bölüm 7: istemiyorlar beni

1.9K 192 32
                                    

bölüm 7: istemiyorlar beni

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bölüm 7: istemiyorlar beni

"Lan ne yaptın lan masama?" Bağırıp duran Emir'i umursamadan oyunda son killi alıp bitirdim. Sonunda sinirden patlıyor bile olsam bir el kazandırabilmiştim takıma.

Kulağımdaki kulaklıkları çıkarıp boynuma indirince yavaşça Emir'e dönmüştüm. Ters ters bana bakıyor, sinirini oldukça belli ediyordu. Sanırım ilk onu sakinleştirmem sonra ikna etmem gerekiyordu.

"İkiz bak açıklayabilirim.." Yerimden kalkıp ellerinden tuttum. Çekmeye çalışsa da izin vermeden onu yatağa oturtmuştum. "Sen de ders çalışırsın, birlikte kullanırız. Masan artık ikimizin olsun mu?"

"Sordun mu bana başta?!" Yüzüme yüzüme bağırınca gözlerimi kapatıp sabır çektim. "Söylüyorum ya işte. Sen de kullanırsın, istersen oyun yükle sıç içine ama orada kalsın ne dersin?"

Onun çalışma masasının üzerindeki bir ton test kitabını kenardaki kitaplığa hiç yerlerini değiştirmeden koyup bilgisayarımı masasına kurmuştum. Genç çocuktu o da sever böyle şeyleri diye düşünüyordum.

Ayrıca klavyeyi kaldırınca gayet de ders çalışılacak alan oluşuyordu. Kütüphanelerde bile sistem böyle işliyordu. "Senin bilgisayarına mı kaldı lan ben? Ben bilgisayarının değil ama sen düzenimin içine sıçtın geldiğin gibi."

Sert konuşmasıyla takmadan yavru köpek bakışlarımı ona attım. "Senin de nefes alman gerek, oyun oynarsın işte. Herkesin bilgisayara ihtiyacı olur. Ders de çalışırsın. Söz sen masadayken geçmeyeceğim."

Kendi sınırlarımdan oldukça fazla tolerans gösteriyordum. "Kalmasın, kaldır şunu. Ben sınav senemde telefon bile kullanmamaya çalışıyorum."

"Taş devrinde mi yaşıyorsun amına koduğum?" diye bağırdım en sonunda. "Amma abarttın sanki her yerini işgal etmişim!"

"Siktir git duydun mu?!" diye bağırdığında artık sinirimi kontrol edememeye başladım. "Yatağımdan bile ettin beni! Masa benim masam git kendine bilgisayarını kuracak başka alan bul sinirimi bozma benim!"

"Bak," diyecekken tekrar sözümü kesti. O gözlerindeki nefreti hak edecek ne yapmıştım merak ediyordum. "Git kendi evine. Git Yiğit. Kimse senin bokluklarınla uğraşamayacak bu evde."

"Bu nefret ne lan? Kırk yıllık düşmanınmışım gibi." Gerçekten şaşırıyordum. "Benden her şeyimi aldın, hâlâ nefretimi mi sorguluyorsun?"

"Tamam," dedim önünde diz çökmeyi bırakıp kalkarak. "Kaldırırım bilgisayarı."

Direkt kasaya bağlı kabloları çıkarıp kasayı kucakladığım gibi açık olan valizin içine koydum. Ondan da daha ses çıkmamıştı. Ekranı, klavyeyi ve geri kalan parçaları da alıp yerleştirdiğimde sertçe valizin kapağını kapatıp fermuarı çektim.

Bu evi ben onlara cehennem edecekken onlar üstüme oynuyordu. Arada şok yaşasam da hızlıca atlattım. Yatağın üzerindeki cüzdanımı ve telefonumu alıp arka cebime soktuğumda ona bakmadan dışarı çıkmıştım.

ben bazen eksilirim birazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin