august // semih kılıçsoy

onüç

Ne demek sevgilim var? Semih'in kafasının içinde dönen tek şey buydu. Ne zaman olmuştu? Nerede? O yavşak Mert miydi? Yoksa o Ateş mi? Kimdi? Kim onun yerine Neşe'nin yanında olabilirdi?

  Sanırım bir panik atak geçiriyordu. Ve hiç zamani değildi. Az sonra Süper Kupa finaline çıkacaktı. Koridorda beklerken düz bir ifadeyle duvara bakıyor, ne yapsam da o Mert şerefsizini temiz bir dövsem diye düşünüyordu. Mert'ti herhalde dimi? Başka kim olacaktı ki?

  Maç başladı. Önce her şey gayet normal ilerliyordu. Her zamanki gibi oynamaya çalışıyordu. Ama dikkati çok dağınıktı. Top ayağına geldi. Barış Alper'i geçip önünü boşalttı. Orta ile karışık bir şut yollayacağı sırada bileğinde hissettiği baskıyla yere düştü. Hınçla kalktı ayağa. Abdülkerim'e baktı.

"Kırsaydın amınakoyim? Napıyosun?" Dedi Semih. Hakem de düdüğünü çalmıştı ama kart çıkarmadı. "Bileğime bastı, bileğime! Nasıl kart çıkmaz!" Diye itiraz etti. Hakem, hayır diye işaret etti. Ama ne Semih ne de takım kaptanı Necip itirazı bırakmadı.

  Arkadan forması çekiştirildi. Icardi, itirazın uzamasına sıkılmıştı. Semihi omzundan itti. Semih önce karşılık vermedi. Ama bir kez daha itildikten sonra sağ yumruğunu Icardi'nin suratına salladı. Sert bir yumruktu. Sanırım burnunu kırmıştı. Kendini savunmaya kalmadan atıldı oyundan. Tribündeki ıslıklanmalar eşliğinde soyunma odasına girdi.

  Sıçmıştı.

****

-apo'ya kart gösterme picardi adamı iki kez itsin kiskirtsin sonra semihi oyundan at... sana fifa karti verilen gecenin sabahini sikiyim

-herife bak kendini maganda saniyor. burnunu kirmis icardinin, disiplin kuruluna sevk edilmeli.

-tfflik bir iş yok yarin savciliga suc duyurusunda bulunsun icardi

-herkes semihe yukleniyor adamin hem bilegine basildi hem de orospu icardi iki kete itti... buna nefsi mudafaa denir

"İyi misin?" Diye sordu Ferdi. Maçı izleyince Semih'in bu gece yalnız kalmaması gerektiğini düşünmüştü.

"Çok kışkırttı beni! Biliyorsun böyle bir adam değilim."

"Biliyorum abi. Merak etme hiçbir şey çıkmaz disiplin kurulundan da. Kırılmamış zaten burnu. Yalan atıyor."

"Pezevenk." Dedi Semih. Bir süre sustular. "Neşe'nin sevgilisi var."

"Ne?" Ferdi bir anda konunun değişmesine şaşırdı. Neşe nereden çıkmıştı ki şimdi? Ahsen'den haberi de var mıydı acaba? Sormamak için dilini ısırdı.

"Gel sevgilim ol dedim. İnanmadı. Zaten sevgilim var, dedi."

"Yalan söylüyordur."

"Çıldıracağım." Semih ellerini saçlarından geçirdi. "Başkasıyla olduğunu düşündükçe deliriyorum. Ağzını yüzünü kırmak istiyorum o herifin."

"Hakkın yok."

"Var!" Dedi Semih. "Neşe beni seviyor, biliyorum."

"Sen sevmiyorsun ama."

"Seviyorum demek için erken evet ama..." Semih duraksadı. "Yanımda istiyorum. Göreyim, duyayım, öpeyim istiyorum. Ne durumda? Hasta mı? İyiye mi gidiyor?"

"Belki de sadece vicdan azabı çekiyorsun?"

"Hayır," dedi Semih. "Bin beterini Çisem'e yaptım. Öyle değil."

*****

  Neşe, maç sonrası yorumlara bakarken nefesi tıkandı. Semih nasıl hissediyordu şimdi? Nasıldı? Neden onu düşünüyordu? Mert'e verdiği söz ne olmuştu. Dayanamadı.

-iyi misin? 20.55

  Tırnaklarıni yiyerek bekledi cevabı.

-değilim. seni özledim 21.00

  Bu cevabı beklemiyordu. Dudaklarını ısırdı. Ne yazılırdı ki buna şimdi? Pişman oldu. Keşke mesaj atmasaydı.

-neşe lütfen bana inan. söylediğim her şeyde samimiydim. 21.02

-semih beni zor durumda bırakıyorsun 21.04

-ne istersen ne zaman istersen nerede istersen o olacak. lütfen bir kez daha düşün 21.05

  Cevap vermedi. Semih için deliriyordu ama yapamazdı. Canı yanıyordu sadece.

-neşe mert ile devam edemeyeceğini biliyorsun. o seni sevmiyor. sadece yanında iyi hissettiğin için öyle geliyor sana. bizi bilse ne tepki verirdi? 21.10

-beni tehdit mi ediyorsun? 21.10

-hayır! sen istemeden ağzımı açmam. ama haklı olduğumu biliyorsun. 21.12