Moon Promise [[Taekook]]

19.

" Ne ben gideceğim sevgilim, ne de sen peşimden geleceksin... Bu ay sözü ben öldükten sonra da varken de geçerli olacak senin karanlığında parlayacak tek ışık olmak için hayat denen bu kumarı oynayacağım. "

•

Mutfakta geçirilen  romantik anların üzerine Taehyung, Jungkook'u kalçalarından kavrayarak kucağına almış, sert ve kıvrak dudaklarıyla Jungkook'un her zerresinin haritasını çıkarırken odalarına gelmişlerdi.

Yavaş dokunuşlarla üzerindeki saten gömleği delta tarafından çıkarılmış ve odanın köşesine fırlartılmış, Hiç olmadığı kadar istekli olan Omeganın sınırlarını zorlamaya yeminli olan deltanın göz hapsine tutuklanmıştı.

" Bu süt beyazı tenini her gördüğümde tekrar tekrar... -siktir sen cidden benim omegamsın. "

Jungkook'un boynunda deltanın dil darbelerinin sesi ile birlikte Jungkook'un arzu dolu kısık kısık olan inlemelerinin sesi odada birbirlerine karışıyordu. Delta, Omeganın sınırlarını zorlayayım derken kendini zor duruma düşürdüğünü fark ettiği anda Kucağında ki omegası ile birlikte yatağa adımlamış ve Omegasının çığlak sırtını saten siyah çarşafın soğuk hissiyatı ile buluşturmuştu.

" Fotoğrafını çekebilir miyim omega "

Taehyung Omegasının süt beyazı teninin foroğradını çekmiş ve tekrardan kendini yuvasına gömmüştü, Jungkook'un güzel boynuna.

Boynunda mühür izinin etrafına bir nakış işler gibi emip öpüyor, kendisine ait olan bölgeyi bir nevi işaretliyordu. Bir süre daha boynunda oyalandıktan sonra çıplak göğüsünü gözüne kestirmiş, önce doğrulup kendisini soymuş , ardından da Jungkook'un altında ki eşofmanı ve boxerı çıkarmıştı. Elleri pembe göğüs uçlarını yoğururken altında ki zevkten dört köşe olan bebeğinin kıvranması ile daha da azıyordu. Dişlerini sağ göğüs ucuna sabitleyip emmeye başladığı sırada boşta kalan eli sol göğüs ucunu yoğuruyor, çarşafı sıkan jungkook ile dil darbelerini arttırıyordu.

Göğüslerinde bir süre oyalanmasının ardından Jungkook'un alttan kendine dokunduğunu far ettiğinde hem mutlu olmuş hem de sinirlenmişti.

" Hey küçücüğüm , onu yapmıyoruz ama biliyorsun değil mi? "

Dudaklarında belli belirsiz niyeti olan birinin sırıtışını taşırken komidinin alt çekmecesinden çıkardığı kelepçeler ile Jungkook'un ellerini yatağın başlığına kelepçelemiş, hem kendine dokunmasını engellemiş hem de işleri daha da zevkli bir hala getirmeyi amaçlamıştı.

Jungkook'un sızdıran penisi ile kendini çekiştirmeye başlamış, gözlerinin içine bakan Omegasının ağzına penisini vermişti. Omegası  ileri geri kafasını hareket ettirirken attığı dil darbeleri kendisini baştan çıkarırken gözlerinin kaydığığını hissediyordu . Bir süre daha sakso çekildikten sonra erkekliği çnin şişkinliği ile birlikte sakso çektirmeyi bırakmış ve çekmeceden çıkardığı prezervatif ile Jungkook zar zor konuşmuştu.

" İçime ,içime boşal... "

Taehyung duyduğu şey ile daha sonra Omegasının pişman olacağını düşündüğü için prezervatifi açmış ve erkek ipine geçirmişti. Kendini konumlandırdığı sırada jungkook bacaklarını kapatıp içine girmesini istemediğini belli etmişti.

" Prezervatif istemiyorum dedim"

Taehyung duyduğu kelimelerin etkisi ile daha fazla tahrik olmaya dayanamayıp, tek hamlede çıkarıp kenara atmış ve birkaç kez jungkooku çekiştirmişti. Ardından içine hemen girmekten vazgeçip, parmaklarını içine yollamıştı.

Odayı zevkten sızdıran penisi ile bu kadar yavaşlığa katlanamayan Jungkook'un derin inlemeleri doldururken her seferinde içindeki parmak sayısı artıyordu. Bir... İki... Üç...

Daha fazla oyalanamayacağını düşünen Taehyung kendini bir kez daha Jungkook'un içine konumlandırmış ve hızlı bir giriş ile deliğinin kasım kasım kasılmasına izin vermişti. Jungkookun sıcak ve dar duvarlarının arasında damarlı ve kalın penisi ile rahat hareket edemezken bir yandan Jungkook'un çığlıklarına azıyor bir yandan da yarım kalmışlığın sinirini çekiyordu.

Anlık gelen sinir ile kasıklarından aldığı güç ile penisini Jungkook'un deliğine köklemiş ve jungkook tarafından duyulan yalvarış dolu çığlıkların bir süre ardı arkası kesilmemişti. Taehyung Omegasının alışması için bir süre beklemiş ardından dudaklarını dudaklarına kapatmış ve yavaş yavaş gelgitlerini yapmaya başlamıştı. İçinde ki doluluğun hissiyatına kapılan jungkook artık dayanılmayacak bir noktaya gelip Taehyunga geleceğini söylemişti.

" Biraz daha sabret gülüm. "

İçinde ki gelgitlerini hızlandıran Taehyung bir yandan da Jungkook'un penisinin ucunu tokatlıyordu. Gelgitlerinin en yüksek olduğu zamanlarda Jungkook gelmiş ve rahatlamış bir ifade ile kendisini salmıştı. Taehyung daha boşalmadan Jungkook'un içinden çıkınca Jungkook birşeyler olduğunu anlamış ve kendini birden üstte bulmuştu. Taehyung Jungkook'un belinden tutup yukarı kaldırmış ve penisini içine sokmuştu.

"Bir tavşan edası ile zıpla sevgilim, bakalım deltanın seni memnun ettiği gibi sende edebilecek misin"

Jungkook içinde tekrardan hissettiği damarlı penis ile canının acıdığını tekrar anlamış ve yavaş yavaş zıplamaya başlamıştı, bir yandan da yavaş zıplamasının sebebi ile utana sıkıla gözlerini kapatmış ve Taehyung'un göz hapsinden kurtulmak için onu görmüyormuş gibi davranıyordu

" Bebeğim, herşeyinin her zerresini gördüm zaten utanmana gerek yok. Aç o güzel bambi gözlerini. "

Jungkook Deltasından duyduğu sözler ile gözlerini aralayıp hızını yavaş yavaş arttırmaya başlamıştı. Taehyung şişmiş penisinin üstünde bu yavaşlıkla zıplayam Jungkook ile küfürler savuruyor ve hızlanması için kendi kasıklarını yukarı doğru ittiriyordu. En sonunda Jungkook da dayanamamış olsa gerek, yada kendisinin ikinci kez orgazm olmasından dolayı olsa gerek olabildiğince hızlı bir şekilde zıplamaya başlamış ve içine dolan sıcaklık ile birlikte ellerini kendi penisine dolamıştı. Hala Taehyung'un oenisinin üstünde oturduğu için  Taehyung bu güzel manzarayı izliyor ve Jungkook'un gelmesini bekliyordu.

Jungkook ikinci defa geldiğinde ise kendini hızla yatağın köşesine atmış biraz nefeslendikten sonra birlikte duşa girmişlerdi. Deltasının After care yapmasını hoş bir şekilde karşılamış ve izin vermişken banyodan çıkıp üzerlerini giyinmişlerdi. Bu sefer çıplak olmak yerine gecelikleri ile yatağa girdiklerinde gecen saat 4'e geliyordu.

Beraber sarılarak uykuya daldıkları sırada Taehyung'un çalan telefonu ile yeni uyumanın siniri ile bir küfür savurmuş ve telefonunu açmıştı. Kulağına koyacak mecali bile olmadığı için hoparlöre verdiğinde telefonun ucunda ki sesin aceleci ve telaşlı ayrıca sinirli sesi ikisinin de kulaklarına dolmuştu.

" TAEHYUNG! BASKIN, BASKIN YAPILDI. 2.ALANA BASKİN YAPILDI... EŞİM HAYATINI KAYBETTİ, TAEHYUNG O ÖLÜYOR ELİMDEN BİRŞEY GELMİYOR. JENNİE DE BURADA DURUMU AĞIR.... TAEHYUNG BURADAKİ HERKES YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜYOR, OMEGAM GİDİYOR! "

Telefonun ucunda ki yoongi bağıra bağıra konuşuyordu, telefonun arkasından gelen çığlık sesleri ve alevlerin sonucu çıtırdayan otlar çok net duyuluyordu. Jungkook Jimin'in başına bir iş geldiğini ,hayatınu kaybettiğini. Ve ablasının durumunun kötü olduğunu duyduğu andan beri ağlıyor ve hızlı bir şekilde üstünü giyinmeye çalışıyordu. En son Taehyungun gözlerinin içine dolu gözleri ile bakarken gözyaşlarını akıtıyordu.

" Taehyung, Bende geleceğim... Lütfen reddetme arkadaşlarım ölüyor, ablam tehlikede bende geliyorum. "

-B