış, işkenceyle ona saplanacakmış gibi hissetti. O kadar şok olmuştu ve bunalmıştı ki kıvranmayı, direnmeye çalışarak, tırnakları kollarını ve uyluklarını kaşıdı, hatta baldırlarını ayak parmaklarıyla tırmıklayarak durduramadı. Ishakan'ın uzun bacakları onunkiyle iç içe geçti ve protesto ederek inledi.

"Hayır…"

"… Leah, hareket etmeyi bırak."

Onu sıkıca tutturarak, mücadeleyi bırakması için onu zorladı. Vücudu çok sıcaktı, onu pişiriyor, ateşinin yükselmesine neden oluyordu. İshakan tekrar içeri girdiğinde, içinde bir şeylerin hareket ettiğini hissettiğinde kaskatı kesildi. Açıkça s3men selinin sıcağını hissedebiliyordu ve midesini kavrayıp tekrar feryat etti.

"Aaah!"

"Haa, haa… mmnn!"

Ishakan yüksek sesle haykırdı ve onu daha sıkı tuttu, sanki uyarıma dayanamıyormuş gibi kalçaları titriyordu. O küçük hareket bile Leah'ın şişmiş erkekliğini gererken sarsılmasına neden oldu ve gözleri acı ve zevk karşısında geri döndü ve tekrar fışkırdı.

İç kasları çılgınca kasıldığı için bacaklarından aşağı sıvı fışkırdı. Ishakan hisleri dayanılmaz bulmuş olmalı, sonraki her seferinde bir öncekinden daha coşkulu. Tatlı sürtünme, daha fazla dayanamayana kadar erkekliğini yuttu. Hareket etmesi gerekiyordu. İmkansız bir şekilde, ona tekrar girmeye başladı.

Leah geri çekilmeye çalıştı ama Ishakan ona her çarptığında, yerden daha fazla sıvı fışkırarak yere sıçradı. Paramparça olmuştu, gözyaşları yanaklarından aşağı akarken açık ağzından tükürük sallanıyordu.

"Ah, ah ..."

Ağladı. Her tarafı sırılsıklam olmuş, içine ve dışına akan maddeler yüzünden kafası karışmıştı. Vücudundan dışarı akan nehir nihayet durduğunda, gerginliği yoktu, Ishakan'a teslim olmaktan başka hiçbir şey yapmaya gücü yoktu.

Çok acı bir zevkti. Geriye hiçbir şey kalmamıştı ve o hala sertti, durmaksızın ona giriyor, s3menleri ile onu sular altında bırakıyordu. Bilinci titriyor, titriyordu. Eliyle gözlerini kapatırken yumuşak iç çekişini belli belirsiz duydu ve bayılırken görüşü tamamen karardı.