19. Bölüm

569 72 45
                                    

Keyifli okumalar....

Canım çıka çıka kendimi direkt otobüsten dışarı attım. Ulan vallahi bu sefer kesin ölüyordum. Direkt okuldan içeri girip kendimi sınıfa atarak sırama oturdum.

1 haftadır hayatım sakin geçmişti diğer günlerime nazaran. Gerçi benim hayatım hep aynı amk. Okuldan işe işten eve geçip derslerime yoğunlaşıyordum. Dersleri bu aralar boşlamıştım ama şimdi bayağı bir asılıp istediğim verimi alıyordum.

Cafe de Arya'nın gelmesi ve işe alışması ile bizde biraz rahatladık yoruluyordum ama eskisi kadar da  değildi. Sınavlarıma çalışmam için güzel bir vakit ayırıyordum. Okulda birkaç kere Ece ile kantinde kahve içtik onun dışında denk gelince hep sohbetlerimiz oluyordu. 2 kere bizi birlikte otururken görmüştü Eylül hoca birisinde uzun uzun bakarak bir şey demeyip yanımızdan geçip gitmişti.

Ama bir daha ki görüşünde kantindeydik direkt arkamdaki masaya oturmuştu. O yakınımda oldukça heyecanım olduğundan rahat edemeyip Ece ile beraber kalkıp kantinden çıkmıştım.

Derslerde hep izliyordum onu ne kadar birlikte olamayacağımız düşüncesi aklıma gelse de hep onu düşünüyordum. Onunla da bu sıralar herhangi bir tartışmamız olmamıştı. Gerçi hiç olmasında yoruluyordum hep böyle oldukça.

"O prenses nerelere dalmışsın, böyle ya." Can'ın dediği 'prenses' kelimesi ile midem bulanmıştı.
Gelip yanıma oturarak kolunu omzuma atmıştı.

"Amk gay olduğunu bilmesem sana direkt abaza diyip arkadaşlığımı seninle bitirdim." Duru da yanımıza gelip 'bende' diyip bana katılmıştı.

"Belki de öyleyimdir ne biliyorsunuz yavrum." derken olmayan bıyığını kıvırma hareketi yapıyordu.

"Sus be neyse Serdar hocanın dersi var şimdi, sen biraz git kendine çeki düzen verip saçını felan yapsana."

"Ha doğru diyorsun kız." diyerek direkt bizden uzaklaşıp çantasından ayna ve tarak çıkarıp saçını düzeltmeye başladı, ben yüzümü yıkamaya üşeniyorum sabah kalktığımda çocuğun yaptığı şeylere bak.

Biraz sonra zil çaldığında Serdar hoca içeri girerek herkese selam vermişti.

"Can öğle arasında yanıma gelebilir misin?"

Can direkt heyecanlanmıştı. Gözlerinden belli oluyordu.

"T-tabi hocam gelirim." Salak kekelemişti. Gerçi neden salak diyorsam bende Eylül hocayı gördüğümde böyle oluyordum. Normaldi onunda böyle olması. Sessizce kulağına eğilerek;

"Hadi yine iyisin ha ne yapacaksanız artık birlikte baş başa."

"Sus be duyacak şimdi." utanarak kafasını çevirmişti.

Ders başladığında hepimiz hocayı dinleyerek katılım sağlamıştık. Bir sonra ki dersimize Eylül hoca dersimize girdiğinde ben yine onu izleyerek geçirmiştim. Bir soru sorduğunda bana bakarak cevap bekliyordu. Hatta bir ara bilerek beni kaldırmıştı tahtaya soruyu çözmem için birlikte soruyu çözmüştük.

Ne kadar uzak kalmak istesem de başarısız oluyordum.

Öğle arasına girdiğimizde hep birlikte kantine inip bir şeyler atıştırmaya indik. Can hızlı hızlı yemeğini yiyip üstünü başını düzelterek Serdar hocanın yanına gitmişti. Arkasından Duru ile gülerek onu izlerken Ece yanımıza gelmişti. İzin isteyerek oturmuştu.

"Nasılsın Başak."

"İyiyim sen nasılsın."

"Bende iyiyim, ders felan yoğun geçti biraz kafam ağrıdı. Senin dersin nasıldı."

NE ALAKA HOCAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin