12. Bölüm

637 56 14
                                    

Keyifli okumalar....

Hayır gelemez o...

Kurduğu cümlenin farkında mıydı bilmiyorum ama şu anda Selim, Gökçe, Derin Hanım, Arya  ve ben olmak üzere beş kişiyi şoka uğratmıştı.

Kafamı kendisine çevirdiğimde sanki garip bir şey dememiş gibi sertçe bakıyordu hem bana hem Arya'ya. Dediği şeyden hiçte rahatsızmış gibi değildi. Duruşundan hiçbir an bile ödün vermemişti o herkesin sustuğu saniyelerde. Ben ise demin masa da ve hatta daha önceden de böyle bana sorduğu saçma sapan sorularda olduğu gibi şimdi de buradaki ani çıkışıyla hem şoka uğramış hem de sinirlenmiştim.

Benim adıma karar vermesi gereken kişi o değildi. Zaten Arya' nın teklifini reddedecektim. Kendisinin karışmasının bir manası yoktu. Asıl şu anda merak ettiğim neden böyle bir şey dediğiydi.

Arya hala onun benim öğretmenim olduğunu bilmiyordu sadece Derin hanımın yanında görmüştü,  onun arkadaşı olduğunu bile farketmemiştir belki. Tıpkı herkes gibi o da şokla bakıyordu Eylül hocaya ama onun bakışı daha çok 'siz kimsiniz de karışıyorsunuz gibiydi' e haklıydı birden söylediği şeye salça olmuştu.

"Neden gelemezmiş hem siz kimsiniz?"

Derin hanımdan arkadaşının yerine Arya'ya cevap vermesini bekledim ama bir şey dememişti. O da herkes gibi sadece izliyordu. Arkadaşına o bile şaşırmıştı amk.

"Kim olduğum seni ilgilendirmez bu soğukta onun motorla gitmesi tehlikeli olur."

"Bırakın da Başak buna kendisi karar versin." Deyince bir cevap vereceğim anda Eylül hoca tekrardan devreye girerek

"Biz onunla birlikte karar verdik zaten,  aracımla bırakıyorum kendisini." Ne ara karar verdik pardon. Benim neden haberim yok bu karadan diyerek ona şaşkınlıkla baktığımda suratıma yine aynı dik başlılıkla bakınca onu bozmak istemedim. Ama benim adıma burada konuşmasını sonradan ona soracaktım öğretmenim olabilirdi ama bu şekilde benim yerime karar vermesini kabul edemezdim.

"Tamam belki kararını değiştirecektir, sıkılmıştır belki arabadan motor daha eğlenceli sonuçta değil mi?" Arya böyle söyleyip benden bir cevap bekleyince artık bir cevap vermem gerekiyor diyerek düşündüm.

Ama ne cevap verecektim lan ben şimdi Arya ile gidemezsin tanımıyorum kızı,  Eylül hocaya da ayrı sinirlenmiştim. Bir yardım bakışlarıyla Gökçe ve Selime baktığımda bana 'hiçte bize bakma ne yaparsan yap' diyerek bakan Selim olmuştu. Gökçe ise kaş göz işaretiyle Eylül hocayı gösterip göz kırpmıştı. Bu durumda bile hala benimle uğraşıyordu salak.

"Arya Eylül hoca ile önceden konuşmuştuk beni o bırakacaktı eve, hem hava soğuk üstümdeki de ince kıyafet başka zamana kalsın bu motor turumuz, yine de çok teşekkürler teklifin için çok naziksin?"  Evet Eylül hoca sanki hiç yalan söylememiş gibi yapacaktım başka çare yoktu arkadaşlar ne yapalım. Bu durumda Eylül hoca benim için daha öncelikli gelirdi.

"Öğretmenin mi?" diyip Eylül hocayı gösterdiğinde. Bir sürü söylediğim şeyden sadece bunu merak etmesine içimden küfür ettim.

"Evet" deyip kafamı salladım. O sırada Eylül hoca ve Derin hanım kendi aralarında farklı bir sohbet yapıyorlardı ama öğretmenimizin bir gözü sürekli bizim tarafımızdaydı.

"Anladım garip, neyse başka zaman için sözünü aldım. Ne de olsa artık aynı iş yerinde çalışıyoruz daha sık karşılaşacağız. Görüşürüz iyi geceler. "

"İyi ge-" demeye kalmadan daha ben ne olduğunu anlamadan Arya beni  kendine çekip sarılmıştı. Şokla ben hiçbir karşılık vermedim. Ne alakaydı daha bugün tanıştık birden bana bu kadar ısınmış olamazdı. Yani ben birkaç saattir tanıdığım insana bu kadar çabuk alışamıyordum.

"Hadi çıkalım istersen Başak." Arya bana daha sarılırken yüksek sesle bağırmıştı tabi ki Eylül hoca. Ne oluyorsa artık bu kadına. Kendimi geri çekip iyi geceler dileyerek kafeden o önde ben arkasında çıktık.

Arabasını park ettiği yere yaklaştığımız da arabanın kilidini açtı. Ön kapıyı açıp bindiğimde o da şoför koltuğuna oturmuştu. Aracı hareket edip çalıştırdığında bana baktığını hissettim ama ben ona sinirimden sadece  camdan dışarıyı izliyordum. Zaten konuşmama gerek yoktu. Adresi beni önceden evine bıraktığı için biliyordu.

Yol boyunca ne o ne ben konuştuk. Bir sürü şey demek istedim ama hiçbir yaptığına anlam veremediğim ve öğretmenim olduğu için sustum.

"Sinirli misin bana?" Yok amk niye sinirli olayım beni susturuyorsun benim adıma konuşuyorsun buna sinirlenilir mi?

"Hayır neden sinirleneyim, sizin artık her zaman ki haliniz bunlar bir anlam veremesem de artık sinirlenmiyorum hocam?"

"Başak tamam bak biraz orda senin adına karar verdim sanki önceden karar veriyormuşuz gibi davrandım ama senin içindi  daha bugün işe girdi tanımıyorsun birden nasıl motoruyla bırakmayı teklif ediyor sana? "

"Bunları bende biliyorum hocam siz benim adıma konuşmasaydınız zaten teklifini de reddedecektim."

"İyi tamam işte sen ona demeden ben dedim." diyip daha da yaptığını iyi bir şey gibi göstermeye çalışınca daha da sinir olmuştum.

"Hocam orda kız bana soruyor siz müdahale ettiniz. Sahi hocam neden müdahale ediyorsunuz? Ben sadece sizin bir öğrencinizim, bu kadar endişelenecek veya orada tartışmaya girecek kadar ne olabilir?"

Köşeye sıkışmış gibi bir süre sadece yola baktı. Çok merak ediyorum diyeceği şeyi neden bu kadar benim ile alakalı her duruma dahil olduğunu.

"Seni düşündüğümden, motor ile gitmek tehlikeli olur bu havada dediğin gibi öğrencimsin kim olsa aynısını yapardım."

Deyince karın boşluğuma tekme yemiş gibi hissettim. Benim bir değerim ya da önemim yoktu onun için. Herhangi bir öğrencisi olsa tabi ki yine aynı şeyi yapardı. Ama bunu böyle açıkça demesi içime oturmuştu. Ne bekliyorsun ki salak Başak.

Dediği laftan sonra cevap vermemiştim. Hem konuşsam ne diyecektim ki. Yolculuğun sonrasında sessizce geçirip evime varmıştım.

"Teşekkür ederim bıraktığınız için hocam. Ama lütfen bir daha bu akşam yaptığınız şeyi tekrarlamayın hayatıma böyle müdahale etmeyin." Deyip cevap vermesini beklemeyerek arabadan inmiştim.

Önce ki bıraktığında olduğu gibi arkama dönüp ona bakmak istedim ama bir önemi yoktu. Eve girerek kapıyı kapattım.
Bir cümlesinin beni etkilemesine izin vermesem de etkileniyordum kötü ediyordu beni.
Eve girdiğimde bizimkiler evdeydi onlarla biraz sohbet edip günlük hayatımızda olanlardan bahsederek vakit geçirdim.

Aklıma son anda Can ve Duru ile yapacağımız yarın ki plan gelmişti neyse ki. Anneme söyleyip ondan izin almıştım.

Odama geçerek duş alıp üstümü giyinip. Yarın için ufak bir çanta hazırladım. Çalışma masamın başına geçtiğimde kafam dağılsın diye sırf bugün Eylül hoca ile yaşanılanları unutmak için ders çalıştım.

En sonunda baş ağrısı ile masadan kalkarak yatmaya geçtim. Yine bir gün daha mutsuz olarak uyuyordum, her zaman ki gibi...

Telefonuma mesaj sesi geldiğinde uzanıp elime aldım telefonu. Kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj gelmişti. Şaşkınlıkla gece gece kim mesaj atar bir de yabancı numaradan diye mesajı açmıştım.

0546*******:

"Özür dilerim."

 

Umarım beğenmişsinizdir.

Türkiye maçı kaybettiği için bu sefer Başak karakterimizi de biraz üzdük bu bölümde. Gerçi hangi bölüm mutluydu ki bu kız. 

Bu aralar hikayenin okunma oranında düşüş var. Oy ve yorum atarsanız çok sevinirim.

NE ALAKA HOCAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin