Keyifli okumalar...
Şansıma sokayım diyorum bazen Cumartesi günü ama ben yine bugünde çalışıyordum. Hafta içi okul hafta sonu kafe derken benim vücut iyice perte çıkacak yakında. Hayır yorgunluğumu bir kenara bıraktım derse doğru düzgün zaman ayırmıyordum.
Gerçi sosyal hayatta bitik zaten bu konu da Can ile Duru sürekli bir kafa değişikliği olsun diye haftasonı bir yerlere kaçalım diyorlar ama benim hem iş hem cüzdan pek buna müsait olmuyordu. Welcome to Turkey evet arkadaşlar.
Annem ile abimle de zaten oturupta doğru dürüst zaman geçiremiyoruz. En kısa zamanda bu konuyu halledip onlarla da ilgilenmeliyim.
Masaları silmeyi bitirip bezi yıkayıp tezgaha koymuştum. Şimdiden yoruldum ben aq ya. Nasıl geçecekse bugün. Gökçe'ye baktığımda Selimle beraber yine kasada dip dibe bir şeyler konuşuyorlardı. Fazla müşteri yoktu ondan tabi bu rahatlık. Yanlarına yaklaşıp rahatsızlık vermek istemedim açıkçası belli birbirlerine kur yapıyorlar salaklar midemi bulandırmasınlar şimdi hiç gerek yok.
Giriş kapısına baktığımda Derin hanım gelmişti. Hepimize günaydın deyip selam verip içeri geçecekken yanımda durdu.
"Nasıl oldun Başak herhangi bir yara yok değil mi kahvenin döküldüğü yerde ."
"İyiyim Derin hanım, kremi sürekli olarak sürdüğüm için herhangi bir yara ya da kızarıklık kalmadı sorduğunuz için teşekkür ederim."
"Önemli değil okul nasıl gidiyor." diye soru yöneltmişti. Normalde böyle bir diyaloğa pek girmezdik. Halimizi hatırımızı sorardı ama okulumu ilk defa soruyordu."Standart boş bulduğum her vakitte ve okulda iyice ders çalışmaya kendimi veriyorum olduğu kadar."
"Kolay gelsin, yeni bir eleman almayı düşünüyorum buraya bu sıralar. O geldiğinde hepinize sıra sıra izin vermeyi düşünüyorum sonuçta sayınız artacak daha esnek çalışabilirsiniz. Senin okulun içinde iyi olur."
Oha Deniz abimin başına gelen şey benim başıma da geliyor. Keşke başka bir şey isteseymişim.
"Çok iyi düşünmüşsünüz Derin hanım ve evet okulum içinde daha iyi olacak."
"Evet öyle, Eylül senin okulda öğretmenmiş galiba geçen gün geldiğinde bende seninle ilgilenmek için lavaboya gidip geldikten sonra öğrendim, ne kadar güzel bir tesadüf olmuş."
Alttan alttan ima mı yapıyordu anlamadım ama lavaboya gelip benimle ilgilenmesini dediğinde utanmıştım.
"Bizim okulda evet Matematik öğretmenimiz. Sizin arkadaşınız olduğunu da bende burada öğrendim. Dediğiniz gibi güzel bir tesadüf oldu."
"Neyse canım sen işine bak kolay gelsin." Deyip odasına doğru gitmişti.
Oha amk kadınla konuşurken terledim. Niye böyle oldum ben ya. En iyisi çalışmak deyip yeni gelen müşteriler ile ilgilenmeye başladım.
Çalışarak vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Hafta sonu olduğundan daha da bir yoğunluk olmuştu bugün kafede. Haliyle sürekli hareket halinde olduğumuzdan zaman kavramımız kaybolmuştu. Her cumartesi canlı müzik verilirdi çalıştığım yerde bugünde öyleydi. Daha bir sıcak ve eğlenceli ortam olurdu. Bende gitar çalabiliyordum fakat sosyal anksiyete diye bir durumum olduğundan hiç cesaret edipte insan içinde çalamamıştım. Ama hep içimde kalmıştır.
Her zaman ki gibi kafenin orta alanına kurduğumuz ufak sahnemizde yerini almış şarkısına başlamıştı gelen kişi.
Selim'in bana seslenmesiyle yanına gitmiştim toplu gelen bir grubun siparişlerini götürmek için benden yardım istiyordu. Yetişebiliyorduk bir şekilde kafenin işlerine ama bir yerlerimizden ter aka aka yani öyle düşünün hesap edin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NE ALAKA HOCAM
Teen Fiction" İlk dersten uyuyorsan seninle çok işimiz var" diyen Eylül hocaya ne diyor bu der gibi bakıyorum. " Ne alaka hocam" dediğim gibi hocanın bakışlarının alev atacak şekilde olduğunu gördüğüm anda aha sıçtım diyorum. Küfür ve argoya hikaye de yer veril...