Keyifli okumalar...
Sorduğu soruyla nefesim boğazıma kaçmış öksürük krizine girmiştim. Korkuyla bana yaklaşmıştı Eylül hoca sırtımı sıvazlayıp hemen su getirip içirmişti.
'İyi misin' diye sorduğunda sadece kafamı sallamıştım.Yine sorduğu sorunun farkında bile değildi. Her bu kadınla iletişim haline girdiğimde kendimi sıkıntılı bir pozisyonda buluyorum.
"Ne alaka hocam!" diyip sorduğu sorunun zaman ve mekan farkıyla ilgisini çözmeye anlamaya çalıştım.
"Bilmem, Ece ile yakınlaşmalarını gördüğümde daha yakın olduğunu hissettim."
"Kaç kere gördünüz bizi onunla."
"Kütüp- neyse gördüm işte demin."
"Yani herhangi bir dayanağınız olmadan bu çıkarımda bulunuyorsunuz, size göre yakın olan iki kız arkadaşların tümü eşcinsel midir?"
Hemen cevap verememişti biraz düşündü. Yüzümü inceledi.
"Hayır tabi ki değildir. Ama her yakın kız arkadaşlarda birbirinin kucağına atlamaz, yanağını okşamaz."
"Biz yapıyoruz hocam siz arkadaşlarınızla da olan ilişkinizi hatırlatırsam bence bu çıkarımda bulunmanız saçma olur."
Kaşlarını direkt havaya kaldırmıştı. Şaşırdığını bildiren bir şekilde histerik gülümsemişti.
"Her neyse sorumun cevabını hala alamadım."
Hala sorusunun cevabını almakta ısrarcı olması beni sıkmıştı. Böyle bir şeyi sorması zaten saçmaydı. Neden böyle durumlarda bu kadar çok ısrarcı oluyordu anlamıyorum. Hala cevap bekler gibi suratıma bakıyordu.
"Siz benim arkadaşım değil öğretmenimsiniz, bu konularda ona göre davranın. Size kişisel hayatımla ilgili herhangi bir sorunun cevabını vermek zorunda değilim."
Bana geçen gün yürüyüş yaptığımızda konuşmamızda söylediği sözü hatırlatmıştım. Dediği şeyle onu vurduğumu anladığında tepkisiz olarak bana bakıyordu. Sadece kaşları çatılmıştı. Aha böyle mal gibi kalırsın amk. Geçen gün de beni öyle bırakmıştın.
Çıkmak için sedyeden kalkıp son kez ona bakıp yanından geçerek gittiğimde, kapıya varmadan kolumdan beni tutup kendine çevirmişti.
Çok dip dibe olmasakta yakındık onunla , kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Dikkat kesilse atma sesini duyabilirdi. Suratıma odaklanıp iki kolumdan dirseğimdeki sargıya dikkat ederek tutmuştu.
Ben ise ortamı unutup sadece dokunuşlarında ve gözlerimde olan gözlerine odaklanmıştım. Koyulaşmıştı gözleri, parfümünün kokusu burnuma geldiğinde gözlerimi kapatarak kokuyu içime çekmemek için kendimi zor tuttum.
"Bana çok ters cevaplar veriyorsun Başak hiç hoşuma gitmiyor bu durum, bir soru sordum cevabını alamadım."
Kolumda olan elini kaldırarak saçımı geriye doğru itmişti. Tek tek saç tutamlarımla oynuyordu. Açtığı omzuma elini koyarak, baş parmağı ile okşuyordu.
Uyuşmuştu şimdiden ordan itibaren tüm vücudum."Neden böyle oluyor seninle olan tüm konuşmalarımız? Ve neden ben her soru sorduğumda cevapsız kalıyorum?!"
Kendimden geçmiş gibiydim. Dediğini idrak edemiyordum. Demin ben bu kadına sinirliydim ama beni etkisi altına almıştı şimdi.
"Başak?" Diyerek tekrar soru sorar gibi bana seslendiğinde kendime gelerek cevap vermem gerektiğini anladım. Ama tekrar bana tek kaşını kaldırmış ve baştan bir şekilde baktığında takılı kalıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NE ALAKA HOCAM
Novela Juvenil" İlk dersten uyuyorsan seninle çok işimiz var" diyen Eylül hocaya ne diyor bu der gibi bakıyorum. " Ne alaka hocam" dediğim gibi hocanın bakışlarının alev atacak şekilde olduğunu gördüğüm anda aha sıçtım diyorum. Küfür ve argoya hikaye de yer veril...