Baştan Çıkarıcı Evlılık - NOVEL

78. bölüm

Müzayedenin başlamasını beklerken konuklar yoruldu. Yüzleri küskün, huzursuz oldu. Konukların yanında bulunan çalışkan hizmetkârlar bile ortadan kaybolmuştu. Sonunda bir müşteri yüksek sesle bağırmaya başlayana kadar atmosferde rahatsızlık hissediliyordu.

"Ne oldu? Kötü bir şey mi oldu? "

Konuklar geçen her dakika daha endişeli hale geldi. Müzayede evi gürlemeye başladığında, perde nihayet yükseldi.

Perdelerin sorunsuz bir şekilde yukarı kalkması gerekiyordu, ancak biraz farklı bir şekilde kaldırıldılar. Tek bir kolla tek bir kişi tarafından kaldırılmış gibi çarpık bir şekilde kaldırıldı.

Sahne ortaya çıktığında tamamen karanlıktı. Karanlıktan garip bir adam çıktı.

Sanki bir yerden çalmış gibi görünen gevşek bir kıyafet giyiyordu. Sahnenin merkezine yaklaştı ve ısrarla bağırdı.

"Genin!"

Aniden ışıklar yandı. Artık görülebilen adam figürü konukları şaşkına çevirdi. Çeneleri düştü ve gözleri büyüdü.

Olay yerinde bir barbar vardı. Bir Kurkan.

"Bugün müzayedeye geldiğiniz için teşekkürler!" Diye haykırdı, sesi havada mutlu bir şekilde çıkıyordu. Gamzeleri geniş ve sevimli gülümsemesini vurguluyordu. Müşteriler durumu anlamasalar bile hepsinin bir sunumun parçası olup olmadığını merak ettiler. Krallığın son köle müzayedesi için düzenlenen bir giriş olabilir.

Ancak, daha anlayışlı konuklar neler olduğunu anladılar ve hemen bir çıkış yolu aramaya başladılar.

Sahnedeki adam kalabalığın dikkatini çekerek konuşmaya devam etti.

“Herkesin öngördüğü gibi, bugün çok özel bir etkinliği kutluyoruz! Doğru ... ”Adam iki kolunu da uzattı ve bağırdı:" Artık hepiniz köle tüccarları tarafından kovalanıyorsunuz! "

Müzayede evi, sanki tüm seyircinin üzerine buzlu su atılmış gibi hemen sessizleşti. Adam felçli misafirlerin önünde dururken mutlu bir şekilde güldü. Yüzünü iki zarif delik gibi süsleyen gamzeleri, kötü bir gülümsemeyle kendini gösterirken patlamış gibiydi.

"Sen ne düşünüyorsun? Eğlenceli gibi görünüyor, değil mi? "

Sükunet bozulmuştu. Konuklar diğer insanların, sandalyelerin veya masaların üzerinden geçerek çılgınca çığlık attılar. Çıkışlara giderken tökezlediler ve tüm yeri tam bir kaos haline getirdiler. Adam insanların haysiyetlerini terk ederek kapılara doğru koşmalarını izlerken güldü. Adamın göz kapakları kısıldı, gözleri coşkuyla parladı.

"Bayanlar ve Baylar! Bundan sonra…"

Vahşi hayvanlar birdenbire her yönden ortaya çıktı. Adam sahneden atladı ve kalabalığa katıldı.

"Umarım hepiniz koşmakta iyisindir!" O bağırdı.

***

Leah kızı zincirlerinden kurtarır kurtarmaz, küçük Kurkan kız, ona sahip olan tüccara koştu. Sanki ikinci kez ölecekmiş gibi onu vahşice ayaklar altına alarak sıçradı.

Ishakan adamın üstüne atlayan kızı yakaladı ve onu kenara itti. Sonra cesedi aradı ve ondan bir sürü anahtar çıkardı. Kurkan kölelerinin özgürlüğünün ilk sembolü olan elindeydiler.

"Haban, Genin."

Onun çağrısı üzerine ikisi belirdi, sonra anahtarları onlara fırlattı.

"Herkes burada toplanacak" dedi.

Haban ve Genin anahtarları alarak aramaya başladı. Kısa süre sonra bitirdiler, tüm Kurkan esirleriyle geri döndüler. İyi giyinmişlerdi çünkü müzayedeye gitmeden hemen önce yakalandılar. Haban onlara rehberlik ederken Genin, Ishakan'a rapor verdi.

“Beklediğimiz rakamın aksine, bir eksik olduğunu düşünüyorum. Belki başka bir yerdedir ”dedi.

Kız, "Çok düşmanca bir tavrı var, bu yüzden sanırım ayrı bir odaya hapsolmuş" diye bağırdı. Köşeye çömeliyordu ama aniden müdahale etti. İshakan'ın bakışlarıyla karşılaştığında kararlılıkla yürüdü. Seni onun olduğu yere götürebilirim.

Ishakan, Haban ve Genin'e döndü. "Açık artırma başlamadan önce ne kadar vaktimiz var?"

Haban, "Zamanımız biraz kısalıyor," diye cevap verdi.

Ishakan karar vermeden önce bir an Haban'ın cevabını düşündü. Prensesle gideceğim. Hepinize gelince… ”durdu, ağzının köşeleri kalktı. Lütfen müzayedenin misafirlerini selamlayın.

Haban'ın ve Genin'in gözleri parladı. İyi bir hareketlerinin olmasının üzerinden epey bir zaman geçti ve tüm bunlar tamamen farklı bir seviyedeydi. Diğer Kürtlere liderlik etmekten heyecan duyarak ortadan kayboldular.

Leah, Kont Valtein'in yaklaşan kan banyosundan fazla dehşete düşmemesini umuyordu. O ve Ishakan kızı takip ederek ayrıldılar.