combat

202 17 82
                                    

Herkesin gözlerinde korku vardı. Ama Voldemort'tan değil, sevdiklerini kaybetmekten korkuyorlardı. Ben en sevdiğimi zaten kaybetmiştim, diğerlerini de kaybedemezdim.

Sirius kararlı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

: Voldemort'u yenmemiz yalnızca hepimiz birlikte hareket edersek mümkün olabilir.

Ron'un kafası karışmış görünüyordu.

: Nasıl hepimiz birlikte saldıracağız ki?

Remus gülümsedi.

: Onları Hogwarts'a çekeceğiz.

Hermione'nin de kafası karışmış görünüyordu.

: Ne? Nasıl?

Sirius sözüne devam etti.

: Lydia ve Harry'nin Hogwarts'ta olduğunu düşünürlerse okula saldırıya geçeceklerdir. Onlara öyle düşündürtüp hepimiz bir aradayken ve savunma kaynaklarımız yeterliyken savaşmalıyız.

Bu sefer ben söze girdim.

: Bizim orda olduğumuzu nasıl düşündürteceğiz?

Snape cebinden iki şişe çıkardı.

: Çok özlü iksir.

Harry'le aynı anda itiraz ettik.

: Hayır,buna izin veremeyiz.

Alastor Moody ayağa kalkıp Snape'ten şişeleri aldı ve üstümüze yürüyüp ikimizden de bir tel saç kopardı.

: Sizden izin alan yok zaten!?

Acıyla saçımı tuttum.

: Yavaş olamaz mıydın?

Harry saçlarımı okşarken Sirius'a döndü.

: Peki kim bizim yerimize geçecek?

O sırada Moody şişelerin birini Remus'a diğerini Tonks'a uzattı. Şişeleri ceplerine koydular. Kendimi kötü hissediyordum. Benim yüzümden canlarını tehlikeye atıyorlarmış gibi geliyordu.

Molly Weasley gözleri dolmuş bir şekilde ayağa kalktı.

: Hızlıca hazırlıkları yapıp çıkalım.

Herkes ayağa kalkıp çantalarını hazırlamaya başladı. Babamın bana doğru geldiğini gördüm. Omzuma dokundu.

: Biraz bahçeye çıkmak ister misin?

Kafa salladım. Beraber bahçeye çıktık. Kolunu omzuma attı.

: Çok hata yaptım Lydia. Biliyorum. Özür dilerim. Gerçekten, özür dilerim. Belki de bir daha birbirimizi göremeyeceğiz. Kötü biri olmadığımı bilmeni istiyorum. Beni kötü hatırlama Lydia. Seni her zaman çok sevdim. Hala da çok seviyorum.

Sanki veda konuşması yapıyordu. Ne olursa olsun o benim babamdı, onu seviyordum. Kaybetmek istemiyordum. Tüm hayatımda yanımda olan tek kişiydi.

: Kötü biri olduğunu düşünmüyorum. Ben de seni seviyorum baba. Ama lütfen vedalaşıyormuş gibi konuşma, kötü hissettiriyor.

Sarıldım. O da bana sarıldı. Kendimi kafamı omzuna gömmüş ağlarken buldum. Onun da gözlerinden birkaç yaş aktığına emindim.

Alastor Moody dışarı çıktı. Bize seslendi.

: İçeri gelin, gidiyoruz!

Babamla beraber içeri geçtik. Sirius babama döndü.

Night Sky Petunia // Tom RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin