16.BÖLÜM- CAN YARISININ KATİLİ

43 9 40
                                    

Canlar selam!

16.Bölümümüzle geldim bu sefer.

Bu bölüme özel geçmişten çok bomba bir sahne okuyacağız o yüzden derin bir nefes alarak başlamayı unutmayın...

Soru işaretlerinin geçmiş açısından biraz kalktığı ama şimdiki zamanda işlerin kızıştığı bir bölümdeyiz. 

Kitaba özel editler ve destek amaçlı kitap sayfasını takip etmek isteyenler için sayfa isimlerini aşağı yazıyorum.

Kitap sayfası: olumlebasbasaofficiall

Kendi sayfam: durukurtk

Yıldıza basıp satır arası yorumlarınızı bana sunmayı unutmayın lütfen:)))

Keyifli okumalar!!!

Keyifli okumalar!!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


16.BÖLÜM- CAN YARISININ KATİLİ


19 Ekim 2020 Fransa Paris'ten

Ténébres invisibles.

Görünmez karanlıktı o.

Esen havayı göz ardı etmeye çalışıyordu Görünmez. Işıl ışıl şehrin gözlerini almasından pek de hoşnut olduğu söylenemezdi.

Özenle sarılmış ince dalı dudaklarının arasına götürdüğünde zehri bedeninin emmesine izin vermişti. Sert esen rüzgâr kıvırcık, karanlık ve şarabın koyu renginden esinlenme saçlarını yüzüne savurduğunda boynunu geriye eğerek saçlarının iki yana düşmesini sağladı.

Bedenine karışan zehre eşlik eden sarı şeffaf renk karışımı içkisi olmuştu. İnce uzun bardağı avuç içine aldığında sakin bir yudum aldı içkisinden. Özel yapım sigarasının dumanı rüzgârın etkisiyle yana kayarken kulaklarında çığlık ve patlama sesleri eşlik ediyordu.

Katliamını düşüyordu Görünmez.

Elinden alınan canın bedeline karşılık yapacağı katliamın planları aylar... Hayır hayır, yıllardır bugünü bekliyordu.

Sağ kolu büyük bir temkinle dudaklarını araladı. "Dolaplar hazır. İstediğiniz insanların konumları ve gereken bilgiler de elimizde, günü bekliyoruz." Aksanlı Fransızcası ile sarf ettiği cümle karşısında Görünmez dudaklarını kıvırarak gülümsedi.

Gözlerini kapatarak kendini esen rüzgârın kollarına bıraktığında, aksanlı Fransızcasının verdiği sarhoşlukla harfleri ağzının içerisinde yuvarladı. "Başlıyoruz, çok az kaldı."

İçkisini kafasına dikerek ayaklandığında avucunun arasında kalan uzun bardağı boşluğa bıraktı. Yere düşerek kırılan bardağın ufalmış parçaları yüksek balkondan aşağıya doğru fırladığında ayağındaki topuklulara rağmen dimdik duran kızıl afet sağ kolunun yanından son sürat geçerek gözden kayboldu.

ÖLÜMLE BAŞ BAŞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin