Seungmin'in acilen kana ihtiyacı vardı. Bir insanı öldürerek canından olmak istemiyordu. Duvardan tutunarak ilerlemeye çalıştı. Hızını bile kullanacak hâli yoktu.
*Size bu biraz saçma gelebilir diyerekten ufak bir hatırlatma yazısı yazmak istedim. Bu hikaye tamamen hayal ürünü. Biliyorsunuz hayal dünyası oldukça geniştir. Eğer size gerçekten gereksiz ve rahatsız edici gelirse okumayı bırakabilir ya da o bölümü atlayabilirsiniz. Daha fazla rahatsız olmanızı istemem. Çünkü buna benzer çok şey olacak.
Eğer kendini bayıltırsa belki bir süre bu durumdan kurtulabileceğini düşündü. Biraz önce çıkan pençelerine bakarken bunu yapmanın ne kadar işe yarayacağını düşünüyordu.
Uyuyup uyanırsa vücudu geçici bir süreliğine kan ihtiyacını bünyesinden karşılayabilirdi. Bunu amcası Seungcheul'dan öğrenmişti.
"Umarım...işe yarar"
Pençeleri daha da sivri bir hal alırken yutkundu. Karın boşluğunun yerini bularak elini geriye çekti. Ardından hızlıca boşluğa pençesini sapladı.
Dizleri üzerine çökmüştü Seungmin. Birazdan geçici bir uykuya dalacağını biliyordu bu nedenle bozuntuya vermeden akan kanın yarısının da içine tekrar işleyerek bünyesini doldurmasını izledi.
Halsiz düşerken güçlerini de yavaş yavaş kaybediyordu. Yere yığıldında, pençeleri de kapanmıştı. Gözleri de hemen onları takip ederek kendini uykuya bırakmak üzereydi.
Ona doğru gelen ayak seslerini duyduğunda kaç kişi olduklarını ayırt etmeye çalışıyordu. 1? ... 2? Tam 3 kişiydiler. Gelenlerin insan olması için yalvarıyordu.
Bilinci de tamamen kapandığında, karanlığa düştüğünü hisseti. Artık kim bilir ne zaman, nerede uyanacaktı?
_________________En sonunda Seungmin yavaş yavaş gözlerini açarken zincirlerin boynundan, ayak bileklerine kadar onu sardığını hissetti.
Etraftakilere bakmak için kafasını kaldıracakken üzerinin çıplak olduğunu fark etti. Kıyafeti yoktu fakat karın boşluğundaki yaradan itibarken omzuna kadar sarılı bir sargı vardı. Altında ise sadece pantolonu.
Gri, soğuk zeminde, penceresiz, bir odadaydı. Öksürdüğünde sesi yankılanıyordu. Zincirleri açmak istedi fakat güçlerini kaybetmiş gibiydi.
"Sonunda uyandın kaçak vampir"
Seungmin arkasından gelen sesi duyunca, içinden binlerce kez lanet etse bile faydasızdı. Kafasını yavaşça arkaya çevirmeye çalıştı fakat boynundaki o tasma biraz fazla sıkıydı.
Sesin sahibi Seungmin'in önüne doğru adımladı. Bu sefer kafasını kaldırmadı Seungmin.
"Hayırdır, dilini kedi mi yuttu neden konuşmuyorsun?"
"Sikik"
"İlk kelimen bu mu yani?"
"Hmh"
Diyerek nefes verdi Seungmin. Şu an o kadar acınacak haldeydi ki, ne dese aleyhine işleyecek gibiydi.
"20. Denememde yakaladım seni Seungmin"
"Büyük başarı"
Seungmin'in sesi oldukça derinden ve yorgun çıkıyordu. Aynı zamanda canı da yanıyordu. Normalde uyandığında bağışıklık sistemininin yarayı kapatması gerekirdi fakat şu an o tılsımlı tasma yüzünden vampir güçlerini kullanamıyordu.
Neyseki geçici olarak bünyesindeki kan sayesinde hırçınlığını dindirmişti. İlerleyen zamanlarda yeniden acıkacağını biliyordu.
"Yaralanmıştın"
"Ha"
"Yaralıydın diyorum seni bulduğumda"
"Yine aradın yani beni ?"
"Evet, çünkü..."
"Çünkü ne? Öldürmeyi bu kadar çok mu istiyorsun?"
"Bak-"
"Eğer istiyorsan öldür gitsin. Zaten birazdan kendimde olmayacağım. Sapla şu siktiğimin kazığını"
"Seungmin"
"Ne var ne?"
"Bi sakinleş"
"Ne diyorsun sen ya? Ha ne diyorsun? Yıllardır peşimde olan avcının sonunda eline düşmüşüm. Hemde yaralı bir şekilde ve sen bana sakin ol mu diyorsun? Kişilik bozukluğun mu var senin?"
"Şu an istediğin kadar sinirlenebilirsin nede olsa boynundaki tılsım sayesinde bir insandan farkın yok bilmem farkında mısın?"
"Olabilir"
Seungmin'e bir anda giren baş ağrısı nedeniyle kafasını öne eğerek soğuk fayansa uzandı. Yerler garip bir şekilde kirli değildi.
Başındaki ağrı git gide artarken acıdan dolayı garip sesler çıkarıyordu. Chan bunu fark eder etmez;
"Seungmin!"
Yanına eğilerek, omzundan tutarak yavaşça kaldırdı. Gözleri sürekli kapanıp açılıyordu.
"İyi misin?"
"Hah...ne kadar umrunda-ahs"
"Soruma cevap ver ne oldu birden?"
Seungmin ikilemde kalsa da cevap vermeyi seçti çünkü zaten birazdan ölecekti.
"Ben...kan ihtiyacımı kendi vücudumdan karşıladım. Karın boşluğumdaki kesik pençeme ait. Ayrıca eğer boynumdaki bu şey olmasaydı bağışıklık sistemim kendini onaracaktı. Geçici bir süreliğine iyiyim fakat yaklaşan zamanlarda yeniden kan içmem gerekecek"
Seungmin tek nefeste kurduğu cümle ile soluk soluğa kalmıştı. Chan hiçbir şey söylemeden Seungmin'i yavaşça bırakıp ayağa kalktı. Ardından odadan çıkarak gözden kayboldu.
"Sikik insanoğlu"
Seungmin hala devam eden ağrıları yüzünden yerde kıvranıyordu. Belli bir süre geçmişti. Belki 3 veya 4 saat. Fakat Chan geri gelmemişti. Seungmin bağırarak;
"GELDE ÖLDÜR BENİ PİÇ"
Kapının açılmasıyla birlikte yattığı yerden bile hareket etme gereği duymadı.
"Seungmin"
Seungmin gelen sesi yabancıladı.
"Sen kimsin amına koyim?"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Dokunuş / ChanMin
VampireAskıya alındı- -Vampir avcısı Christopher Bang Chan ve her seferinde Chris'in elinden kaçmayı başaran Kim Seungmin. ~Chan en sonunda kaçak vampiri yakalamayı başaracak mı? Kaçan kovalanır sözü, resmen Seungmin için söylenmiş bir söz. Nefret aşka d...