14. Bölüm

619 56 13
                                    

Keyifli okumalar...

"Hömm. Şöyle bir şey istiyoruz. Eylül hocayı öpeceksin."

Ne ne ne. Ne diyorlar bunlar ben Eylül hocayı öpmeye hayatta cesaret edemezdim. Kadın beni hayatından siler eğer böyle bir şey yaparsam. Zaten platonik takılıyorum iyi kötü, öpersem kadın yüzüme dahi bakmazdı.

"Saçmalamayın isterseniz böyle bir şey yapmayacağım."

"Bize ne kızım, eğer ben kaybetseydim bana söyleseydiniz böyle bir şey bemde Serdar hocayı öpecektim. Ah hayali bile güzel. Neyse konuyu saptırmayalım. Yapacaksın."

"Lan salak ben kadını öpersem beni bir daha göremezsiniz siz. Kadın eşcinsel bile değil ki onu geçtim beni öğrencisi olarak görüyor. Böyle bir şeyi yaparsam neler olur düşünün."

"Kanka dudaktan olmasa da dudak yakınlarından felan ver bir öpücük işte." diyip kahkaha atmıştı Duru.

"Dodok yokonlorondon folon vor bor opocok. Salak mısın Duru."

"Evet, başka bir soru."Dediği şeyle sen adam olmazsın bakışı attım.

"Yanağından öpebilirim sadece o da zor bir ihtimal zaten." Hemen bağırıp itiraz etmeye kalktılar.

"Hiç itiraz etmeyin hiç öpmem bak." dediğimde susmuşlardı.

Biraz daha havuzun keyfini çıkardığımızda saat daha erkendi. Can yerinde duramayıp.

"Hadi kalkın bara gidiyoruz." Dedi

"Oha çok iyi fikir. Ben hemen hazırlanıyorum." demişti Duru.

Bense pek gitme yanlısı değildim. Çünkü en son böyle bir bar maceramızda onlar içip dağıtmıştı ve bardan kovulmuştuk.

"Geçen sefer ki gibi yine bardan atılmayalım şimdi sanki iyi fikir değil gibi."

"Sus Başak sende buna itiraz etme, hem geçen sefer biz haklıydık adamlar sana sulandı ne yapayım elim armut mu toplasın tabi dövecektim adamı."

Evet kafayı bulmuş birisi bana sarkıntılık etmişti. Uyarmıştık ama yine devam edince Can bunu görüp suratına yumruğunu geçirmişti. Barın sahibi adamın yakını olunca da bizi atmışlardı.

"Hatırlatma o adamı ya." diyip kusar tarzda hareket yapmıştı Duru.

"Hem Başak bu sefer sen içeceksin kafanın dağılması gerekiyor malum olaylardan."

"Neyse ne hadi hazırlanalım gidelim."

Arka bahçeden eve girip hepimiz üstümüzü değiştirip dışarı çıktık. Arabaya binip yüksek sesle bir müzik açarak eğlenerek gidiyorduk.

Bardan içeri girdiğimizde yoğun duman ve yüksek seste müzik karşılamıştı bizi.
Bir bar masasına geçtiğimizde hemen yanımıza garson gelmişti. Ben bira sipariş etmiştim. Can hemen müdahale edip.

"Sen bize 9 tane tekila getir lütfen." Garsonu göndermişti.

"Biraz hızlı başladık sanırım Can. " diyerek uyardığımda

"Olsun her gün geliyoruz sanki." diyip şarkıyla dans etmeye başlamıştı. Kıvrak hareketlerine uyum sağlamam mümkün değildi. Beni de çekip dans etmem için zorladığında sadece kafamı sallamıştım. Ama Duru ile kopmuşlardı. Yani alkol almadan böylelerdi bizimkiler.

Tekilalar geldiğinde hemen birer bardağı elimize tutuşturup tokuşturarak içmişti. Alkol eşiğim yüksekti Can ve Duru' ya göre ama yine de kendimi çok kaybetmiyordum onlara nazaran. Daha yavaş gidiyordum içerken.

NE ALAKA HOCAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin