wooyoung,bugün lazım olabileceği kitaplarını çantasına tıktıktan sonra aceleyle aşağı inip mutfaktaki annesinin ve masada onun için hazırlanan kahvaltıyı iştahla yiyen kyungmin'in yanağına kocaman birer öpücük bırakıp okula gittiğini haber verdi.bahçe kapısından çıkıp karşısında ona kocaman gülümseyen san'ı görünce yüzündeki düz ifade yerine kocaman bir gülümseme yerleşti onun da.
"günaydın."
"günaydın.nerede kaldın ya? okula gelmeyeceksin sandım."
san'ın kollarını vücudunda birleştirip söylediği şeyle wooyoung şaşırmıştı.
"uzun süredir mi bekliyorsun?keşke beklemeyip gitseydin."
wooyoung'un tepkisi san'da ufak bir kahkahaya sebep olmuş ve elini wooyoung'un omzuna atıp yürümesi için yanına çekmişti.
"şaka yapıyorum kapı sesini duyunca bekleyeyim dedim,senin için sorun olmazsa yol üstünde mingi de bize eşlik edecek."
biraz kısa olan onaylarcasına kafasını sağa sola salladı."tabii ki sorun yok."
sohbet ederek ilerlerken yunho'nun her gün ayrıldığı köşede görünmesiyle wooyoung gülümseyerek adımlarını o yönde hızlandırdı.yunho'nun yanında onun boylarında bir çocuk daha vardı,yunho çocuğu dinlemiyor gibi duruyor çocuk heyecanla bir şeyler anlatıyor gibi gözüküyordu.
san'ın aniden 'mingi' diye bağırmasıyla wooyoung bakışlarını yanındaki çocuğa ardından yunho'nun olduğu tarafa tarafa çevirdi.o tarafa bakıyordu.o an tanımadığı kişinin mingi olduğunu fark etti.bu kadar hızlı karşılaşmalarını beklemiyordu.ikilinin yanına geldiklerinde mingi kafasını az önce yanlarına varan ikiliye çevirip büyükçe gülümsedi.
"vay,okula birlikte mi geliyorsunuz siz bir de?"
"sana da günaydın mingi." san arkadaşının susmasını sağlamak için bastırarak söylemişti.
yunho hızla wooyoung'un yanına geçti ve kulağına fısıldadı.
"of geldin sonunda,bizim okula yeni gelmiş susmak bilmedi." dedi kafasıyla mingi'yi işaret ederek.
onaylarcasına kafasını salladı. "o öyledir biraz."
arkadaşının söylediği şeye şaşırmıştı yunho.
"tanışıyor musunuz?"
sessizce kıkırdadı wooyoung.
"san'ın en yakın arkadaşı o."
yunho ciddi misin dercesine bir bakış atmış ardından gülümseyerek göz devirmişti.
"şaşırmadım aslında benziyorlar."
"öyle."
mingi ile san da selamlaştıktan sonra mingi,wooyoung'a dönüp "naber?" diye sordu gülümseyerek.
"aynı,sen?"
"nasıl aynı ya?artık hayatında ben varım aynı değildir." dedi ve hızla wooyoung'un omzuna kolunu attı.
yanındaki çocuğun şaşkın bakışlarına karşılık "okula kadar eşlik edeyim." diyip gülümsedi.
yunho artık refleks olarak yaptığı şeyi yapıp,göz devirip,yürümeye başlamış san ise gülümseyerek kafasını sallamıştı bu sahneye karşılık.
daha çok san ve mingi'nin konuştuğu yürüyüşün sonunda okula varıp sonra görüşmek üzere sınıflarına dağılmışlardı.yeni gelen öğrenciler kişi sayısı az olan sınıfa alındığından san ve mingi aynı sınıftaydı,hatta mingi san'ın yanındaki öğrenciyle konuşup boş sıraya geçmesini sağlamış ve eskisi gibi en yakın arkadaşıyla yeniden sıra arkadaşı olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
where were u? | woosan
Fanfictionchoi san arkadaşlarıyla oynadığı oyunda cesaretini göstermek isterken en korkak tarafını ortaya çıkaran kişiyle karşılaşmayı beklemiyordu.