Elimde ki boş meyve suyu kutusunu bıraktım. Okulun bahçesindeki serin hava sıcağı az da olsa engelliyordu ama yine de yanıyordum. Gözlerim masadaki diğer yiyecekleri tararken Azra'nın kolası dikkatimi çekti. Ekstra buz katılmış soğuk kola.
Azra'ya baktım. Yanında oturan Kübra'nın günlük rutinini baygın gözlerle dinliyordu. Elimi yavaşça kolaya uzatırken etrafıma kısa bir bakış attım. Kızlar koyu bir sohbete dalmış konuşuyorlardı.
İnci'nin uyuyan kafası üzerinden hızlıca uzanıp kolayı aldım. Azra hemen fark edebilirdi bu yüzden kolayı aceleyle içtim. Asit boğazımı yaksa da durmaya niyetim yoktu.
"Oha!" Nisa'nın sesiyle hepimiz ona baktık. Kız bir karış açık ağzı ve hayran gözlerle bir yere bakıyordu.
Bu bakışını biliyordum. Erkek görmüş aç kız bakışıydı.
Nisa'nın bakışlarını takip edip okulun girişine baktım. Uzun boylu yapılı bir çocuk okula giriyordu. Görünüşünden az çok yaşını tahmin edebiliyordum. Muhtemelen son sınıf öğrencisiydi. Çocuk eliyle saçlarını geriye atınca bahçede onu izleyen kızlardan iç çekme sesleri yükseldi. Okul binasına girence artık göz hapsimizden çıkmıştı ama uzakta da olsa arkasına döndüğünde çantasında yazan kelimeyi görmüştüm.
Bronz.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yeni bölümden küçük bir alıntı.
Yeni bölümü yarın 12 ile 13 arası atacağım haberiniz ola. Aliye gibi geç kalan bir daha olursa geç kalanı Melis'e atarım.
Ehe-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bok Tayfa
AléatoireOn kişilik bir kız grubunun saçmalıkları ile dolu bir lise senesi. En fazla ne olabilir ki?
