10 K OLMUŞUZ TEBRİKLERRR SAĞOLUN:)
Arkadaşlar bir önceki duyurumda söylediklerimi dikkate alın, tekrar söylemek istemiyorum.
VE Aybars'ın konuşmalarını düzgün bir dille yazıcam artık çünkü baya zorlanıyorum.
SINIRIMIZ: OY-90 _ YORUM-100
bu bölüm çok içime sinmedi ama iyi okumalar...
___________________
Benim günlerim hep berbat geçerdi, genellikle kabuslarımdan dolayı ama bu sefer böyle olmadı...
Sabah gözlerimi, saçımla oynayan minik Aybars ile açtım. Gözlerinden uyku akıyordu niye uyanmıştı ki bu saatte? Acaba uyurken rahatsız mı etmiştim? Belki de kâbus görmüştüm yine, ama hatırlamıyordum. Çok rahat bir uyku çekmiştim, uzun bir aradan sonra, Aybars sayesinde...
"Günaydın haya." Dedi sarılarak. Yerim lan ben bu çocuğu! Bir insan bu kadar tatlı olamaz. Duvardaki saate baktım. Saat 05.06 idi, cidden erken uyanmış.
"Günaydın halam, bu saate niye kalktın daha çok erken." Dedim bende sarılarak.
Kendini geri çekti ve yüzüme baktı. "Şen dün ben eyken gideceyim deyince bende eyken kaykdım. Beynime bu şaate alaym kuydum." -Sen dün ben erken gideceğim deyince bende erken kalktım. Beynime bu saate alarm kurdum.- dedi minim parmaklarını şakağına bastırırken. Bu haline güldüm. Bu yaşta kafasında alarm çaldırmayı öğrenmiş.
Kızım sen ne diyorsun? Bunu ilk kez ondan duyuyorum. Biz normal alarmla zor uyanıyoruz, bu beyninde alarm kurmuş?
Bu mu? Yeğenimle doğru konuş onun bir adı var.
Hemen sahiplenmişsin Aybars'ı.
Bir kere sende sahiplendin, tek ben değil.
Tamam doğruyu söyleyeyim. Çocuk çok tatlı.
Günaydın.
"Vay! demek alarm ha?" dedim kucağıma alırken, mavişte gülüyordu sadece. "Tamam hadi bakalım sen yatmaya devam et, benim gitmem gerek biliyorsun." Dedim, gözleri doldu birden ağlatmak istemiyordum. N'olur ağlamasın?
"Haya yütfen gitmeğe Ya da bende şenle gelim oluy mu?" -hala lütfen gitme Ya da bende senle geleyim, olur mu?- dedi. Gitmeliydim ve aslında benimle gelmesinde sıkıntı yoktu. Ama anne babası kızardı. Ve beni temizlikçi sanıyorlardı. Nasıl güvenecekler diki daha dün tanıştıkları kıza... Ben bile güvenmezdim.
Aybars'a döndüm, "Canım seni götürmek istesem de olmaz. Hem annen baban izin vermez, olmaz. Hadi yat uyu." Dedim yataktan kalkarken ama Aybars yataktan hızla inerek odadan çıktı. Ne yapıyor? Düşebilirdi. "Aybars ne yapıyorsun? Şimdi düşeceksin, nereye gidiyorsun?" dedim arkasından giderken ve bir odaya girdi. Sanırım Cesurla, yengemin odasıydı o yüzden olduğum yerde kaldım. İçeri giremezdim.
Aferin milleti basma yatarken.
İç ses doğru konuş ve git!
İyi be senle de konuşmaya gelmiyor.
İç sese sabır çekerken Aybars'ın girdiği odadan Cesur çıktı, yeni uyanmıştı gözleri kısıktı. Bana sinirli ve bir okarda şaşkın gözlerle bakıyordu. "Oğluma dikkat et bir yanlış yaptığını görmeyeyim, duymayayım. Sırf karım istediği için izin veriyorum. Hele bir yanlış yap seni bu dünyaya dar ederim, anladın mı?" dedi sinirle. Belli ki Aybars izin almak için odalarına gitmişti. Cesurda bir günlük kıza oğlunu emanet etmek istemediği için sinirlenmişti sanırım. Haklı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt'un Pençesi
AksiOn kişilik bir timde altı şehit çıkmıştı. Ama geride kalan dört askerin'de ruhu ölmüştü. Yeni şehre, yeni time atanan ve yeni timin'de tim komutanı olan Yüzbaşı Ayçanın ruhu yaşayacak mı? Ayça Güçlüer...