5. Bölüm

693 41 0
                                    

Keyifli okumalar...

Masaya varıp kafamı sipariş almak için misafirlere çevirdiğimde gördüğüm kişiyle şok olmuştum. Ne alaka be.

Okuldan göz aşinalığı olduğum kişiler çalıştığım yere hep gelirdi. Bende işimi yapardım hiçbiriyle muhatap olmayıp diyaloğa girmezdim. Ama ilk defa bir öğretmenim geliyordu. Hemde bu kişi Eylül Hocaydı.

Eylül hoca da benim gibi şok olmuştu beni görünce bir süredir  birbirimizle göz teması kurmaya devam ettiğimi fark ettiğimde masada Derin hanımın olduğunu da hatırlayarak kendime gelmiştim.

"Buyrun efendim." tanımıyor gibi yapacaktım evet. Ne diyecektim hocam ne işiniz var burada mı? Derin hanımın arkadaşı olduğu aşikardı.

"Başak bize cafenin special kahvesinden getirir misin lütfen?" Kafamı sallayarak "t-tabi efendim" diyerek Patronu onaylamıştım.

Masadan ayrılırken son kez Eylül hocayla kısa göz teması kurduğumda hala bana bakıyordu. Göz temasını keserek bara ilerleyip siparişi baristaya iletmiştim.

Eylül hocayı görünce bir garip olmuştum. Nedensizce bir elim ayağıma dolaşacak gibi hissediyordum. Herhalde hangi öğretmenim gelse böyle olurdum. Yani öyle olurdum herhalde.

Kahveler hazırlandığında, Tepsiyi alıp masalarına doğru ilerledim. Ben geldiğimde devam ettikleri sohbete ara vermişlerdi. Allahım lütfen elim titremesin dökmeyeyim duaları ile kahveleri servis ettim. Keşke Selime yıksaydım bu işi amk ya. Neyse ki sorunsuz servis etmiştim tabi ki Eylül hocaya bakmayarak. Yine aynı şekilde afiyet olsun diyerek masadan uzaklaşmıştım.

Yerime geçtiğimde masalarını izliyordum. Bayağı yakın arkadaşlardı herhalde Derin hanımla Eylül hoca çünkü kahkahalı bol koyu sohbete dalmışlardı. Etraf umurlarında değildi. Ben onlara dalmış izlerken yanıma Gökçe yaklaşmıştı.

"Neyi izliyorsun kanka." Cevap vermedim. Baktığım yöne bakmıştı.
"Kim patronun yanındakiler tanıdık mı? " bir şeyi de merak etmese olmazdı.

"Öğretmenim" diyerek Eylül hocayı işaret etmiştim.
"İyi tesadüf, patronun arkadaşı olması öğretmeninin. Güzel kadınmış he insanın öğrenicisi olası geliyor." Deyip bana imalı bakış atmıştı.

Gökçe ve Selimden cinsel kimliğimi gizleyecek bir hareketim olmamıştı. Onlarda zaten bunu hor görüp dışlayacak, garipseyecek tipler değildi zaten. Gerçi garipseseler bile umurumda olmazdı.

"Bişey ima etmeye kalkışma Gökçe, öğretmenim işte görünce şaşırdım sadece burda olmasına."

"Eee o niye sürekli sana kaçamak bakışlar atıyor o zaman" dediği anda kafamı o tarafa çevirdim hakikaten de bana bakıyordu. İfadesizdi bakışları benim gibi. Biraz daha bakışsak daha da garip bir ortam oluşacağından bakışları çekmiştim.

"Neyse ne senin işin yok mu dönsene kızım kasayı boş bırakma. "

"Şu anda işim yok, değiştirme konuyu sen."  dediği anda daha da üsteleyeceğini anladığımdan ben uzaklaşmaya karar verdim.  Bar bölümüne geçip siparişleri ordan takip edecektim.

"Kaç sen kaç" diyerek arkamdan hala konuşuyordu manyak.

Bara geçtiğimde onların oturduğu masayı hala görebiliyordum. Birkaç müşterinin masadan kalktığını görünce masayı toparlamak için hareketlenip oraya ilerlemiştim.

Masadan boş bardakları alıp tam arkamı döndüğüm anda bir müşteride karşıdan üzerime doğru geliyordu benim geldiğimi görmeyip elindeki tüm kahveyi üstüme dökmüştü.

NE ALAKA HOCAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin