"Ahtapot musun? Örümcek Misin? Harikasın!" Keyifli okumalar.
Bölümü Aliye kendi bakış açısıyla yazmıştır. Eslem'in yazdığı bölümün devam niteliğindedir. (pp bu olmasaydı ölürdüm)
-------------------------------------------------
Evde tam bir kaos ortamı vardı. Betül, kampa götürmek istediği türbe yeşili ojesini bulamadığı için ortalığı yıkarken, içine cin kaçtığını düşündüğümden dolayı üzerine su döktüğüm İnci bana kızıyordu. Sinirlenince bütün dilleri birbirine karıştırdığı için de ne dediğini anlamıyordum.
"Okunmamış su döktüm diye böyle oldu galiba," diye fısıldadım yanımdaki Reyyan'a.
İnci bu sefer üstüme atlayacakken beni kurtaran şey Eslem'in bağrışı oldu. "Kim yedi lan benim pastamı!? KİM YEDİYSE ÇABUK GİDİP MEZAR YERİ BAKSIN KENDİNE! BENİ UĞRAŞTIRMASIN!!"
Fırsattan istifade ederek İnci'ye, "İnci beni sonra döversin ama lütfen şimdi bırak çünkü kurt hanım evin anasını ağlatacak," dedim.
Mutfağa doğru ilerlerken ayağımın ucunda debelenen Betül ve Azra'ya çarpmamaya dikkat ettim; Betül, Azra'nın üzerine atlamış bir şekilde, "Biliyorum sen aldın şıllık! Geçende de numarasını sormuştun zaten," diyordu.
Mutfağa vardığımda beklediğim böğüren bir kurt hanımdı ama Eslem, kedi olmuş, önündeki Melisa'ya bakıyordu. Ne konuştuklarını uzaktan kestirmesem de Eslem'in bu halini görmek martı gibi gülmeme sebep oldu. Evet, martı gibi, çünkü nefesim içime kaçıyor, ne yapayım lan!
Sesimle Eslem yanıma gelip koluma girdi ve kulağıma fısıldadı, "Pastamı yemiş Aliyeğğ!" Bunu sesli şekilde söylememesinin sebebi, Melisa'dan azıcık tırsmasıydı.
Eslem'in dediğine aldırmadan hala gülmeye devam ederken Kübik mutfağa girip böğüren bana baktı. "Götünden nefes alma Aliye. Bak, geçende anlattığım gibi burundan al, ağzından ver. Gülmek bu kadar zor olmamalı, amip beyinli embesil!"
Kübik'in son hakareti ağırdı, altında kalamazdım. "Kübik, geçen gün gelen iş teklifini ne yaptın?" dedim. Köşede gülerek bizi izleyen Nisa, "Ne iş teklifi be?" diye sordu.
Nisa'nın sorusunu, "Benim gülüşümle dalga geçiyor ama kendisi maymun gibi güldüğünden Peter Cehrin'in Maymunlar Cehennemi'ndeki Sezar rolünden iş teklifi geldi de onu diyorum," diyerek yanıtladım. Bu sözlerim üzerine Nisa'nın kahkahaları mutfakta yankılandı.
Evet, Kübik'i de zorbaladıysak rahatça mekanı terk edebiliriz. Mutfaktan çıkmadan önce yarınki kamp için uyarıda bulundum: "Çok geç olmadan bavullarınızı hazırlayın. Yarın zaten erkenden okulda olacağız, servisler oradan kalkacak."
Yarınki kamp için çok heyecanlıydım. Acaba bizi yine ne boklar bekliyordu?
***
Proje ödevi almıştım ve bir kısmını kampta tamamlamak istediğim için yanıma birkaç kitap almıştım, fakat bir defterim çantama sığmıyordu. Aklıma gelen fikirle adımlarımı salona doğru yönelttim. Kübra ve Peri'yi ittirerek aralarına oturdum.
Peri, "Höh be," deyip yana kaymaya çalıştı.
Başımı omzuma eğdim ve tatlı olmaya çalışarak art arda gözlerimi kırptım. "Kübraaa benim şu def-" daha lafımı tamamlamadan Kübra, "HAYIR! ZATEN HER GÜN BU ÇANTAMA SIĞMADI, SEN ALIR MISIN DİYEREK TÜM EŞYALARINI BANA KAKALIYORSUN. SENİN YÜZÜNDEN FITIĞIM ÇIKTI!" diyerek yükseldi. Kaşlarımı çatıp Peri'ye döndüm. Tam ağzımı açacaktım ki Peri, "Hayatta olmaz," diyerek konuşmamı engelledi. "Köpek sanki çantanıza çok meraklıyım!" diyerek yanımdaki minderi yüzüne fırlattım ve oradan kaçtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bok Tayfa
De TodoOn kişilik bir kız grubunun saçmalıkları ile dolu bir lise senesi. En fazla ne olabilir ki?