∆ 12 ∆

95 16 14
                                    

"Seungmin"

"Sen kimsin amına koyim?"

"Minho ben, Chan'in kuzeni. Sana bakmamı söyledi"

"Kendisi ne sikim yiyor?"

"Sen hep böyle küfür mü edersin?"

"Zoruna mı gidiyor? Niye geldin ne diye gönderdi?"

"Ne alaka zoruma gitmesiyle? Sadece yarana bakmaya geldim o kadar. Çıkıp gidicem merak etme"

Minho, Seungmin'in yanına eğilerek yattığı yerden kaldırdı. Ardından sargılara yöneldi. Seungmin kendini geri çekmeye çalışınca da Minho ile göz göze geldi.

"Bana bak, bi iyilik yapıp geldim dua et Chan istedi yoksa ondan önce çoktan seni öldürüp küllerini yok etmiştim"

"Uhuu çok korktum-ahs! Yavaş olsana ibne"

"Kes sesini"

"Kesmezsem ne olur?"

Minho, arka cebinde getirdiği koli bandından bir parça kopararak Seungmin'in ağzına yapıştırdı. Seungmin göz devirdikten sonra Minho'ya izin verdi.

"Eh tabi gücünde yok, hemen iyileşemedin"

Minho biraz daha inceleme yaptıktan sonra sargıyı yenilemek için zincirleri gevşetti. Seungmin bunu fırsat bilip tam hamle yapacakken içeri birisi daha girdi.

"Tam zamanında geldin tut şunu"

Seungmin'in; adını sanını bilmediği bu adam ona yaklaşarak, kollarından ve omuzlarından tutmuştu. Seungmin yine de şansını denemek için kıpırdandı.

"Seungmin bi sakin dur"

"Changbin daha sıkı tut"

Minho hızlıca sargıyı söküp yenisini sarmak için yanında getirdiği kutudan sargı paketi çıkardı. Minho işini görürken Seungmin'in canı hâlâ yanmaya ve bu acı katlanmaya devam ediyordu.İşi biten Minho ayağa kalktı.

"Changbin zincirleri sıkar mısın?"

Diyerek odadan çıktı. Changbin onun dediğini yaparak Seungmin'in önüne geçti ve zincirleri sıkmaya başladı.

"Bakma bana öyle Seungmin, bende kurtulup gitmeni isterim şu an ama maalesef Chan Hyung ne derse onu yapıyoruz"

Seungmin bir kez daha göz devirip nefesiyle gülmekle yetinmişti.

"Keşke Jeongin'i ısırmasaydın Seungmin"

Seungmin tek kaşını sorarcasına kaldırmıştı.

"O gece ısırıp bıraktığın çocuğu diyorum"

Changbin ağzındaki bantı açıp konuşması için fırsat verdi.

"O kim ya"

"Hatırlamıyor musun?"

"Hayır"

"Hatta ona, 'Seni ısırdığımda sende bizden olacaksın' demişsin"

"Ha- oha o yaşıyor mu? Tanrım şükürler olsun. Isırdığım ilk insandı o. Daha doğrusu istemeden"

"Ne? Seungmin sen vampirsin zaten insanları ısırmıyor musun?"

"Hadi ama vampirim diye insanları manyak gibi sömürecek değilim. Kan torbalarından besleniyorum"

"Kan torbası mı? Yani sürekli birilerini ısırıp cesetlerini göl kenarlarına atan sen değildin"

"Oha ne! Bunu yapan bir vampir mi var?"

"Seungmin neden bu kadar şaşırıyorsun? Sanki vampir değilmişsin gibi"

"Hayır bak-ah"

"Noldu?"

"Dinle Changbin miydi neydi. Eğer bir vampir, bir insanı isteyerek öldürürse ebediyen lanetlenir. Lanet kalıcıdır kaldırılmaz. Belli bir süre sonra da kendi kendine hayatına son verilir. Ayrıca eğer insan kanı içen bir vampir varsa emin ol o bir beta veya alfadır. Ben bir omegayım. Ve şunu de söylemem gerek çok fazla vaktim kalmadı. Açlığımı geçici süre dindirebilmek için kendime zarar verdim. Bünyemdeki kan beni şimdilik tutuyor lakin ilerleyen zamanlarda yeniden acıkacağım. Bir vampir kansız asla duramaz"

"A- anladım ama bir sorum var"

"Hızlı ol"

"Şu an bir insandan farkın yok eğer acıkırsan nasıl olacak"

"Evet bir zeki insan tiplemesi daha. Bu tılsımlı tasma sadece güçlerimi emiyor, haraketimi zorlaştırıyor. Açlığımı benden almadı yada hala vampir olduğum gerçeğini değiştirmiyor. Bunu bir vampire taktığınızda sadece etkisiz hale getirirsiniz. Benliğini kaybetmiş olmaz kısaca"

"Bu...bunca zaman vay canına kendimi çok garip hissettim. Vampirler hakkında her şeyi biliyorum sanıyordum. Meğerse daha bilmediğim çok şey varmış"

"Klasik insan işte. Eğer Chan beni öldürmezse her şeyini bana sorabilirsin Changbin"

Dedi Seungmin gülümsemeye çalışırken. Ardından kendide gülümseyerek odadan ayrıldı. -2. Katta olan odadan çıkarak Chan'in yanına gitti.

"Chan!"

"Ne oldu?"

"Seungmin'i öldürme"

"Derken?"

"Seungmin'i öldürme, cesetlerin sorumlusu o değilmiş"

"Dedi ve sende inandın mı?"

"Hayır Chan iki dakika bişey anlatmam gerek sana, dinlemelisin"

"Tamam söyle bakalım sana ne tür yalanlar söyledi"

Changbin uzun bir süre boyunca olanları anlattı. Chan hafif şaşırsa da yine de inanmak istemiyordu.

"İnanmıyorsun değil mi ona?"

"İnanmıyorum Changbin. Şimdi izninle-"

"Lütfen Chan, lütfen ona işkence etme"

"Neden bir anda onu bana savunur oldun çekil şuradan! Yıllardır bu anı bekledim ben"

"Ama-"

Chan, Changbin'i omzundan iterek köşeye çekti. Ardından aşağı inerken Changbin arkasından gelip tuttu.

"Jeongin'de bir vampir unutuyor musun?"

"O-"

"Olabilir deme, evet sonradan gelen bir özellik olsa da yine de bir vampir. Seungmin, Jeongin'i ısırmış olabilir fakat bunun sadece bir ilk olduğunu söylemişti. Neden onu dinlemek yerine işkenceye başvuruyorsun?"

Chan derince bir nefes vererek konuştu.

"Çünkü, eğer onu dinlersem kalbime bir daha söz geçiremem Changbin"

Diyerek meedivenlere yöneldi. Arkasında bıraktığı beden ise şaşkınca bakmaya devam ediyordu. Anlamamış olsa da Chan'in bunu yapmasını istemiyordu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kanlı Dokunuş / ChanMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin