Keyifli okumalar...
"Tamam kabul nesine."
Sorduğum soruyla Gökhan biraz düşündü, arkadaşlarına sordu ama karar verememişti.
"Maç sonu karar verelim buna, zaten her türlü kaybedeceğin için benim istediğimi yapacaksın."
Dediği şeye sadece gülerek cevap verdim."Takımlarımızı kuralım, başlayalım o zaman." Kafasını sallayarak eksik oldukları sayı kadar adam topladılar.
Biz 3 kişiydik, Can başka şubeden iyi oynayan 2 arkadaşını çağırmıştı. Bu arkadaşlarını tanıyordum iyi oynuyorlar. 1 kişi eksiktik, kimi çağıracağımızı düşünürken okulun ana kapısından dışarı çıkan Ece'yi gördüm. Adını seslenerek yanına gitmiştim. Beni gördüğünde duraklayarak bekledi.
"Ece şu anda müsait misin?"
"Evet müsaitim ne oldu ki?"
"Bir voleybol iddiasına girdimde sınıftan bir ukalayla bir kişi eksiğiz, voleybolda nasılsın bizimle oynayabilir misin müsaitsen?"
"Kesin sınıftaki o salak senin oynayamadığını düşündü değil mi?" kafamı salladım sorduğu soruya
"Seni voleybol oynarken görmüştüm çok iyisin bu konu da. Bu arada yandı karşı taraf çünkü bende de voleybol lisansı var. Tabi oynarım dersim boş zaten."
Ece'nin voleybolda iyi olması beni daha çok umutlandırmıştı. Çok sevinmiştim.
"Çok teşekkür ederim sen üstüne rahat bir şeyler giy gel sahaya seni bekliyorum." Kafasını sallayarak içeri girmişti.
Sahaya döndüğümde Ece'nin geleceğini onu beklediğimizi söyledim herkese. Isınıyorlardı.
Biraz sonra Ece gelmişti ona baktığımda şort giymişti saçını da üstten topladığından daha farklı gelmişti gözüme zaten bizim Gökhanlar ona yiyecekmiş gibi bakıyordu.Bir hakem belirleyip oynamaya başlamıştık. Pasör çaprazıydım boyumun avantajlarını kullanıyordum. Can ve Duru da voleybol da iyiydi ama Ece çok güzel oynuyordu. Çoğu kritik toplarımızı o çıkarıyordu.
İlk setin son sayısını bir smaçla bitirdiğimde çok sevinmiştim. Ece gelip direkt kucağıma atlamıştı. Mutlulukla biz etrafımızda döndüğümüzde Can ve Duru da bize katılıp mutlu olmuştu.
Ece'nin kucağımda olduğunu ve benim hala onu kalçasından tuttuğumu farkettiğimde kendime gelerek durup kızı yere bırakmıştım.
"Kusura bakma o sevinçle rahatsız ettim seni Başak."
"Hayır hayır öyle şey mi olur Ece bende farkında değilim zaten ne yaptığımın boşver sen, set farkıyla öndeyiz buna sevinelim."
"Evet öyle." diyerek yanağımı okşayıp uzaklaşmıştı.
Yanımda olan Duru ve Can'a döndüğümde ikisi de bana bakıyordu."Şimdi hemen arkanı dönüp bakma sakın ama Eylül hoca deminden beri okulun penceresinden seni ve Ece'yi izliyor kanka. Ve kadın niyeyse çok ama çok sinirli."
Hemen dönüp bakmıştım tabi arkama pencere de onu bakarken gördüğümde suratı yine sirke satıyordu. Kadın her anında sinirli amk ya. Ona bakarak ilgimin onda olduğunu düşünmesini istemedim. Zaten hep ondaydı ama bunu bakarak belli etmeme gerek yok.
"Baksın belki de ses yaptığımız için sinirli bakıyordur. Dünden sonra Eylül hocanın yaptığı her harekete bu kadar önem vermek istemiyorum. Can tam ağzını açıp bir şey diyeceğinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NE ALAKA HOCAM
Roman pour Adolescents" İlk dersten uyuyorsan seninle çok işimiz var" diyen Eylül hocaya ne diyor bu der gibi bakıyorum. " Ne alaka hocam" dediğim gibi hocanın bakışlarının alev atacak şekilde olduğunu gördüğüm anda aha sıçtım diyorum. Küfür ve argoya hikaye de yer veril...