★Bazen küçük bir yalan söylerek her şeyi düzene koyacağımızı düşünürüz öyle değil mi? bu yüzdendir ki çoğunlukla yalan söylemeyi doğru söylemeye tercih etmişizdir ama maalesef ki bir şey var; biz her şeyi düzene koyacağımızı zannetsekte halbuki hali hazırda olan düzeni de bozmuş olmuyor muyduk?★
*ilahi bakış açısıyla devam*
(Tejopota krallığı)...Sierra'nın bu hâli ürkek bir ceylanı anımsatıyordu. Arkadaşı Rose Sierra'nın başını iki elinin arasına alarak "Sierra ben seni biliyorum kesin sen birine aşıksın !! Yoksa sen de..."devam edemeden Sierra korkudan Rose'un sözünü keserek hiç olmayacak bir şey söyledi ve "Rose aslında ben... Foxty'e aşığım!!!"dedi.
Rose baya bir şaşırmış kalmış nasıl tepki vermesi gerektiğini kestiremiyordu. Başını çevirmeden gözleriyle Foxty'i işaret ederek Yüksek bir sesle "neeeee !!!!??? Sen ciddi misin şu karşımızda sana kızgınlıkla bakan kişiden mi bahsediyoruz?dedi.
Sierra'nın önüne gelen kıvırcık saç tutamı verdiği sıkıntılı nefesle havalanmıştı ve arkadaşına
"evet, Rose neden inanmıyorsun? ondan bahsediyorum işte !"dedi.Rose hâlâ inanamıyordu. Yani ona öldürecek gibi bakan bu kişiye gerçekten aşık mıydı? Ona güvenmesi gerektiğini düşündü ne de olsa arkadaşı ona bu zamana kadar hiç yalan söylememişti
Üstelik arkadaşını çok seviyordu ona inanmayıp onun kalbini kırmak en son isteyeceği bir şey bile olamazdı.
Belli ki gerçekten Sierra ona çok aşıktı sonuçta Rose Onu yargılamıyordu sadece çok şaşırmıştı o kadar Yoksa elbette onu anlayabiliyordu Çünkü kendisi de Hector'u deliler gibi seviyordu.Rose bir anlık heyecanla "Peki tatlım, ben sana yardım edeceğim
O işi bana bırak sonuçta bu benim uzmanlık alanım !"dedi.Sierra alnını kırıştırıp dudaklarını büzerek "Ne dediğini anlayamadım Rose!" dedi.
Rose biraz sesini yükselterek "Tatlım bildiğin gibi özel yeteneğim kişiler arasında sevgi bağı kurmak ya... ! dedi gerisini söylemeden arkadaşının anlayabileceğini düşündü.
Sierra da anlamıştı zaten bu yüzden düşündüğü şeyi yapmaması için
"Evet ,Rose biliyorum ama daha önce bu yeteneğini kullanmanın çok zor olduğunu hatta şansa bağlı olduğunu söylemiştin bana!"diyerek Rose'u vazgeçirmeye çalışmıştı.Rose ise hiç vazgeçeceğe benzemiyordu aksine inatla"Evet tatlım öyle ama senin için deneyeceğim Bakalım olacak mı? ama burada senin seçimin de çok etkileyecek bilgin olsun !"dedi.
Sierra boş boş Rose'a bakarak "Nasıl yani ?!"dediğinde sesi telaşlı çıkmıştı.
Rose sabır dilercesine nefes aldı ve arkadaşını kırmadan sakin bir ses tonuyla"Acele etme !! dur şimdi ben dediğim zaman elimdeki güllerden birini seçeceksin tamam mı?"dedi.
Sierra hâlâ anlamadı sadece Rose'u izlemekle yetindi. Aynı zamanda hâlâ foxty olduğu yerde kaşlarını çatmış Sierra ve Rose'u izlemeye devam ediyordu. Rose Önce bilinmedik bir şarkı mırıldandı aniden Rose'a eşlik eden şarkı sesi etrafta yankılandı sanki bir yerlerde radyo ile müzik açılmış gibi sesin kaynağının nereden geldiğine anlam verilemiyordu. Müzik; ritmini, şiddetini artırarak âdeta Rose'u kontrol etmek istiyor gibiydi. Rose kendi etrafında bir ileri bir geri dans figürleri yapıyordu. Müzik git gide daha da hızlandı, çok hızlandı ve Rose ritme ayak uyduramayınca yere aniden düştü.
Sierra endişeyle "Rose, hayır iyi misin? lütfen özel yeteneğini kullanmak için kendini bu denli yıpratma !"dese de Rose'un hiç pes etmeye niyeti yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAPRAŞIK
Fantasykahramanların hayat hikayeleri; iki farklı evrende çözülmesi güç olan, karışık olaylar silsilesine neden olursa ne olur? Yıllardır uğruna savaşlar yapılan nadide bir çiçek, iki evreni bu denli nasıl bağdaştırabilir? sen de merak ediyorsan hiç vaki...