Kanlı Dokunuş / ChanMin

∆ 17 ∆

"Hyung kalk"

Chan oturduğu yerden başını kaldırarak cihaza baktı. Nabzı düşüktü, kalp atışları oldukça yavaştı ve kan değerleri olması gerekenden de kötüydü.

"Changbin... Changbin nasıl?"

"Hyung gerçekten bilmiyorum ama sanırım...tasmayı çıkarman biraz olsun etkilemiş olmalı"

"Y-Yani kendini iyileştirebilir mi?"

"Böyle iltihap kapmış bir yarayı ve donmaktan son anda kurtulmuş bir bedeni saatlerce anca düzeltebilir ama eğer dışarıdan müdahale edilirse daha hızlı kendini iyileştirebilir"

"Yap ne gerekiyorsa yap Changbin"

Changbin kafasını sallayarak eline temiz eldivenler geçirmeye başladı. Bu sırada Chan oturduğu yerden zar zor kalkarak odadan dışarı çıktı. Ardından Minho.

"Hyung"

Chan sadece kafasını ona çevirmekle yetindi. Cevap bile verecek hâli kalmamıştı. Oldukça pişmandı.

"Hyung gel otur anlat bana neler oluyor?"

Chan koltuğa oturduğunda Minho'da yanına oturdu.

"Minho ben aşık olmuşum"

"Aşık mı olmuşsun Seungmin'e değil mi? Sana söylemiştim"

"Kendimde değilim şu an Minho"

"Hyung o vampirleri katleden acımasızca öldüren Chan'e ne oldu?"

"Bilmek istemiyorum sadece yalnız kalmak istiyorum"

"Tamam o zaman odana git biraz uyu Changbin Seungmin'i halleder bende şu arkadaşının küllerini alayım"

Minho tam ayağa kalkacakken Chan onu durdurdu.

"Hayır"

"Ne? Anlamadım Hyung"

"Yapma bunu alma onun küllerini öldürme onu"

"Hyung ne diyorsun sen?"

"Diyorum ki... Minho bak bu seferlik es geç olur mu ama serbest bırakma bize yapabilecekleri ortada. Hakkımızda çok şey öğrendi onu esir tutabilirsin fakat sakın öldürmeye kalkma"

Minho tam konuşacakken arkadan başka bir ses geldi.

"Sen benim dostumu öldürmüşken beni köle olarak mı kullanacaksınız iğrenç insanlar. Beni de öldürün"

Minho kafasini çevirmesiyle Jisung ile göz göze geldi. Derin bir nefes aldıktan sonra ayağa kalkıp elleri bağlı olan Jisung'un yanına geldi.

"Bak..."

Jisung'un elindeki ipleri çözerken konuşuyordu.

"Seungmin ölmedi tamam mı? Ayrıca artık neredeyse hakkımızdaki çoğu şeyi biliyorsun. Bu nedenle gitmene izin veremem"

İpleri tamamen açıp köşeye attı.

"Seungmin ölmedi mi? Yalan söyleme bana!'

Chan'de ayağa kalkıp sessice odasına çıkmak istiyordu. Hastalığı yüzünden zaten uyku sorunları çekiyordu ve şimdi de oldukça bitkin bir haldeydi.

Chan ikilinin yanından geçip giderken merdivene yöneldi. Jisung ise koşarak ona yaklaştı ve yakalarından tutarak duvara yasaldı.

"Eğer Seungmin ölürse... şunu bil ki seni de yaşatmam!"

Minho hızlıca yanlarına geldiğinde az önceki çıkardığı ipi tekrar alarak Jisung'un kollarından tuttu ve belinde birleştirmeye çalıştı.

Jisung dirense de yine de Chan'e saldırmak için çabalıyordu. En sonunda Minho onu kontrol altına aldığında sert bir şekilde duvara yaslayarak kendini arkasına bastırdı.