Kanlı Dokunuş / ChanMin

∆ 14 ∆

"Chan Hyung"

"Efendim Minho"

"Seungmin'in yarası hakkında konuşacaktım"

Chan'in bir anlığına aklına onu ne halde bıraktığı gelince duraksadı.

"Dinliyorum"

"Normalde bir vampir olduğu için güçlerinin onu iyileştirmesi gerekiyordu fakat senin taktığın tasma buna engel oluyor"

"Biliyorum Minho amacım da bu zaten"

"Sorun o değil Chan, sen bu Seungmin'i ne zaman öldüreceksin?"

"İlk önce istediklerimi alacağım Minho daha önce de anlattığım gibi"

"Eğer uzun süre nefes almasını istiyorsan ilk önce yarasını iyileştir. En son baktığımda oldukça kötü bir haldeydi ve daha kötüye giderse iltihap kapıp tüm vücuduna yayılabilir"

"Yani diyorsun ki ben elimi değmeden de ölebilir?"

"Evet"

"Ne güzel işte"

Diyerek merdivenlere yöneldi büyük olan. Minho ise anlamsız bir bakış atarak dışarı çıktı. Chan merdivenlerin sonuna gelince kapıyı açıp içeri girdi.

"Yaşıyor musun Seungmin?"

Gülerek içeri girdi Chan ardından kapıyı kapattı ve yerde yatan bedenin yanına eğildi.

"Sana diyorum kaçak"

Seungmin zorlukla başını kaldırıp karşısındaki insana baktı.

"Piç"

Diyerek kafasını tekrar yere koydu. Chan onun saç tutamlarını tekrar tutarak kafasını kaldırdı. Seungmin'den gelen derin inleme yüzünden nasıl hissettiğini görebiliyordu.

"Anlaşılan bana küfürlerin bitmeyecek Seungmin"

"Amcık ağızlı"

"Bana bak-....yada neyse"

Chan Seungmin'in yüzünü incelerken fark ettiği detaylar vardı. Daha önce böyle güzel bir yüz görmemişti. Dudaklarındaki orantı bir anlığına dikkatini dağıttı.

"Chan"

"Sonunda düzgün bir kelime çıktı ağzından"

"Sikeyim seni"

"Seungmin yeter bir daha küfür duyarsam bu sefer cidden ağzını sikerim"

"Komikmiş bidaha olmasın"

Chan artık dayanamayarak Seungmin'i kaldırıp köşede sabitli duran sandalyeye oturttu. Zincirlerin bir kaçını da sandalyenin başlığına geçirince geri çekilip ona baktı.

"Haddini aşma kaçak"

"Aşarsam ne olur Chan ha? Çok fazla öldürmek istiyorsan öldür"

Chan derin bir nefes alarak Seungmin'in yanına tekrar dizlerinin üzerinde çöktü.

"Merak ediyorum Seungmin"

Seungmin bu sakin ve meleksi sese karşı bir anlığına şaşırdı.

"Neyi?"

"Daha önce.... hiç aşık oldun mu?"

"...ne? Bunu neden bana soruyorsun?"

Chan'in gördüğü rüyalar tek tek aklına geliyordu. Kafasını iki yana sallayıp kendine gelmeye çalıştı.

"Merak ediyorum"

Seungmin garip soru ile duraksamıştı.

"Hayır....hayır olmadım şimdi öldür beni"