Keyifli okumalar.....
Güneş ışığının suratıma vurmasıyla gözümü kısarak açmak istemedim gözlerimi. Daha da yorganı kendime çekip kafama kadar örttüm. Bir saniye ben neredeyim.
Yorganı direkt üstümden fırlatarak etrafıma baktım. Tamam Can'ların evindeyim. Ama ben buraya nasıl geldim. Hafızamı zorladığımda bir görüntü canlandı gözümde. Umarım bunu yaşamamışımdır hayaldir diyerek kendimi telkin ettim fakat görüntü gitmiyordu zihnimden. Eylül hocayı öpmüş müydüm cidden oha amk. Lütfen böyle bir şey yaşanmamış olsun. Yaşanmış olsa da güzel olurdu ama tam anlamıyla hatırlamam ve hissetmem lazım böyle bir anıyı.
Telefonuma baktığımda yanı başımdaki komodinin üstünde çantam ile birlikte duruyordu. Kıyafetlerim dün gece bara giderken giydiklerim ile aynıydı. Ama bizimkiler neredeydi. Ve en önemlisi Eylül hoca neredeydi. Bizi bırakacağını yarım yamalak hatırlıyorum çünkü arabanın anahtarını almıştı.
Ben kendimle dün olanlar ile ilgili savaş verirken bunları öğrenmek için en iyi yolun odadan çıkıp öğrenmek olduğunu düşündüm.
Yataktan kalktığımda leş gibi alkol koktuğum için hemen bir duşa girmeye karar verdim. Kısa bir duşun ardından kurulanıp rahat eşofman takımı giyerek odadan çıktım.
Aşağı indiğimde mutfaktan ses geliyordu. Mutfağa girdiğimde Eylül hocayı tezgahta kendine kahve hazırlarken buldum. İyice bakarak bu görüntüyü hafızama iyice kazıdım. Kapıya omzumu dayayıp iç geçirdim. Keşke şu anda bir ilişki içerisinde olsak ve onun yanına gidip günaydın diyerek sarılabilseydim.
Dün gece olanları çokta hatırlamadığım ama sadece öpme gibi bir mevzunun olduğunu düşündüğümden çekiniyordum onunla bugün iletişim halinde olmaya ama şu anda aynı ortamda olduğumdan bu zordu.
"Günaydın hocam." diyip sessizce seslendim. Arkasını dönüp gülümsemişti.
"Günaydın, uyanmışsın."
"Evet, sizi burada görmeyi beklemiyordum şahsen."
Belki bizi eve bıraktıktan sonra o da kendi evine döner diye düşünmüştüm."Evet dün gece hepiniz kendinizden geçmiş vaziyetteydiniz sizi gece öyle bırakmak istemedim."
Aklıma öpme görüntüsü yansıyınca utanarak kafamı eğmiştim direkt. Umarım böyle bir şey için kötü olmazdım onunla.
"Çok teşekkür ederim ve ayrıca sizden de özür dilerim gecenizi mahvettik bizimle uğraşmak zorunda kaldınız."
"Önemli değil sizi öyle bırakamazdım. Zaten çok uğraştırmadınız beni merak etme."
"Olsun bizi buraya kadar getirdiniz bu bile zahmet oldu. Sahi hocam dün gece neler oldu ben hatırlıyorum da bölük pörçük."
"Çok bir şey olmadı bardan çıktıktan sonra arabaya bindirdim sizi. Adresi bilmediğimden size sordum fakat hepiniz uyumuştunuz ben arabayı çalıştırana kadar, sonrasında Allahtan arabanın navigasyonuna önceden yazmışsınız da ordan bularak getirdim sizi de. Anahtarları filanda cebinizden aldım."
"Peki odalarımıza nasıl geçtik hepimizi siz taşımadınız değil mi?" Ben ve Duru neyse de Can'ı taşıyamazdı ayı gibi vücudu vardı.
"Yok zaten yol 1 saat sürdü eve varınca Can' ı uzun uğraşlar sonucu uyandırdım Duru' yu o taşıdı odasına seni de ben götürdüm sonra zaten Can direkt odasına girip sızdı sizde uyuyordunuz herhangi başka bir durum için bende burada kaldım." Kucağında mı götürdü acaba nasıl götürdü. Çok merak etsemde bunu sormam biraz garip olacağı için içimde tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NE ALAKA HOCAM
Teen Fiction" İlk dersten uyuyorsan seninle çok işimiz var" diyen Eylül hocaya ne diyor bu der gibi bakıyorum. " Ne alaka hocam" dediğim gibi hocanın bakışlarının alev atacak şekilde olduğunu gördüğüm anda aha sıçtım diyorum. Küfür ve argoya hikaye de yer veril...