10. Bölüm

692 51 24
                                    

Keyifli okumalar.....


Birinin beni dürtmesini hissediyordum ama kalkmak istemiyordum. En sonunda daha da hızlı sarsılarak,

"Kalksana kızım yeter her teneffüste uyuduğun kalk artık dışarıya çıkalım." Diyen Duru'nun sesini duyduğumda kafamı kaldırmayarak.

"Git başımdan rahat bırak beni." dedim
"O dediğin bu kez zor kanka kusura bakma, yeter be kaç gündür ne bu sadece ders çalışıp işe gidiyorsun bizimle konuşmuyorsun bile ders harici. Öğle aralarında bile yatıyorsun kızım."

Biraz sinirlenmesi normaldi artık haklıydı. Geçen hafta sonu moral olarak kötü olmama rağmen annem ve abim ile dolaşmıştım. Biraz iyi gelmişti bana onlarla vakit geçirmek ama yine okul başlayınca Eylül hocanın dersine girince yine kafam eskisi gibi olmuştu.

Birkaç gündür onunla hiç konuşmadım. Dersini not alıp ona bakmadan odağımı derse vererek geçiriyordum. Hiç konuşmamıştım onunla o da benimle konuşmamıştı zaten ne bekliyordum ki.
Dersten sonra da zaten her teneffüste ya kütüphaneye geçiyordum direkt, ya da hemen kafamı vurup yatıyordum.

Akşamları cafe de de aynıydım Gökçe ve Selim ile işim dışında konuşmuyordum. Eylül hoca bir akşam yine gelmişti kafeye ama bilerek onunla hiçbir şekilde yakın olmamak için masalarına ben bakmadım hep başka masalarla meşgul olarak onlarla Selim'in ilgilenmesini sağladım.

Eskisi gibi olmuştum yine o yokmuş gibi sıradan biriymiş gibi okulumda herhangi bir öğretmenimmiş gibi davranmak en iyisiydi. Bir şey beklememem gerekiyordu yoksa bu durum beni üzmekten başka bir şey yapmıyordu.

"Salak mısın Başak cevap versene." Duru'nun söylenmesiyle kendime gelip

"Kanka ne yapayım kafam dolu yatarak biraz da olsa kendimi dinlendiriyorum." Dedim

"Sus Başak, Duru haklı hiç kıvırmaya kalkışma, Eylül hoca ile yaşadığın araba sohbetinden sonra içine kapandın iyice artık kalk bir kendine gel ya 1 haftadır mal gibisin sadece derse katılıp yatıyorsun işe gidiyorsun robottan farkın kalmadı." O kadar olmuş muyum ya.

"Yapacak bir şey yok alışın artık."

"Ben alışmam seni de alıştırmam kusura bakma kalk hadi lan kantine inelim bir şeyler yiyelim acıktık." Diyerek kolumdan adeta beni savurarak kaldırmıştı Can.

"Gerizekalı hayvan gibi gücün var kaldır yere vur bir de istersen." dediğimde beni dinlemeyip ikisi de koluma girerek kantine doğru sürüklüyordu.

Kantine girip boş bir masaya geçip oturmuştuk. Can ikimizinde istediğini sorarak kantin sırasına geçmişti.

"Başak ben ciddiyim bak artık kendine gel üzülüyoruz seni böyle görünce, biz fark ediyoruz hadi neyse de Eylül hoca da farkında senin durgunluğunun geçen derste ders bittiğinde bile teneffüste bekledi kadın sana baktı, tabi sen yatıyordun o ara."

Duru'nun cümlesini sonra bile Eylül hocanın bana bakması içimde farklı duygular hissettirmişti. İşte ben bu hissiyatın artık geçmesini istiyorum artık.

"Sana öyle gelmiştir o bana bakmamıştır. Ama meraklanma dikkat ederim artık biraz daha sosyalleşmeye canım kankam yeter ki siz üzülmeyin." Ona sarılmıştım tabi hemen beni ittirmişti.

"Dalga geçme dediğimi yap biraz zamana bırak böyle şeyleri, duygularının böyle seni etkilemesine izin verme Başak baksana ne haldesin kızım ya."

Evet en çok dışarıdan güçlü gibi gözükenler böyle çok etkilenirdi en ufak şeylerden, şu anda benim durumum farksızdı bundan. Daha iyi olacaktım.

NE ALAKA HOCAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin