17.

60 4 0
                                    

Hedefleri onu oradan kazımaktı şimdi. Fakat omegamın içimde atmış olduğu feryat ile kapı açılmıştı ve içeri giren kişinin verdiği güven duygusu ile gözümü kapatmıştım. Saatlerdir kırpmaya korktuğum gözlerimin kapanma nedeni olan o adama minnettardım.

Jungkook
_________________________________________

" Delta sinirden deliye döndü, omegayı koruyun! "

" OMEGAYI DERHAL GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE DIŞARIYA ÇIKARIN"

"Jimin Ve Felix Jungkook ile gidin"

Bilincim kapandıktan sonra duyabildiğim üç beş şey vardı, ruh eşi simgemize dokunacakları an gelen Taehyung ile içime dolan güven duygusu benim vücudumu kasmama engel olmuş ve rahatlamıştım.

Ordan çıktıktan sonra beni hastaneye getirmiş olsalar gerek bulunduğum o da buram buram oda spreyi kokuyordu. Başımda konuşan birkaç kişi vardı, seslerini duyuyor ama gözlerimin üstüne çöken yorgunluktan dolayı göz kapaklarımı açıp onlara bakacak enerjiyi bulamıyordum kendimde.

Tek ihtiyacım olan kişi deltaydı şuan ama bir türlü feromonlarını hissedemiyordum. Belki ben onun yokluğundan dolayı hissedemiyordum feromonlarını ama o benim yanımda asırlar boyu olsa da hissedemeyecekti benim feromonlarımı.

Güç bela açtığım gözlerim ile odada duran kişiler ile oldukça garip bir ortama düştüğünün farkındaydım. Ablam Jennie karşımda Yoongi ile kavga ediyor , Eşi Kai onu sakinleştirmeye çalışıyor . Jimin ise Felix ile sohbet ediyordu... Hyunjin ise dışardaydı kiminle dışarda olduğu gayet açıktı.

Gözlerimi açmam ile herkesin odağı bana dönmüş hiç kimse bana bir tepki, bir söz söyleyememiş, şuan ki durumuma nasıl yaklaşacaklarını kestirememişlerdi.İçeri giren Hyunjinin ise dışarı çıkması bir olmuştu.

Herkes konuşmamı bekledikleri sırada ağlamam ile herkes şok olmuştu, hüngür hüngür ağlıyordum. Yaşadıklarımdan ya da hissettiklerimden mi bilmiyorum ama çok dolu hissediyor ve göz yaşlarımın akmasına istemsizce izin veriyordum.

Odadan herkesin sıra ile çıkması ile kendimi yorganımın altına gömmüş ve utanmasam çığlık at'a at'a ağlıyacaktım.
Kapının açılması ile aldığım feromonların pek bir katkısı olmamış ve bu sadece duygu patlamamı hızlandırmıştı.

Kulağıma dolan hıçkırık sesleri ile ağlamamı durdurmaya çalışmış ve yaralarımın izin vereceği en hızlı şekilde doğrulmuştum. Koskaca yüzyılın Deltası Kim Taehyung içli içli başımda, omegası için ağlıyordu, benim için gözyaşı döküyordu...

" Taehyung ağlama lütfen"

" Bebeğim özür dilerim, yetişemedim... Seni onların elinde acı içinde kıvranmaktan kurtaramadım. "

" Taehyung şuan olan şeylerin üzerine konuşmayalım lütfen ağlama, bana sarılabilir misin esmer tenli adam"

Elleri ile gözyaşlarını silip yanıma gelmiş ve sıkı sıkı sarılmıştık. Onların elinde can vereceğimi sanarken gelmesi bile beni mutlu etmişti... O en başında gelemedim diye ağlıyordu.

" Taehyung feromonların... Çok güzel hissettiriyo bana, en sevdiğim kokunun kahve ve tarçın olduğunu biliyor musun?? Sen bana bu denli rahatlamamı sağlayabilirken elimden birşey gelmemesi çok kötü, özür dilerim"

" Jungkook özür dilemene gerek yok bebeğim, feromonların için ameliyata gireceksin ve herşey yoluna girecek"

" Peki Ya Taehyung saçlarım, saçlarım komik duruyor mu? Ben sarıya boyamıştım fark etmiş miydin? "

Moon Promise [[Taekook]]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin