tam olarak Yiğit'i böyle düşünüyorum..
bölüm 5: gerçekler ve adak
Bu eve geldiğimden beri koskoca iki gün geçmişti. Her gün Emir ile birbirimizi yiyip duruyorduk. Bu atışmalar onu yaralıyor gibiydi ama beni gayet rahatlatıyordu.
Bu bomboş iki günümün ardından sonunda kafamı dağıtacak bir uğraş bulmuştum kendime.
"Neriman'ın kızı kocaya kaçtı ya evlerinde cenaze var gibi hiç sesleri de çıkmıyor." Az önce tanıştığım Aysel teyze elindeki çekirdeği çitleyip kabuğunu püskürttü. Ben de aynısını yaparken "Neriman kimdi," diye sordum.
Bütün kadınlar bana dönmüştü. "Şu aşağıdaki mavi evde oturanlar. Görsen ne iyi aileydiler." diye yakındı Aysel teyze. Kaşları büzüşmüş, yüzü hüzünlü bir hâl almıştı. Komşusu için üzüldüğü belliydi.
"Komşu olarak bugününde yanında olmak lazım." dedi yine az önce tanıştığım Keriman teyze. Başımla onayladım. "Bence de."
"Ben hemen evde bir yemek yaparım, siz de yapın akşama kapısı çalar halini hatrını sorarız."
Ben de yapayım mı?
Komşuluk dayanışmaları gözlerimi doldurmuştu. Ben buraya dedikodu duyacağıma yüzde yüz inanarak gelmiştim. Ön yargılarımın bir bir yıkılmasını izlemek ise keyifli olmuştu.
Sevmiştim bu mahalleyi.
Ben gelmeden önce beni konuşuyorlardı. Kulak misafiri olmuştum ve o yüzden gelmiştim hatta. Belki yüzüme karşı bir şeyler söylerler diye ama oldukça sevecenlikle karşılanmıştım. İki günde sokakta öz babamın ne kadar tanıdığı varsa hepsi biliyordu beni. Bu oldukça garipti.
"Ee oğlum, sen okuyorsun değil mi?" Aysel teyzenin sorusuyla gülümsedim. Bu insanlarla dalga geçilmezdi. O yüzden beyefendi kimliğimi üzerime geçirdim. "Evet lise son sınıf öğrencisiyim Aysel teyze."
Benim cevabıma gülümsemişti. "Okuyun oğlum okuyun da kendinizi kurtarın. Okumamış adam için hayat çok zordur, babandan feyz al."
Kaşlarım bir miktar çatıldı. Hâlâ dikişli olan kaşım acıyınca eski halime döndüm. "Babamın hayatı zor mu?"
Keriman teyze konuştu bu sefer. "Ah oğlum, o adamın yaşadıklarını başkası yaşasa şimdiye kalp krizi geçirip rahata ermişti. Babanın da sınavı çocukları oldu. Gençliğini hatırlarım da ne yaman delikanlıydı."
Atmış beş yaş üstü kadınların arasında babamın gençliğini hatırlamasını garipsemedim. "Allah korusun. Neden çocukları sınavı oldu? Şey ben yeni geldiğim için bir şey bilmiyorum."
Emine teyze sırtımı sıvazladı. "Söylemek bize düşmez hanımlar," diyerek ortamı uyarınca omuzlarım düşmüştü. Ne yaşamışlardı acaba?
Meraklıydım oğlum ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ben bazen eksilirim biraz
Novela JuvenilYiğit Ege sorunlu ve baş edilemez bir çocuktu.