BÖLÜM 11: Bir Takım Projeler

25 6 113
                                    


"Bozuk süt midenizi, sütü bozuklar dengenizi bozar. Hayırlı cumalar" Keyifli okumalar.

Bölümü Nisa hanım yazdı bı alkış alalım.

---------------------------------------------------

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım; böyle bir manzara beklemiyordum. Aval aval Eslem ve Azra'ya bakakalmıştım.

Davul sesi gümbür gümbür yankılanıyordu: "Gel vatandaş gel! YERLİ VE MİLLİ ÜRÜNLER GEL!!!" Azra ritimle davulu çalmaya devam ediyordu. Arkadan mehter marşının sesi duyuluyordu.

Süklüm püklüm tezgahın yanına doğru ilerledim. Beni gören Azra dilini çıkardı. Memnuniyetsizce gülümsedim ve bir yandan tezgahtaki alakasız ürünleri inceliyordum.

"Ne iş?" dedim, sakızımı patlatarak. Eslem göğsünü kabartıp kolunu Azra'nın omzuna attı.

"Proje ödevi," dedi.

Kaşımı havalandırdım. "Felsefe hocası size proje vermemiş miydi? Tezgah açmak ne alaka?" Bu sefer Azra konuştu:

"Tanrı falan dedi, onu beğenmedik. Yok işte ırkların tanrıyı yorumlamasıymış, yok kim hangi dini çıkarmış falan da filan. Dedik hocaya, 'Hocam biz ne anlarız tanrıdan manrıdan?' Hoca da bize bunu verdi."

Azra, Eslem'e yan bakış atıp tekrar konuştu. "Gerçi ben her türlü projeyi yapardım ama Eslem felsefecinin ayağına kapandı."

Azra aniden yere çömelip anladığım kadarıyla Eslem'in taklidini yapmaya başladı. "Hocam olmaz, ben yapamam bu ödevi. Allahına değiştirin, başka bir konu verin yalvarırım. Buse'nin yerli malı konusunu verin bana, Allah aşkına."

Hızla ayağa kalkıp sesini kalınlaştırarak taklidine devam etti. Sanırım bu da felsefeciydi. "Eslem, olmaz. Konuların hepsini verdim. Buse'nin takımı dolu. Sana hangi konuyu verdiysem ondan yapacaksın, bu kadar! Ha, eğer olursa herhangi bir takım proje yapamayacak bir duruma gelir, o zaman o takımın projesini alabilirsiniz."

Elimi çeneme götürüp düşündüm. "Hmm, projeniz tanrılar ama şu an anladığım kadarıyla yerli malı(!) konusunu yapıyorsunuz. O zaman Buse'yi ve takımını öldürdünüz ki böylece onların projesini alabildiniz?"

"Yuh!!" Eslem bana 'yok ebesinin nikahı!' bakışı atıp, "Sadece iki güncük hastanede yatıyorlar, o kadarcık," dedi. Buse, umarım bu kız projeyi alacağım ayağına seni sakat bırakmamıştır.

Eslem geri kurduğu tezgahın başına geçip satışlara başlarken, sessizce Azra'ya yaklaşıp fısıldadım. "Yerli malı konusunun tam olarak bu olduğuna emin değilim."

Azra umursamazca omuz silkti. "Kim napsın, ırkların kendine has yerli ürünlerini." Elini bel çantasına götürüp açtı. Tomar tomar paralar gözüktü. "Şunlar benim için yeterli; gerekirse projeden kalayım, hiç umrumda değil."

Gerçekten bu ikisinden adam olmazdı. "İyi, iyi, aferin. Enerji içeceği var mı bari, köleler?"

Eslem'in korkutucu bakışları bana döndü. "Yok, damat macunu var," dedi alayla.

Gözlerimi kısarak yandan bir bakış attım. "Tamam, alayım bir enerji içeceği."

Eslem memnuniyetle gülümsedi. "Hemen efendim!"

Nereden çıkardığını bilmediğim, üstünde kurt çizili mavi bir poşeti şov yaparak havada çırptı ve tezgahın üstünde duran, içinde sarı fosforlu bir sıvı bulunan su şişesini poşetin içine koydu.

"Ücreti tam 100 lira," dedi. Tam da kolay gelsiğğ, diyen adama dönmek üzereydim ki vazgeçtim. Eslem'in havada tuttuğu poşete elimi uzattığımda, Eslem poşeti kendisine doğru çekti. Azra, Eslem'in önüne geçip avucunu para ver manasında açıp kapadı..

Bok TayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin